BEYOĞLU Belediyesi tarihimizin, kültürümüzün önemli parçalarından biri olan çeşmelerimize hayat veriyor. Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü 2007 yılında başlattığı çeşme restorasyon çalışmaları sonucunda, ilçedeki 112 tarihi çeşmeden 44’ünü restore etti. Restorasyon çalışmaları 2011 yılında da devam edecek. Padişahlardan valide sultanlara, sadrazamlardan paşalara kadar Osmanlı Dönemi’nden önemli isimlerin çeşmelerinin yer aldığı Beyoğlu’nda bundan sonra her semt, tarihi çeşmelerle süslenecek. Osmanlı Dönemi’ne ait toplam 112 çeşme bulunan Beyoğlu’nda çeşme restorasyon çalışmaları ilk olarak 2007 yılında başladı.
2007 yılında 22 çeşme yenilenirken, 2008 yılında 5 çeşme tarihe yeniden kazandırıldı. Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü 2010 yılında 120 gün gibi kısa bir sürede toplam 17 çeşmeye hayat verdi. 2010 yılında restore edilen çeşmeler arasında, Firuzağa mahallesi Kadiriler yokuşundaki Topçu İsmail Ağa Çeşmesi, Kılıç Ali Paşa mahallesi Susam sokaktaki Köşe Çeşmesi, Firuzağa mahallesi Türkgücü caddesindeki Kethüda Yusuf Efendi Çeşmesi, Ömer Avni mahallesi Meclisi Mebusan caddesindeki Koca Yusuf Paşa Çeşmesi ve Sebili, Asmalı Mescit mahallesi Asmalı Mescit sokaktaki Lale Beşir Ağa Çeşmesi, Çukur mahallesi Karakum sokaktaki 2. Mahmut Çeşmesi ile Müeyyetzade mahallesi Hoca Ali sokaktaki Mihrişah Kadın Çeşmesi gibi birçok çeşme bulunuyor.
DEMİRCAN: UNUTULAN BİRÇOK ÇEŞME GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI
BEYOĞLU Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, tarihî çeşmelerin restorasyonu hakkında, şunları söyledi ; “İlçemizdeki eski eserleri günümüze kazandırarak bu tarihî eserlerimizi geleceğe emanet etmek görevlerimizin başında geliyor. 2011 yılında da çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz ve tarihî çeşmelerimizi Beyoğlu’na kazandıracağız. Restore edilen bu çeşmelerden Silahtar Ağa Yahya Efendi Çeşmesi, Kethüda Yusuf Efendi Çeşmesi, II. Mahmut Çeşmesi gibi tarihî çeşmelerin yer üstüne çıkarılan çeşmelerden olduğunu ve eski eserleri günümüze kazandırarak bu nadide eserleri gelecek nesle emanet ediyoruz.” Beyoğlu sakinleri de, Osmanlı Dönemi’ne ait tarihimizin bu zarif eserlerinin tekrar canlanmasından ve kullanıma açılmasından büyük mutluluk duyduklarını ifade ediyor.