"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir şapka uğruna yâ Rab, ne cinayetler işlendi

M. Latif SALİHOĞLU
25 Kasım 2020, Çarşamba
GÜNÜN TARİHİ: 25 KASIM 1925

Devlet memurlarına şapka giyme mecburiyeti getiren 671 sayılı Kıyafet Kànunu (Şapka İktisası Kànunu), 25 Kasım 1925’te Millet Meclisi’nde kabul edilerek yürürlüğe konuldu.

İlgili kànun metninde, maddeler halinde aynen şu ifadeler yer alıyor:

Madde I) Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idare-i umumiye ve mahalliye ve bilumum müessesata mensup memurîn ve müstahdemîn, şapkayı giymek mecburiyetindedir. Türkiye halkının da umumî serpuşu şapka olup, buna aykırı bir alışkanlığın devamını hükümet men’eder.

Madde II) İşbu kànun, neşir tarihinden itibaren muteberdir.

Madde III) İşbu kànun, Büyük Millet Meclisi ve icra Vekilleri Heyeti (kabine) tarafından icra olunur.

***

İlgili kanun çıkmadan evvel, gazetelerde yer alan çeşitli platformlarda ve en yüksek perdeden söylenen can alıcı bir söz şöyledir: “Efendiler! Buna şapka derler. Medenî milletlerin kıyafetidir. Medenî olmayan milletler, medenî milletlerin ayakları altında ezilmeye mahkûmdurlar.”

Can alıcı soru da şu: Bu millet daha evvel şapka giymediği gibi, uzun zamandır da giymiyor. O halde, bu millet önceden ve şimdi medenî değil midir? Şapkayı takmayınca ve takmayanlar medenî dünyanın dışına mı çıkmış oluyorlar?

***

Şapka Kànunu’na karşı en sert muhalefeti yapacağı tahmin edilen Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Paşa—tâ akşamdan ikna edilmiş olmalı ki—sabahın erken saatlerinde Meclis binasına başında şapka ile geldi.

Böylelikle, bu kànunu savuşturmayı düşünüp tasarlayan “red cephesi”nin planları, “Dindar Mareşal” sayesinde suya düşürülmüş oldu.

Öte yandan, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi’nin, bu kànunu dînen haklı ve meşrû gören “dinî fetvâ”yı imzalamasının ardından, Anadolu’nun muhtelif vilâyetlerinde büyük infialler yaşandı.

Başta Erzurum ve Rize olmak üzere Sivas, Muş, Maraş, Giresun, Kırşehir, Kayseri, Tokat, Amasya, Samsun, Trabzon ve Gümüşhane’de çok vahim hadiseler yaşandı. Buralarda binlerce insan ağır cezalara çarptırılırken, yüzlercesi de idama mahkûm edildi. Bazı yerlerde camilere sığınan göstericilerin üzerine kurşun yağdırılarak katliâm dahi yapıldı.

Gariptir ki, şapkaya karşı direnen Rize-Trabzon sâhil hattındaki halkın üzerine bombalarla gidildi. Trabzon’un bazı kesimleri, Balkan Harbi’nin Hamidiye Zırhlısı tarafından bombardıman edildi.

***

Peki, değer miydi bunca mezalimi yapmaya? Değdi mi, şapka için bunca masum kanını döküp canını yakmaya?

Bugün Atatürkçü yahut Kemalist geçinen kimselere soruyoruz: Şapka için yapılanları siz kendi aklınızda, vicdanınızda sorguladınız mı? Kesilen cezaları, işlenen cinayetleri doğru buluyor musunuz? Hiç referanduma gitmeden, gitmeye ihtiyaç bile duymadan, bir milletin kıyafetini kanun zoruyla değiştirmeyi demokratik buluyor musunuz? Bugün için yapılanları savunabiliyor musunuz? Benzer şeylerin, bugün bir başka ülkede yapıldığını, yani idarecilerin halkı zorla kıyafet değiştirmeye çalıştıklarını duysanız, nasıl bir tepki verirsiniz?

Bugün tutup koruma kanunu arkasına sığınarak ahkâm kesmeniz mertlik, yiğitlik olmadığı gibi, hukuk ve demokrasinin, hatta cumhuriyetin ruhu ve prensipleriyle de bağdaşmıyor, bunu bilesiniz ve iyice belleyesiniz.

Okunma Sayısı: 3177
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet

    27.11.2020 14:52:04

    1923 1950 arasındaki meclis seçim yarışına girilmeden oluşturulduğu için milletten meşruiyetini almamış oluyor. Ve hukukçularımız bu 27 yılda çıkarılan kanunların meşru olup olmadığını tartışmalıdır.çünkü meclis 27 yıl boyunca seçim yarışına girilmeden oluşturulduğu için milletten meşruiyetini almamıştır

  • Hüseyin İlhan

    25.11.2020 21:37:15

    Şapka için karşı duran ve tepkilerini gösteren GEYVE de bu zulümden nasibini almış.Hatta bununla ilgili ciddi çarpışmalalrın olduğu,topa tutulduğu bir yaşlı tarafından yıllar önce ifade edilmişti.

  • Yahya YILDIZ

    25.11.2020 11:16:35

    Allah Razı Olsun Latif Bey Abi, Yapılan devrim ve inkılaplara eleştiri yaparken başkaları gibi hakaret ederek değil, kemalist veya daha ötesi olan koministleri ikna edercesine realist olan gerçekleri göz önünde tahlil ediyor ve neticede olanları akla ve vicdana havale etmeniz gerçekten takdire şayan bir metodu. Akıl, idrak ve basiret sahibi hiç bir insan bu yapılanlara hoşgörüyle yaklaşacağını sanmıyorum...Tebrik ediyor bı manadaki yazıların devamını diliyorum. Yahya YILDIZ - ADANA

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı