"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tayyibabi kanunları...

Osman ZENGİN
12 Kasım 2021, Cuma
1965 senesinde, ortaokula başlamıştım.

Neredeyse, altmış seneye yaklaşmış... O günlerdeki ders hocalarımızın, ekserisinin ismi, hafızamın bir köşesinde durmaktadır. Onlardan başka, tabiî okuduğumuz derslerin bazı mevzuları da yine aklımdadır şükür.

Derslerin bazılarını lüzumsuz görür ve sevmezdim. Resim, müzik, tarım bilgisi gibi... Bunun yanında, tarih kitabındaki lüzumsuz ve uydurulmuş malûmatları da sevmez, İslâm ve Osmanlı tarihlerini çok severdim. “Bize ne Sümerlerden, Etilerden, Frigyalı, Lidyalılardan...” derdim.

İşte, hafızamda kalan konulardan birisi de; “Hammurabi kanunları”ydı. O devirlerde astığı astık, kestiği kestik birisi miydi bilmem? Ama sadece isim aklımda kalmış ve hiç unutmuyorum.

Tarihte böyle kanunlar meşhurdur. Gerçi kanun kanun olsa da hakperestane tatbik edilse... Veya kanunların önünde herkes eşit muamele görse... Ama yok işte.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, daha ilk reiste bunu görüyoruz. İstediği kadar ismi “kanun” olsun, keyfine göre, kullandığı şeylere “kanun” ismi vermiş. Üstadın ifadesiyle; “cebr-i keyfî-i küfrîye” kanun ismini takmakla o kanun, kanun olmaz. “Kanun da benim, nizam da. Her şey benim istediğim gibi olacak” zihniyeti yâni...

Birinci ve ikinci adamların “tek” adam rejimini, rahmetli Menderes ve demokratlar kapatmıştı. Aradaki ihtilâllerin keyfî hareketini saymazsak normal hükümetler, şimdiye kadar iyi-kötü hep kanunlarla idâre etmişler. Kanun hükmünde kararname (KHK) kullanma hakkı olsa da ona pek tevessül edilmemiş. Ancak, millet ve devletin menfaatine olanlarda kullanılmış. (Bilhassa Süleyman Demirel buna çok müracaat etmemiş)

Bir ve ikinci reislerden sonra, üçüncü reisin tek adamlığa geçtikten sonraki idâresini görünce, (hususen, KHK kullanılması) aklıma “Hammurabi kanunları”na teşbihen, “Tayyibabi kanunları” diyesim geldi. Hâni, biraz lâtifeli de olsa, her hâlde bu ifade, yerinde bir ifade gibi oldu.

Okunma Sayısı: 2612
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hilal

    12.11.2021 09:30:00

    Giriş ve bağlantılarla, teşpihle beraber güzel ve ince bir sonuç.Kısa bir cümle ve uzun bir anlam. Söyleyecek söz yok.

  • nahittopaloğlu

    12.11.2021 07:57:02

    S.A. Osman kardeşim, "Hâni, biraz lâtifeli de olsa, her hâlde bu ifade, yerinde bir ifade gibi oldu." ne demek? Hani nasıl derler "cuk oturdu" Kalemine sağlık!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı