"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kıbrıs’taki yalnızlığımız

M. Latif SALİHOĞLU
08 Haziran 2021, Salı
(Kıbrıs’ın yakın tarihiyle ve özellikle Rum çetelerinin Türklere yaptığı zalimane baskılarla ilgili olarak TRT’te bir dizi film yayınlanıyor. Bazı okuyucularımızdan, merakaver sualler geldi. Bilvesile, biz de bu dönemde yaşanan gelişmelere dair tesbitlerimizi aktarmaya çalışalım.)

Bilhassa 1960 darbesinden sonra, Ada’daki Türkler ile Rumlar arasında büyük bir huzursuzluk yaşanmaya başlandı. Daha çok korumasız Türk köylerine baskınlar yapılıyor, mâsum insanların canlarına, mallarına zarar veriliyordu.

1964 senesine gelindiğinde, taraflar arasındaki gerilim had safhaya kadar çıktı.

Bu sebeple, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin muhtelif merkezlerinde Kıbrıs meselesi için mitingler düzenlendi, Rumları protesto gösterileri yapıldı.

Aynı yılın Ağustos ayında ise, Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı jet uçakları Kıbrıs üzerinde ihtar uçuşu yapmaya başladı.

İhtar uçuşlarını dalışlar ve yer yer stratejik notlara yönelik bombalamalar takip etti. Bu arada, ölenler ve yaralananlar oldu.

Ada’daki en önemli gelişmelerden biri de 8 Ağustos’ta yaşandı.

İhtar uçuşu sırasında Rum uçaksavar ateşine maruz kalan Yüzbaşı Cengiz Topel'in kullandığı uçak isabet aldı. Yüzbaşı Topel, Girne yakınlarındaki yola paraşütle inmeyi başardı. Ne var ki, yaralı halde Rumlar’ın eline esir düştü. Cengiz Topel, götürülmüş olduğu Rum hastanesinde 9 Ağustos'ta vefat etti.

Böylelikle, Kıbrıs’ta ilk şehit pilot ünvanını kazanmış oldu.

Bu arada, yine aynı harekâta katılan Yüzbaşı Orhan Gürses'in kullandığı uçak da Rum uçaksavar ateşi ile hasara uğradı. Ancak, buna rağmen uçağımız Eskişehir'deki hava üssüne dönmeye muvaffak oldu.

27 Mayıs Darbesi sonrasında Kıbrıs’ta yaşanan gerilimli hava, ara ara yatıştı gibi görünmekle birlikte, 1963, 64, 67 ve 74 senelerinde yeniden nüksederek sıcak savaş atmosferine dönüştü.

Tırmandırılan gerilim, 1974'te Türk Silâhlı Kuvvetlerinin adaya çıkarma yapmasına kadar devam etti.

Ne var ki, bu müdahale de 1878'den beri süregelen Kıbrıs meselesinin çözümüne yetmedi. Dahası, 74’ten sonra uluslar arası yeni boyutlar kazanan Kıbrıs meselesi, Türkiye'nin başını ağrıtmaya bugün de devam ediyor.

Kıbrıs'ta darbe

Türkiye ile Yunanistan (dolayısıyla Türklerle Rumlar) arasında ara ara tansiyonun yükseldiği Kıbrıs'ta bir askerî cunta 15 Temmuz 1974 darbe yaparak yönetimi ele geçirdi.

Darbeciler, Rum lider Makarios'u devirip yerine Nikos Sampson isimli bir örgüt liderini getirdiler.

EOKA–B isimli terör örgütü lideri Sampson'a yardım edenler ise, Yunanlı subayların yönetimindeki "Ulusal Muhafız Alayı"ndaki Rum askerleri.

Bu durum, darbenin arkasında Yunanistan'daki cunta hükümetinin ciddî manada desteği olduğunu gösteriyordu.

Rum ve Yunan cuntacılarının maksadı, işi oldu–bittiye getirerek, Kıbrıs'ı bütünüyle Yunanistan'a bağlamak.

Türkiye, bu gelişmelere kayıtsız kalmayacağını ve gereğini yapacağını dünyaya duyurdu.

Türkiye, 1959'da DP hükümeti sayesinde elde etmiş olduğu "Garantörlük Hakkı"nı kullanarak harekete geçti.

Uluslar arası görüşmelerden beklenen netice çıkmayınca da, 20 Temmuz'da Kıbrıs Harekâtı'nı gerçekleştirerek, cunta idaresine son verilmesini sağladı.

Ne var ki, Türkiye, bu hadisede yalnız kaldı. Müttefiklerin yardım etmesi bir yana, onların türlü ambargosu ile karşılaştı.

Neticede, Kıbrıs'ta iki toplumlu (Türk ve Rum) bir idare kuruldu. Ancak, bu yeni yapı, aradan 40 yıllık bir süre geçmesine rağmen, başka hiçbir ülke tarafından henüz kabul edilmiş değil.

Velhasıl, Ada’nın bu yeni statüsüyle ilgili olarak, Türkiye'nin dünyadaki yalnızlığı bugün de devam ediyor.

Okunma Sayısı: 2152
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı