"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dört vazife ve manevî cihad

Kâzım GÜLEÇYÜZ
02 Ocak 2022, Pazar
Fihrist Risalesi’nin sonundaki Takriz yazısında, ahirzamanda gelecek vazifeli zatın siyaset âlemindeki vazifesiyle ilgili tarifin yorumunu geçen haftaki yazımızda yapmıştık.

Diğer vazifelere bu hafta devam edelim:

* Diyanet: İngiliz işgalindeki İstanbul’da Hutuvat-ı Sitte eseriyle yaptığı tarihî hizmet sonrası ısrarlı davetlerle gittiği Ankara’daki tesbit ve teşhislerinin ardından siyaseti ve dünyayı tamamen terk edip Van’da inzivaya çekilerek ibadet ve tefekküre yoğunlaşması ve diyanetteki vazifesini böyle ifa etmesi.

* Saltanat: Risale-i Nur’un telif ve neşriyle, iman ve Kur’an hakikatlerinin milyonlarca kalbi fethedip, ulaştığı gönüllerde manevî bir taht kurması ve kalplerin sultanı olması.

Demek ki, buradaki saltanatı maddî ve siyasî bir hâkimiyet ve hükümranlık değil, gönüllerin fethi ve akılların iknası üzerine bina edilen manevî bir fetih olarak anlamak gerekiyor. Zaten Eski Said döneminde yazılanlardan, Üstadın vefatından önce verdiği en son derse kadar hep bu mesajları görüyoruz.

“Siyaset topuzu bu zamanda kalbi ıslah etmez. Yüz elimiz olsa ancak nura kâfi gelir.”

“Fen ve sanat silahıyla, i’lâ-yı kelimetullahın en müthiş düşmanı olan cehil, fakr ve ihtilâf-ı efkâra cihad edeceğiz. Cihad-ı haricîyi Şeriat-ı Garranın berahin-i kàtıasının (kesin deliller) elmas kılıçlarına havale edeceğiz.”

“Medenîlere galebe çalmak ikna iledir, söz anlamayan vahşiler gibi icbar ile değildir.”

Bu ölçüler bizi, Takrizde bahsedildiği halde ayrı bir madde halinde izahı yapılmayan cihad vazifesinin şu yorumuna getiriyor:

“Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyanın elmas kılıcı Risale-i Nur’la, eşedd-i küfre karşı tam mukabele ve mücahede ederek, iman ve Kur’an’a karşı olan azgınca tecavüzatın önlenmesi.”

En son dersteki “Asıl mesele bu zamanın cihad-ı manevîsidir. Manevî tahribatına karşı set çekmektir. Maddî değil, manevî hizmetler lâzımdır. Bizler asayişi muhafazayı netice veren müsbet iman hizmeti içinde her bir sıkıntıya karşı sabır ve şükürle mükellefiz” ifadeleri bu manayı açıklıyor ve tamamlıyor.

Netice: Ahirzamanda vazifeli zatın siyaset, diyanet, saltanat ve cihad vazifeleri, esas itibarıyla iman ve fikir temelinde manevî bir fetih hareketi olarak ifa edilmiş ve ediliyor.

Bunların maddî ciheti ise şartlarına bağlı.

Okunma Sayısı: 3321
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İrfab polat

    2.1.2022 08:18:57

    "Bunların maddi ciheti şartlarina bağlı " cümlesini açıklar misiniz efendim ?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı