"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İran, Libya, İdlib

Kâzım GÜLEÇYÜZ
14 Ocak 2020, Salı
Humeynî devrimi sonrası kalıcı bir gündem haline gelen ve Trump’ın başkan olmasını takiben sür’atli bir şekilde yeniden tırmanan ABD-İran geriliminin son dalgası için uzmanların seslendirdiği “kontrollü gerginlik” yorumu gelişmelerle doğrulandı.

Korkulduğu gibi bir çatışma olmaz ve Süleymani suikastına İran’ın yaptığı füze “misilleme“sine ABD’nin mukabelesi yeni ekonomik yaptırımlarla sınırlı kalırken, olay  “danışıklı dövüş” değerlendirmelerine konu oldu.

Tahran’ın, “vurduğu” Amerikan hedeflerine zarar vermemek için gösterdiği kılı kırk yaran hassasiyeti, “insan hatası” ile düşürdüğü Ukrayna yolcu uçağından esirgemesi ise rejimi hem içeride, hem dışarıda çok zora soktu.

Bu durum zaten içten içe kaynayan İran toplumundaki muhalefet hareketlerini yeniden tetiklerken, rejimin Suriye, Irak ve Yemen gibi kriz bölgelerindeki müdahalelerini de hatırı sayılır bir zaafa uğratması beklenmeli.

Bakalım, süreç neler getirecek?

Bir diğer sıcak kriz bölgesi olan Libya’daki eşzamanlı gelişme, Putin’in Türkiye ziyaretinde gündeme gelen ateşkes çağrısı oldu. Bu çağrıya önce red cevabı veren Hafter, ikna edilmiş olmalı ki, bilâhare uyacağını bildirdi.

Sonra ne olacağı şimdilik belirsiz. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Hafter’i yok sayamayız” beyanı ise, Trablus’taki Serrac hükümetine arka çıkıp Hafter’e açık tavır alan Ankara politikasında bir değişimin sinyali olabilir.

Bu işaretin yine Putin’le yapılan görüşmenin ardından verilmesi ilginç ve manidar.

İdlib’de ne zamandır yine kızışan çatışmaların yeni bir ateşkesle durdurulması da.

Ancak bu son ateşkesle bir evvelki arasında geçen zamanın getirdiği fark, herhalde, bölgede yeniden rejimin hâkimiyetine geçen alanların biraz daha artmış olması.

Bakalım, son çatışmalar sebebiyle yerlerinden olup Türkiye sınırına yığıldığı bildirilen 400 bine yakın sivil evine dönebilecek mi?

Peki, her çatışma dalgası Rusya destekli rejime yeni mevzi kazandırırken, direnişçi grupların Libya’ya kaydırılmaya başlanması ne anlama geliyor? Bütün “Olmasın” çağrılarına rağmen Libya ikinci Suriye haline gelir mi?

Keşke ateşkes kalıcı bir barış getirse de Libya böyle bir duruma düşmekten kurtulsa...

Barış diplomasisinin asıl hedefi bu olmalı.

Okunma Sayısı: 3080
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı