"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bin yıllık Bizans’ın son günleri (1)

M. Latif SALİHOĞLU
27 Mayıs 2021, Perşembe
Fahr-ı Kâinat Efendimizin (asm) müjdesine ve yakın alâkasına mazhar olan İstanbul’un fethi, aynı zamanda bin küsûr yıllık Bizans devletinin tarih mezarlığına gömülme törenidir.

Keza, bu hadise, Hıristiyanlığın İslâmiyete bir manada devir-teslim merasimidir.

Evet, Milâdî 395 senesinde Büyük Roma İmparatorluğu’ndan ayrılarak bağımsız bir devlet olarak kurulan Bizans (Doğu Roma), 1453’te gerçekleşen “Feth-i mübin” ile tarih oldu, mâzi oldu.

*

Yönetimi itibariyle birkaç kez el değiştiren Bizans, bin yılı aşan ömrüyle dünya tarihinde bir rekora imza atmış. Yani, bu yönü itibariyle 624 yıl yaşayan Osmanlı Devleti’nden çok daha uzun bir ömür yaşamış gibi görünüyor.

Ancak, arada çok önemli bir fark var. Şöyle ki: 

Altı asırdan fazla yaşayan ve tarihe hükmeden Osmanlı Saltanatı, tek bir hanedan tarafından idare edildi: Ertuğrul Gazinin oğulları.

Bizans’ın durumu ise çok farklı. Bizans’ı, değişik dönemlerde değişik hanedanlar yönetmiştir. Bunların en meşhûru “Makedonlar hanedanı”dır. 867–1056 yılları arasında imparatorluğu yöneten bu hanedan döneminde Bizans altın çağını yaşamıştır.

Daha evvelki hanedanlar arasında Heraklios ile İsoriya da meşhûrlar arasında yer alır. Bu arada, İstanbul’un bir müddet Latinler tarafından işgal edildiğini (1204-1261) unutmamak lâzım.

Bu işgal döneminde kendilerini Bizans’ın varisi olarak ilân eden iki hanedan ortaya çıktı. Bunların en güçlüsü olan hanedan İznik’e yerleşti ve Bizans İmparatorluğu’nu buradan yönetmeye devam etti.

*

Bizans’ın bir diğer varisi olan Komnenos hanedanı ise, Gürcistan Krallığı’nın desteğiyle Trabzon’a yerleşti ve burada Pontos Rum Devleti’ni kurdu.

Latinler, Bizans’ın sadece başkenti olan Konstantinopolis’i (İstanbul) işgal etmişler, onun dışındaki topraklara ilişmemişlerdi. Bu sebeple, İznik ve Tabzon’daki Rum devletçikleri bir ölçüde rahat durumdaydılar.

Latinler, İstanbul’u yarım asır müddetle sadece işgal etmediler, aynı zamanda yağmalayıp pekçok değerli varlığını talan ettiler. Onların bu vahşi ve açgözlü tavırlarına isyan eden Rumlar, kısa süreli bir mücadelenin ardından İstanbul’u işgalden kurtararak yeniden yönetime geçtiler.

Ancak, bu kez iki büyük tazyikle karşı karşıya kaldı Bizans: Batı’da Sırp taarruzu; doğuda ise Selçuklu ve diğer Müslüman Türk Beylikleri.

*

1260-1453 yıllarında geçirmiş olduğu büyük krizlerle ömrünün son demlerini yaşayan Bizans, tarih boyunca 29 kez kuşatılmış, kısa süreli işgallere uğramış, ancak sadece bir kez fethedilebilmişti.

Bu fetih ise, tarihin dönüm noktasını teşkil etti ve böylelikle, bir çağın kapanışını ilân ederken, yeni bir çağın da geldiğini dünya tarihinde kayda geçirmiş oldu.

Okunma Sayısı: 1379
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı