"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kevser, Venhar, Ebter...

M. Latif SALİHOĞLU
03 Mart 2016, Perşembe
Birçok âyet ve hadis, âhirzamandan haber veriyor. İşarî ve remzî mânalarla, o dehşetli zamanın şerrinden kendimizi muhafaza etmemizi öğütlüyor.

Vel-Asr gibi Kevser Sûresi’nin âyetleri de, diğer zamanların yanı sıra âhirzamana da bakarak, bilhassa kilometre taşlarına dikkat nazarlarını çekip bizleri teyakkuza sevk ediyor.

Risâle-i Nur’da bu meseleye dair çok bahis var. O bahislerde, bir yandan “Kur’ân’ın i’câzı” nazara verilirken, bir yandan da ümmetin zuhûr eden tehlikeler karşısında nasıl davranması gerektiği hususu ders veriliyor.

İşte, biz de o bahislerden dersimizi alırken, bir taraftan da anladıklarımızı sizinle burada paylaşmaya çalışıyoruz. Âcizâne, Kevser Sûresi’nden istihraç ettiğimiz bir mâna şudur:

Bu sûrenin toplam üç âyetinin sonunda yer alan üç tâbir, âhirzamanın mühim vukûâtını haber veren birer “anahtar” mesabesindedir.

1) KEVSER: Kevser-i Kur’âniye’den akan hâlis Nur havuzuna işaret edip haber veriyor. Sırlı, hikmetli, mânevî mesajlarla, bu tertemiz havuzun içine “buz parçası” nevindeki şahsiyet ve enaniyetimizi atıp eritmemiz tavsiye ediliyor.

“Kevser”, aynı zamanda İstanbul’un birinci ve ikinci (maddî ve mânevî) fethini de haber verip müjdeliyor.

2) VENHAR: “Kan akıtmak, kurban vermek” meâlindeki bu tâbiri tefsir eden Üstad Bediüzzaman, İnnâ A’tayna’nın Sırrı Risâlesinde, Milâdî 1800’lü yılların başlarında vukua gelen kanlı hadiselere “Venhar” projeksiyonuyla ışık tutuyor.

Özetle: Sultan Halife III. Selim’in, Sultan IV. Mustafa’nın peşpeşe katledilmesi, hemen ardından Sultan II. Mahmud’u öldürme teşebbüsü esnasında Sadrâzam Alemdar Mustafa Paşa’nın ölümü, Nizâm-ı Cedit ile Sekbân-ı Cedit Ordularının lağvedilmesi, bir müddet sonra Yeniçeri Ocağının söndürülmesi, vesâire...

Risâlelerdeki nurânî projeksiyon, bütün bu gelişmeler esnasında binlerce asker ve sivil insanımızın kaybına yol açan hadiselerin aslında birer gizli tertip olduğunu gösteriyor: Mason ve Sabetaycı (Yahudi Dönme) kökenli zındıka komitesinin tertibi...

3) EBTER: Bu hususta daha evvel şunları yazmışız: 

Muteber lûgatlara bakarak yaptığımız araştırmalar neticesinde, Hz. Muhammed’e (asm) buğzedip iftira atanları bildirmek, tanıttırmak maksadıyla nâzil olan âyet-i kerimede yer alan “Ebter” tâbiri, şu mânâları ihtiva ediyor: Nesli kesik. Evlâtsız. Zürriyetsiz. Soyu-sopu kesik. Mükerrer evlilik yaptığı halde çocuğu olmayan. Hz. Muhammed’e buğzeden aşağılık şahıs. Ölümünden sonra adı hatırlanıp anılacak bir hayrı ve ihsânı kalmayan kişi. İşleri ve emirleri hayırsız, faydasız kimse.

Ebcedî hesaba göre, yekûnu 1017 olan “Ebter” ile “Gazî” birbirine bakıp tam tevâfuk ediyor. Harflerinin yekûnu ise, derece-i hata ve günâhlarını gösteriyor. Şöyle ki: Gayn 1000, Ze 7, Ya 10, Yekûnu=1017.

GÜNÜN TARİHİ 3 Mart 1923

İngilizler binlerce Kürd’ü katletti

Musul ve Kerkük üzerinde hakimiyet mücadelesi veren Kürtlerle İngiliz kuvvetleri arasında (1919-24) yıllarında) şiddetli çatışmalar yaşandı. 

Hava gücünü devreye sokan İngilizler, 20 kadar savaş uçağıyla (Air Royal Force) Süleymaniye’deki direnişçi Kürtlerin başına defalarca bomba yağdırdı. En ağır kayıpların, 03 Mart 1923’deki bombalamada yaşandığı tesbit edildi.

Aralıklı şekilde yaklaşık beş yıl süren kanlı çatışmalar neticesinde, Kürtlerin 10 bin kadar kayıp verdiği tahmin ediliyor.

* * *

Zamanla unutulmaya yüz tutan bu ibretlik hadisenin gelişme seyri kısaca şöyle olmuştur:

Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı gün, Osmanlı ordusu Musul’daydı.

Antlaşma şartlarına göre, Osmanlı askerinin bulunduğu yer Osmanlı Devletine ait olacak. Buna mukabil, ordu kademeli şekilde dağıtılacak ve savaş silâhları teslim edilecek.

Musul’daki Osmanlı ordusu, İstanbul hükümetinin de direktifiyle ateşkes kararı doğrultusunda hareket ederken, İngiliz işgal kuvvetleri, işi oldu-bittiye getirerek Musul’a girdi ve burayı işgal etti.

Osmanlı kuvvetlerinin bölgeden çekilmesiyle birlikte, İngiliz kuvvetleriyle yerli Kürt milisleri arasında huzursuzluk başgösterdi. Şeyh Mahmud Berzenci’nin etrafına toplanan Kürt grupları ile bölgedeki İngiliz askerleri arasında kanlı çatışmalar vuku buldu.

İngilizler, üstün ateş gücüne ve hatta savaş filolarına sahip durumdaydı. Kürtler ise, tamanen ilkel silâhlarla, metotlarla ve sınırlı imkânlarla mücadele ediyorlardı. Bu durumda, İngilizler, haliyle “bire on” nisbetinde Kürtlere kayıp verdiriyorlardı.

* * *

İngiliz işgaline karşı koyan Kürt grupların lideri Şeyh Mahmud Berzencî, 1878 Süleymaniye’ye bağlı Berzence Köyü doğumlu olup, Kadirî tarikatına mensup bir şeyh idi. Halife-Sultan II. Abdülhamid’e büyük hürmeti vardı.

Aynı zamanda Kürtçe, Türkçe, Arapça ve Farsça’yı bilen Berzenci, birkaç kez hükümet kurdu, fakat hepsinin de ömrü kısa oldu. Uzun yıllar işgalci İngilizlere karşı (daha sonra Araplarla) mücadele etti, ancak bir türlü başarılı olamadı. 13 Mayıs 1932’de İngilizlere teslim olmak mecburiyetinde kaldı. 9 Ekim 1956’da Bağdat’taki bir hastanede vefat etti. Mezarı Süleymaniye’de.

@salihoglulatif: Yaş-kuru ne varsa, şüphesiz ki tamamı Kur’ân’da var. Her şey kıymet ve ehemmiyet derecesine göre Kitabullah’ta yer alır. Fakat, bunu görecek göz, anlayacak idrak lâzım.

Okunma Sayısı: 4160
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Yardimoglu

    3.3.2016 00:46:19

    S A, evet 1017, sirali olarak, ne 11(10..), ne 111 (101.), ne de 1111 (1017) 4444 kuvvetine ulasamayan, ama 7 kebairi ise, --sadece buradaki dizilimde-- (...7) subjective (sahsima mahsus) gosteren,--tabiiki herkese ispat edemem--, 1modeldir..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı