Gülnur Tercan

Kendinden uzaklaşan insan hâliyle diğer insanlardan da uzaklaşıyor mânen. Yan yana bedenler, ama ruhlar ırak birbirinden. O hâlde gelin birlikte bir yürüyüşe çıkalım.

Kendimizin koluna girelim. Adım adım tanıyalım kendimizi.

Eğitimci- yazar Sebahattin Yaşar’ın  kaleme aldığı, Yeni Asya Neşriyat’ tan çıkan “Kendinizle Yürüyüşe Çıkın” kitabı bize yol gösteriyor. Kendi kendimize nasıl yârenlik edeceğimizi? Hangi adımların bizi bize yaklaştıracağını anlatıyor. Ve bütün hayata nazarımızı çeviriyor.  Sokağa, çocuğa, ihtiyarlığa, sağlığa, kitaba, tefekküre, mektuba, daktiloya, dertlere, sevgiye nazarımızı değdiriyor. Ve Risâle-i Nur’daki iman hakikatlerini hayatın bütün hâlleriyle harmanlayarak sunuyor bizlere. Kendimizle olan yürüyüşümüzde hakikate çıkan yolları anlatıyor bize içtenlikle. Bir dostla çay içimindeki muhabbet kıvamında bir kitap. Kendimizin ellerini tutmaya vesile.  Yürüyüşe var mısınız?

Nedir insan olmak?

“Kabul edelim ki, insanın bir tarafı zalim ve cahildir.

Sureten ne farkı var insanların?

Eğer hastalıktan maksat gözse, kulaksa, başsa, ayaksa, başta bir örtü, yüzde bir bıyıksa...

Bunlarda benzerlerimiz yok mu?

Nedir o vakit, önce insan olmaktan maksat?

Eğer insanlıktan maksat kalpse, akılsa...

Aynı değerlerin sahibi değil miyiz?

Madde itibariyle, suret de, siret de mevcuttur insanlarda.

İnsanlar nasıl farklı dünyaların sahibi, muhtelif düşüncelerin mensubu ve farklı inanışların savunucusu oluyor o vakit?”