Erdoğan’ın Esad’la görüşme ve Mısır’la ilişkilere dair suale verdiği “Siyasette ebedî olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz.
Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre bir yenilemeyi yapabilirsiniz. Hele hele Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz. Ve buna göre de yolumuza inşallah o şekilde devam edebiliriz” cevabı, hem yeni U dönüşlerinin işareti oldu, hem de bu konularda şimdiye kadar izlenen politikalarla ilgili tartışmaları tekrar gündeme taşıdı.
Evvela “Siyasette küslük olmaz” sözünü rahmetli Demirel’in daha ziyade iç siyaset için kullandığını, ama yerine göre dış ilişkilerde de telaffuz ettiğini hatırlayalım. Mesela ABD-İran geriliminin yine tırmandığı bir dönemde sorumuz üzerine verdiği “Küslükte ortaklık olmaz” cevabını yayınlamıştık.
İkinci olarak, Suriye ile ilişkilerin bozulmasını “küslük” kelimesiyle ifade etmek doğru değil. Burada Erdoğan iktidarının, öncesinde çok yakın bir ilişki içinde olduğu Suriye yönetimini değiştirme hevesine kapılarak bir anda işi düşmanlığa çevirmesi söz konusu.
Bu ani manevrayla Esad’a karşı silahlı muhalefeti destekleyen AKP iktidarı, işin başında “Günleri sayılı” dediği Esad’ı devirmek için ABD başta olmak üzere dış güçleri de harekete geçmeye çağırdı. Hem de çok ısrarla.
Sonrasında olanlar ve gelinen nokta ortada. Yüz binlerce insanın can verdiği, düzeni bozulup evinden barkından olan milyonlarca insanın ülkesini terk edip başka diyarlarda mülteci konumuna düştüğü, mamur şehirlerin viraneye döndüğü, yüz milyarlarca dolarlık kayıplara yol açan kanlı bir iç savaş.
Kuzey Suriye’de de bir terör bataklığı.
Ve bütün bu olup bitenlerin her alanda Türkiye’ye ödettiği son derece ağır bedeller.
Dahası, “gidici” gözüyle bakılıp 12 yıl boyunca devrilmesi için herşey yapılan Esad hâlâ yerinde ve bu zaman zarfında onu her fırsatta “katil, zalim” diye yerden yere vuranlar şimdi “silbaştan” yapmaktan söz ediyor.
Üstelik bunu söyleyenler, düne kadar “Suriye krizini çözmek için Esad’la görüşmek lâzım” diyenlere demediklerini bırakmayanlar.
“Silbaştan”ı niye Haziran sonuna bıraktıkları ve bu lafı söyledikten sonra Kuzey Suriye’ye bomba yağdırmaları ayrı bir bahis.
“Katil” dedikleri Sisi ile el sıkışmaları da...