"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rüyâ ile gelen hidayet (1)

M. Latif SALİHOĞLU
02 Haziran 2021, Çarşamba
Burada anlatacağımız, gayet makbul ve hakikatli bir rüyâdır.

Yazının başlığını görünce, sanırım birçoğunuz Sünûhat isimli eserin sonunda yer alan “Rüyâda bir hitabe” başlıklı mevzuyu hatırlamışsınızdır. Üstad Bediüzzaman’ın görüp kaleme döktüğü o “sâdık rüyâ”, ders ve ibret dolu birçok ulvî hakikati gözler önüne seriyor.

Sâdık rüyâlar hariç, genel anlamda rüyâlarla—hayra yormakla beraber—amel edilmez.

Ancak, hususî mânâda görülen öyle güzel ve mübarek rüyâlar vardır ki, tehlike hattında dolaşan kimi bîçarelerin hidayetine, kurtulmasına da pekâlâ vesile olur.

İşte, her daim rahmetle yâd ettiğimiz Hz. Bediüzzaman’ın telifâtı olan Risâle-i Nur’dan rüyâda ders alarak, îman ve hidayet dairesine girip huzur bulan bir hanım ablamızın yaşadığı ibretli macerayı hülâsa ederek sizlere aktarmak istiyoruz.

Burada asıl maksadımız, Risâle-i Nur’un tesirine, kudsiyetine dair bir-iki hakikatli misâl sunmakla, “çeşni” kabilinden de olsa muhayyilenizi farklı bir alanda gezdirip zihninizi dinlendirmektir.

Yoksa, ölçü konulmaz ve sınır tayin edilmezse, sökün edip gelecek yığın yığın rüyâların yol açacağı rüyâperestliğin, beraberinde ne tür mahzurlar getirdiğini az-çok biliyoruz.

Bu hatırlatmadan sonra, şimdi asıl mevzuya geçebiliriz.

*

1984 yılı başlarıydı. Yeni Asya olarak, diğer gazetelerle birlikte Cumhuriyet Gazetesi’ne de yayım ve dağıtımını yaptığımız kitapların ilân-reklâmını vermişiz.

Cumhuriyet camiasını da çalkalayıp tartışmalara sebep olan bu ilânların bir kısmı doğrudan Risâle-i Nur eserlerine, diğer bir kısmı ise, din ve fen ilmini pekiştiren İlim-Teknik Serisi kitaplarına ait.

O günlerde, kendim hem fakültede okumakta, hem de arta kalan zamanda bu eserlerin İstanbul içi siparişlerini “adrese teslim” şeklinde dağıtımını yapmaktayım.

1990 yılına kadar aralıksız devam eden bu çalışmayla, yaklaşık dokuz bin adrese (tahminen de yirmi bin kez giderek) muhtelif yayınlarımızdan alıp götürmüş, tanıtmış yahut satışını yapmışız.

İşte, bu dokuz bin adresten biri de, Bakırköy’de oturan ve bugünkü hikâyemizin konusu olan Rabia Hanım ablamıza ait.

Sonradan yakından tanıdığımız bu hanım ablamızın beyi de kendisi gibi Cumhuriyet okuru. Kendisi, sonradan gördüğü bir rüyâ sebebiyle hidayet yoluna girmiş; ama, kocasında hiçbir iyileşme emaresi yok ve ne yazık ki, tam bir zındık ve ateist kişi imiş.

Evlendikten sonra adam sakat olmuş, belden aşağısı tutmuyor. Bu yüzden, isyan ve inkârında daha da ileri gidiyor, Allah’a düşmanlık etmede sınır tanımıyormuş. Öyle ki, meselâ ezan sesi duyduğunda radyoyu sonuna kadar açar; Ramazan ayında, üstelik tam da ikindi sonrasında evine çağırdığı kafa dengi arkadaşları için, oruçlu hanımına içkili yemek sofrası hazırlatır; zaman zaman iç çekerek şöyle diyormuş: “Ah, ah!.. Komünist Rusya bir gün gelip Afganistan gibi Türkiye’yi de işgal etse de, şu irticacıların kökünü bir güzel kazıyıverse...”

İşte, böylesine şirret bir adamın Bakırköy merkezindeki evine, bahsettiğimiz günlerde verdikleri kitap siparişi sebebiyle gittik. Cumhuriyet’te ilânı çıkan, biri İlim-Teknik Serisi’nden olmak üzere iki adet kitap istemişlerdi. Onları alıp götürdük.

Kapıya, eşi Rabia Hanımla birlikte çıktılar. Rabia Hanımın başı o sırada açıktı; engelli adam da, tekerlekli sandalyede geri planda duruyordu. Kitapları elden ele uzattık. Meymenetsiz adam şöyle bir baktıktan sonra, kitaplardan birini alıp diğerini geri iade etti. Biz de, Risâle-i Nur ekseninde yazılmış bir kitabı hanım ablamıza “Bu da bizim hediyemiz” diyerek takdim ettik. Teşekkür alıp oradan ayrıldık.

Aradan yaklaşık bir yıl geçtikten sonra, o hanım ablamızla bu kez Cağaloğlu’daki hizmet merkezinde tekrar karşılaşmış olduk.

(Devamı var)

Okunma Sayısı: 2271
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahin KARAHAN

    2.6.2021 17:52:02

    Allah razı ılsun.

  • Caner

    2.6.2021 05:41:58

    Tam heyacanlı yerinde filme ara verilirmi be kardeş.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı