"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Zulme ortak olunca...”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
12 Temmuz 2024, Cuma
1930’lu yıllarda Üstad Bediüzzaman bir Kastamonu mektubunda “Geçen Ramazan-ı Şerifte, Ehl-i Sünnetin selâmet ve necatı (kurtuluşu) için edilen pek çok duaların şimdilik âşikâre (açıktan) kabulleri görünmemesine hususî iki sebep ihtar edildi” derken, birini şöyle izah ediyor:

“Bu asrın acip bir hassasıdır (özelliğidir). Bu asırdaki ehl-i İslamın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne affetmesi ve bir tek haseneyi (iyiliği), binler seyyiatı (kötülüğü) işleyen ve binler manevî ve maddî hukuk-u ibâdı (kul haklarını) mahveden adamdan görse, ona bir nevi taraftar çıkmasıdır. Bu suretle, ekall-i kalîl (azın da azı) olan ehl-i dalâlet ve tuğyan (haktan sapan azgınlar), safdil taraftarla ekseriyet (çoğunluk) teşkil ederek, ekseriyetin hatasına terettüp eden musibet-i âmmenin (umumî musibetin) devamına ve idamesine, belki teşdidine (şiddetlenmesine) kader-i İlahiyeye fetva verirler; ‘Biz buna müstehakız’ derler.”

Bu ifadelerde, Üstadın bütün tesbit ve tahlilleri gibi, günümüzdeki durumla bire bir örtüşen manidar bir “şablon”la karşılaşıyoruz.

Bugün de onca kul hakkına giren insanlara, “bir tek—veya birkaç—hasene”leri öne çıkarılarak taraftar olunuyor; böylece azın da azı olan ehl-i dalâlet, safdil ve safderun ehl-i İslamın bu tavrı neticesinde sanki çoğunluk teşkil etmişçesine kuvvet kazanıyor ve bildiğini okumaya devam ediyor.

Bu durum da duaların kabulüne set çekiyor ve çoğunluğun hatası sebebiyle gelen umumî musibetin daha da şiddetlenerek devam etmesini netice veriyor. Seçimlerde aldıkları oy bindelik küsuratları geçmeyenlere “Yargı altın devrini yaşıyor” dedirten hukuksuzluklar süreci bu tesbitin güncel tezahürü.

Üstad aynı mektupta şunu da söylüyor:

“Hem âlicenâbâne affetmek ise, yalnız kendine karşı cinayetini affedebilir. Kendi hakkından vazgeçse hakkı var; yoksa başkalarının hukukunu çiğneyen cânilere afüvkârâne bakmaya hakkı yoktur, zulme şerik (ortak) olur.”

Yaşadıklarımız bu son derece önemli ikazlardaki ölçülere uyulmayışının acı neticesi.

Bunca zamandır devam eden zulüm ve kul hakkı ihlallerinden kurtuluşun en önemli şartlarından biri ise bunlara riayet etmek.

Okunma Sayısı: 4099
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa

    12.7.2024 23:33:46

    Yeni Asya hür ve müstakil olabildiği,kararlarını meşveretle İslam değerlerine ,ictihadlerine uygun yaptığı için her zaman isabetli olmuştur...Ehli zındıka bu durumdan hiç hoşlanmamistir..Onlar kişiler tarafından güdülen toplulukları çok severler...Sorgulama,sorgulama....Deliler ve akıbetini düşünmek..Akletmek,analitik düşünmek...En sağlıklı yoldur..Yeni Asya hep doğru yoldur......

  • Abdullah Tunç

    12.7.2024 23:07:27

    Gülen; imkân olsa mezar dakileri kaldırarak referan dumda evet oyu kullandır mak lazım." Diyen kişi de zulme ortak değil mi? 12 sene iktidar ile beraber ça lışan ve bu süre içinde yapılan yanlışların, hak ihlallerinin haddi hesabı yok.Bir zalimi ve zulmü gö rüp,eleştirirken diğer zalimi ve zulmü unutmak hakperesttlik değildir.Doğ ru bir değerlendirme yap mak için tarafsız davran mak ve objektif olarak Olaylara bakmak lazım. Yoksa insan yanılgılardan kurtuamaz...

  • Turgay Namdar

    12.7.2024 14:43:16

    Zorlama bir yorum olduğunu düşünüyorum. Milyonların ahiretini yakan süfyaniyete gülenistler de destek verdiler ve zulme ortak oldular ve henüz bu konuda kadere tarziye verdiklerini de görmedik. Bu mektup bu yönüyle onları da tokatlıyor. Aklınızı başınıza alın kemalizme verdiğiniz destekten dolayı geçmiş günahınıza tevbe edin onların zulümlerine ortak olmayı bırakın, kadere tarziye verin yoksa bela ve musibetiniz şiddetlenir diyor.

  • Said ulu

    12.7.2024 12:10:36

    Bir yandan millete edilen zulüm, bir yandan Risale-i Nur sadeleştirme ve Kemalizmi sevdirme zulmü. Sanki zalimlikler içine girmiş gibi

  • Kenan

    12.7.2024 10:28:27

    Üstadın tespitleri tek kelimeyle ENFES..Böyle bir zatı tanımak çok büyük şükrü gerektiriyor

  • Erhan

    12.7.2024 08:16:56

    Ey tarih yaz bunları, bak kimler kimlerle, bir tarafta, her gün dinimize dindarlarımıza küfür edip hakaret edenler, diğer tarafta, halkı dindar olduklarına ikna etmek için, siyaset üstü kutsal değerlerimizi, siyasete alet ederek, camilerde miting yapanlar. çıkar söz konusu olunca omuz omuza verip suçu günahı olmayan masum mazlum insanlara zulmediyorlar.

  • Asena Nur Uğurlu

    12.7.2024 08:12:01

    Dengeli bir yazı olmuş. Bu konularda ya tamamen hükumet ya da tamamen gülen cemaati tarafından yazıyorlar. İki tarafa da meyletmeden ve iki tarafında yaptığı zulümleri dile getirerek konuyu yazmak çok önemli bir mesele. İkisi de tamamen masum değil. Sizin yanlışınız şu sizin yanlışınız şu demek gerekiyor iki tarafa da. Bunu da Yeni Asya yapıyor. Anlayana çok hikmeti bir yazı.

  • cafer

    12.7.2024 07:40:05

    Allahümme ecirna min fitneti ahir zaman,

  • S.topuz

    12.7.2024 06:20:25

    ..."Canavar bir hayvana karşı kendini zaîf göstermek, onu hücuma teşci' ettiği gibi; canavar vicdanı taşıyanlara karşı dahi dalkavukluk etmekle za'f göstermek, onları tecavüze sevkeder. Öyle ise dostlar müteyakkız davranmalı, tâ dostların lâkaydlıklarından ve gafletlerinden, zındıka taraftarları istifade etmesinler. İkinci Nokta: وَلَا تَرْكَنُٓوا اِلَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ âyet-i kerimesi fermanıyla: Zulme değil yalnız âlet olanı ve tarafdar olanı, belki edna bir meyledenleri dahi, dehşetle ve şiddetle tehdid ediyor. Çünki rıza-yı küfür, küfür olduğu gibi; zulme rıza da zulümdür."... Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Mektubat - 361 🙌🌹🤲🌹❤😥😭😪🕊🕊🕊🌍🇪🇺🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Oğuz Yiğitet

    12.7.2024 05:25:19

    Bize düşen, bütün manialara rağmen, sabırla bu hakikatların, hem lisan-hal, hem lisan-ı kal ile tebliğine devam etmek, "hakkın hatırı âlîdir" parolasıyla, "aldatmakla iş gören nifak cereyanın, gayet adileştiği ve söz konusu safderûn ehl-i imanın desteğiyle epeyce uzadığı dördüncü ve son devresi olan bu karanlık dönemde, az da olsa hudutta istikamet nöbettarlığı yapan bir zümre istikbal nesillerine Yeni Asya kalesinden selam çakıyor... Ne mutlu bu yakıcı nöbeti hakkıyla tutanlara...

  • Seyit Battal arsla

    12.7.2024 05:14:46

    En büyük zulüm ,Ekonomi ve Adeletin saglikl olmaması Bir taraftan varlık içinde vatandaşın açlık ve yoksulluk sınırı yaşaması( her şey olmasına rağmen) İkincisi,yaş ve kurunun mahkemede aynı cezaya çarptırılması ( bebeği ile içerdeki analar) diğer bazı Mafya adamlarinin salınması hem de iktidarın ortağının yardımıyla ( bahceili ile fotoğrafı) Üçüncüsü darvinizmden,,oluşumsuzluk ve Yaratan Rabbimizden uzak Milli Eğitim müfredatı ve Allah'tan bı haber yetiştiren ders kitapları Selam ve dua

  • A.Yılmaz

    12.7.2024 01:35:54

    Zulme karşı her zaman ses veren Yeni Asya vazifesini yapmıştır. Gülen cemaati hukuksuz yollarla veya soruları çalarak devleti ele geçirmeye çalışırken Yeni Asya böyle hizmet anlayışı olmaz bu yapılan zulümdür demiştir. Buna şahidiz. Şimdi ise cemaate mensup oldukları için suçsuz oldukları halde cezalandırılanların haklarını yine Yeni Asya savunmaktadır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı