Yargıtay 3. Ceza Dairesinin iktidar desteğiyle AYM’ye posta koyması, bir taraftan tek adam rejiminin bu süreçte iyice çığırından çıkarılan ve Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Amor’a “İktidara göre ülkenizin yarısı terörist!” dedirten hukuk ve demokrasi dışı “terör” tanımı üzerinden sürdürülen hukuksuzluklarda ısrar ve inat niyetini bir kez daha gözler önüne sererken, diğer taraftan Gazze’de devam eden İsrail gaddarlığını ve bu vahşet karşısında iktidarın tepkisizliğini bir süreliğine de olsa “örttü.”
Tepkisizlik derken, “Filistin’e destek” mitingini, ilişkilerin normalleşmesi kapsamında yakınlarda atanmış olan Tel Aviv Büyükelçimizin geri çekilmesini, Netanyahu ile New York buluşmasında da sözü edilen enerji işbirliği görüşmelerinin bu ortamda ertelendiği yönündeki beyanları ve İsrail’e yönelik “sert” söylemleri kast etmiyoruz.
Ancak bu “tepki”lerin İsrail ve en büyük destekçisi ABD cenahında hiçbir tesirinin ve caydırıcılığının olmadığını, sonuç alıcı olabilecek ciddi yaptırımların ise yine gündeme bile getirilmediğini görüyoruz.
Dış politika yazarı Fehim Taştekin’in Riyad’da yapılan ve Arap basınında da “Somut hiçbir sonuç çıkmadı” şeklinde eleştirilen Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı olağanüstü zirvesini değerlendirirken, zirve katılımcılarından Erdoğan için yazdığı gibi:
“(Gazze’deki) Ablukayı kırma girişimi olarak Mavi Marmara eyleminin arkasında duramayan, kurbanların kanını paraya çeviren, Türk yargısında açılmış davayı kapatıp İsrailli yetkililere dokunulmayacakları güvencesi veren, buna itiraz edenleri de ‘Giderken bana mı sordunuz?’ diye azarlayan...
“İsrail’le ilişkileri kesmek gibi birşeyin uluslararası diplomaside olamayacağını savunan, yaptırım sözünden ifrit olan...
“Türkiye’den İsrail limanlarına yanaşan gemilerden hiç rahatsız olmayan, Ceyhan Limanından yüklenen petrole kesintisizlik garantisi veren, ABD ile ilişkilere neredeyse kutsallık atfeden; Suriye’de vekâlet savaşında koç başlığı yaparak İsrail’e en büyük iyiliği yapan; yasadışı ikili anlaşmayla Kürdistan/Kerkük petrolünün İsrail’e ulaşmasına aracılık eden; bu yüzden Türkiye’yi de tazminata mahkûm ettiren bir lider eylemden bahsediyor.
“Erdoğan’ın eylem setinde işgali bitirmeye yönelik ne var? Hiçbir şey!
“Erdoğan zirvedeki havaya göre bazı önemli kararlar alacağını söylemiş ve merakları celb etmişti. Zirveden çok memnun kaldığına göre o kararlara ne oldu? ‘Laf değil icraat’ da sonuçta laf! Hatta laf-ı güzaf!”