Artık iyice alenileşip gün yüzüne çıkan bir vâkıa var ki, 15 Temmuz fitnesinin ardından kurulan ve kendisine “Cumhur” adını veren dayatma ve çıkar ittifakı çözüldükçe, can havliyle yeni dayanaklar arıyor ve varlığını devam ettirebilmek için her yola başvuruyor.
Karşısındaki muhalefet ittifakını dağıtabilmek için, müsait gördüğü adreslere nokta atışlarıyla çengel atmak bu yollardan biri.
HDP ve İYİ Partiye yönelik operasyonlarda artık yapacakları başka birşey kalmamış olmalı ki, onlarla uğraşmaktan şimdilik vazgeçerek başta CHP, diğer hedeflere yöneldiler.
Muharrem İnce’ye bina edilen harekâtla ilk aşamada üç vekil partiden koparıldı; ama yönetim “Sel gider, kum kalır” yaklaşımında.
İlginç olan, iktidarın CHP’deki Atatürkçü damarı tahrik ederek, Kılıçdaroğlu ve ekibini Atatürkçülükten uzaklaşmakla suçlaması...
Ancak görünen o ki, bu hassas noktayı kaşıma gayretleri de sonuç vermeyecek gibi.
Buna mukabil kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu’nun tesbitiyle yerel seçimde iktidarın kaybettiği belediyelerin çoğu açık arayla 31 Mart’ın da önünde gidiyor. İktidarın içine düştüğü panik halinin asıl sebebi bu olmalı.
Onun için ziyaret, kabul ve görüşmeler birbirini takip ediyor. Asiltürk’e “İstanbul Sözleşmesini içimizdeki bazı sıkıntılar yüzünden kaldıramıyoruz, lütfen yardımcı olun, birlikte kaldıralım” denilerek, hem SP’ye kanca atılıyor, hem de kendi çelişkileri itiraf ediliyor.
Aynı partiye bir başka çengel emekli İlahiyat Hocası Nedim Urhan ziyaret edilerek ve orada Ayasofya muhabbeti açılarak atılıyor.
Ama bunlar parti kadrolarında mâkes bulmuyor, aksine olumsuz tepkileri tetikliyor.
Diğer taraftan DSP’ye “kucak” açılıyor.
Hüdapar’la temas ve irtibat kuruluyor.
Tam da bu süreçte YSK’nın açıkladığı “seçime katılma yeterliliğine sahip partiler” listesinde, yıllar önce herşeyine el konulduğu sanılan ve hâlâ yurt dışında olan Cem Uzan’ın Genç Partisinin bile yer aldığı duyuruluyor.
Bir taraftan da 3. bir ittifak tezgâhıyla DP, İYİ Parti, SP, Deva ve Gelecek Partisi ile CHP ve HDP ayrıştırılmak; böylece “cumhur” karşısında giderek güçlenen Millet İttifakı bir de o cenahtan bölünüp parçalanmak isteniyor.
Muhalefet bu oyunlara gelmemeli. Partiler kendi içlerine ve birbirleriyle ilişkilerine fitne sokulmasına müsaade etmemeli. Adalet ve demokrasi hedefli bir güçbirliğini sağlamalı.