Görünen o ki, daha epeyce bir zaman korona kısıtlamalarıyla yaşamaya devam edeceğiz.
Eğitim, iş hayatı, iç ve dış seyahatler, toplantılar, sosyal etkinliklerde korona öncesinin normaline dönülmesi, öngörülebilir bir gelecek için pek mümkün gözükmüyor.
Vak’a ve vefat sayısındaki artışı ikinci dalga olarak görenler de var, ilk dalganın ikinci etabı olarak değerlendirenler de. Bu durum ülkemiz gibi dünya geneli için de böyle.
Ama salgının bizdeki son tırmanışı, zihinlerdeki soru işaretlerinin artmasına yol açtı.
Önceleri Sağlık Bakanının verdiği bilgilere itibar edilirken, artık güven kaybı oluştu.
Açıklanan rakamlarla sahadan gelen bilgilerin örtüşmemesi, “Gizlenen birşeyler mi var?” şüphesinin doğmasına sebep oldu.
Tedbir ve kısıtlamalardaki noksan, yanlış, gecikme ve tutarsızlıklar da eleştiriliyor.
Meselâ salgının yayılmasına baştan engel olmak için ısrarla önerilen sokağa çıkma yasağının hafta sonlarıyla sınırlı tutulması sonuç vermedi. 65 yaş üstü ve 18 yaş altı sınırlamaları da bu yaş gruplarındaki insanlarımızı rencide etmekten başka işe yaramadı.
Toplu taşımalara mâkul bir çözüm getirilemedi. Son olarak “Ayakta yolcu almak yasak” denildi, ardından o da yüzde 50, üçte bir gibi kriterler konularak geçersizleştirildi.
Şimdi mesai çıkış ve bitiş saatlerindeki yığılma ve yoğunluğu önlemek için kademeli sistem gibi formüller üzerinde duruluyor.
Eğitimde bir türlü içinden çıkılamayan belirsizlikler ayrı bir bahis. İlkokuldan üniversiteye her yerde aynı tartışmalar. Görünen o ki uzaktan eğitimle devam edilecek. Ama öğrencilerin internete erişiminde hem teknik, hem de ekonomik engeller söz konusu. O eğitimin nitelik ve kalitesi ise bir başka mesele.
Maske dağıtımındaki belirsizlik, karışıklık ve zikzaklar hâlâ aşılamamışken bu konuda yeni fark edilen ilave sorunlar söz konusu.
Standartlara uymayan maskeler ve maske masrafının dar bütçelere getirdiği yük gibi.
Şimdi “Turizm canlansın” diye önü açılan tatil programlarından dönüşle birlikte başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde beklenen yeni dalganın stresi gündemde.
Şehirler arası otobüs seyahatlerinde de zorunlu hale getirilen HES kodu uygulamasının neye yaradığı ise ayrı bir soru işareti.
Ve durum bu iken Saray, “Korona ile mücadele sürecini çok iyi yönetiyoruz” diyor...