"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kanunsuz emir, zihniyet ve adalet

M. Said ZEKİ
20 Ocak 2020, Pazartesi 00:14
Konusu suç teşkil eden bir emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. (Anayasa 137. m)

Bir önceki yazımızda Alman felsefeci-siyaset bilimci Hannah Arendt’ın sorgulamadan itaat eden ‘devlet memuru’ zihniyetinin farklı bir tenkidini incelemiştik.

Peki; sadece ‘verilen emre itaat etme’ savunması, bir insanı mesuliyetten kurtarabilir mi? Ya da amirin verdiği emre, memur/asker karşı çıkabilir mi? İdare Hukukçuları tarafından ‘astın amirine itaati’ meselesi geniş şekilde tartışılmıştır. Dileyen bunları ayrıca araştırabilir. Genel olarak bu konuda şunlar söylenebilir.

MEMUR VE EMRE İTAAT

- Memur, hiyerarşik bağlantı içinde bulunduğu amiri tarafından verilen emri icra ile mükelleftir. Memur, kanunu ve hizmet kaidelerini kendi görüşüne göre değil; amirinin görüşüne göre tatbik etmek mecburiyetinde olduğundan, amiriyle verilen emrin kanuna uygun olup olmadığını tartışamaz.

- Memurun yükümlülüklerinden birisi de, verilen emirleri belirtilen süre ve şekilde yerine getirmektir ki, söz konusu görevin icrası bakımından amirine karşı sorumludur. Memur amiri tarafından verilen emri zamanında ve istenilen şekilde yapmak zorundadır.

- Memurun verilen emirlere kayıtsız kalması veya emri yerine getirmekte ihmal göstermesi diğer şartların mevcudiyeti hâlinde bazen disiplin cezasını gerektirmekte; bazı durumlarda ise ceza kanunlarına göre müstakil bir suç oluşturabilmektedir.

HUKUKA UYGUNLUK / HUKUKA AYKIRILIK

- Hukuka aykırılığı açıkça anlaşılan ‘adam öldür, rüşvet al, suçluyu serbest bırak, filanın malını gasp et, hükümeti devir, ihtilal yap’ gibi kanunsuz emirleri anlamak kolaydır ve kesinlikle karşı çıkılması gerekir. Ancak; meselâ ‘araçlara binin tatbikata gidiyoruz’ diyen bir komutanın niyetini kestirmek, emrini sorgulamak ve karşı çıkmak çok zordur. Görev ve yetkinin kötüye kullanılması ise ayrı bir suçtur.

- Öyleyse amirlerinin, komutanlarının emrini uygulamaktan başka suçu olmayanlarla, gerçek suçluların ayrılması gerekir. Bu yargı mekanizmasının işidir. Yargının kendisi de şaibe altında kalmışsa, durum daha da karmaşık bir hal alır.

KANUNSUZ EMİR

Kimilerine göre ‘bir kere veya bir çok kere ihlâl edilince bir şey olmayan’ işimize geldiği şekilde yorumladığımız, hatta bazılarını onu ‘değiştirmek suçu’ ile yargıladığımız Anayasa’nın 137. maddesinde Kanunsuz Emir açıklanmıştır:

Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.

Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.

ÂDİL VE CESUR HUKUKÇULAR = ÂDİL KARARLAR

‘En güzel Anayasalar, kanunlar dahi; ruhuna uygun uygulanmazsa, süs olmaktan öteye gidemez’ demişti bir hocamız. Hakkı, hukuku, adaleti özümsemiş, insaflı ve hür vicdanlı, bağımsız ve tarafsız, cesur bir uygulayıcı, kötü kanundan bile âdil kararlar çıkarabilir. Kötü bir uygulayıcı ise; iyi kanuna rağmen, etki altında kalabilir ve yanlış kararlar verebilir.

Temel hak ve hürriyetler kâmil manada uygulansın. Demokrasi ve denge denetimi sağlayan kuvvetler ayrılığı prensibi işlesin. Zihniyet olarak kuvvetliden yana değil adaletten yana olunsun. O zaman diğer kurumlarda olduğu gibi, adalet mekanizmasında da problemler en aza iner. Kanunlarda boşluk ve sıkıntı varsa gidermek kolaydır.

Fakat sorun tamamen bir zihniyet sorunudur. Her devirde olduğu gibi, bu devirde de; liyakatli amirlere ve âdil hukukçulara çok ihtiyaç var.

Okunma Sayısı: 3868
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı