Bayramla birlikte gafletin istilasına karsı oruçla zikrullah ve şükre alıştırdığımız maddî ve manevî duygularımızı, Ramazan sonrası da devam ettirmeliyiz ki, Ramazanın kazandırdığı melekiyet hâlimiz devam etsin inşaallah.
Bediüzzaman Hazretleri "Orucun ekmeli ise mide gibi bütün duyguları gözü, kulağı, kalbi, hâli, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nevî oruç tutturmaktır. Yani muharremattan, malaniyayattan çekmek, her birine mahsus ubudiyete sevk etmektir’’ demektedir. Zahirî ve bâtınî duygularımıza Ramazanda oruç tutturduğumuz gibi Ramazan sonrası da gaflete düşmeyerek ömrümüzün Ramazan, âhiretimizin bayram olması temenni ederim.
İslâm ve insanlık âleminin içinde bulunduğu sıkıntılar, Bediüzzaman Hazretlerinin "Cemahir-i müttefika-i İslâmiyenin kudsî kanun-u esasiyelerinin menbaı olan Kur'ân-ı Hakîm, istikbale tam hakim olup beşeriyete tam bir bayram getireceğine kuvvetli emareler var" müjdesinin doğum sancılarıdır inşâallah. Çok kararan gecelerin sabahı yakındır. ’’Ümitvar olunuz; şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm’ın sadası olacaktır."