"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Erzurum Kongresi kararları Nutuk’ta neden ‘eksik’ anlatıldı

25 Temmuz 2011, Pazartesi
Nutuk’ta yazılan her şeyin doğru olduğundan emin olanlardan mısınız? O halde bu yazıyla ilgilenmeyeceğinizden eminim! Atatürk’ün 1927’de okuduğu Nutuk’la Kongrenin orijinal kararları arasında bariz fark olduğu açık. Ayrıca Nutuk’ta 3 madde de eksik.


Atatürk 1927 yılında okuduğu Nutuk’ta Erzurum kongresini ve kararlarını da anlatıyor; bu anlatım bütün ders kitaplarımıza, inkılâp tarihine ve tabiî tüm kutlama ve tören nutuklarına olduğu gibi aktarılmıştır. Eğer doğru olsaydı, bir mahsuru olmazdı tabiî! Atatürk, Nutuk’ta sıra Erzurum Kongresi kararlarına gelince, bir tür yoruma başvuruyor: bu kararları “o zaman nasıl anladığımı açıklayayım” demek suretiyle, aslında kararların asıllarından değil de, kendi yorumlarından söz edeceğini bildiriyor; ancak kararların orijinalinden ne metinde söz ediyor, ne de belgelerde bunlara yer veriyor. Dolayısıyla Nutuk’ta Erzurum kongresi kararlarını değil de, bu kararları daha o zaman Atatürk’ün nasıl anladığını öğreniyoruz. Sadece Nutuk ile yetinirsek, bu kararların asıllarını hiçbir zaman öğrenemeyiz! İşte bu nedenle karşılaştırmalı bir metin okuması yapılmadan gerçekte Erzurum’da ne gibi kararlar alındığını bilemeyiz.

HİLAFETİN KORUNMASI
KARARINA SANSÜR
Ne mi göreceğiz? Bakalım: Atatürk, ilk maddede millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez denildiğini söylerken; orijinal metinde, Trabzon iliyle Canik (Samsun) sancağının, şark illeri olarak tanımlanan Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elazığ, Van ve Bitlis illeriyle bu sahada yer alan ve idari olarak herhangi bir ile bağlı olmayan bağımsız sancakların hiçbir nedenle ve bahaneyle biri diğerinden ve Osmanlı camiasından ayrılamayacak bir bütün olduğu yazılıdır. Yani sadece doğu illerini içeren bir karar Nutuk’ta bütün yurda aitmiş gibi gösterilmiştir ki, doğru değildir. Ayrıca uzun karar metni epey kısaltılmış ve orijinal metinde yer alan ve bu sahada yaşayan İslâm anasırından söz edilen cümleyse metinden çıkarılmıştır.
İkinci maddeye gelince; evet, tıpkı Atatürk’ün söylediği gibi, “kuvayi milliyeyi âmil ve iradei milliyeyi hâkim kılmak esastır”; lâkin niçin? Nutuk’ta yanıtını bulamıyoruz; çünkü orijinal kararın diğer kısmı tamamen atlanmış; ama biz orijinalinden devam edelim: Osmanlı vatanının tamamının ve ulusal bağımsızlığın sağlanması ve saltanat ile hilâfetin korunması için! Tabiî 1927 yılında kongre kararlarının bu şekilde dile getirilmesi artık siyasî olarak hayli mahzurluydu. Çünkü, kongre kararlarına karşı gelinmişti!
Üçüncü maddede; orijinal metinde her türlü işgalin ve müdahalenin Rumluk ve Ermenilik teşkili amacına yönelik olarak değerlendirileceğinden bahisle, topluca savunma ve direniş esasının kabul edildiği belirtiliyordu. Eğer merkezi hükûmet dış müdahale sonucunda bölgeyi terk etmek zorunda kalırsa, hilâfete ve saltanata bağlılığı ve millî hukuku üzerine alan her türlü önlem ve kararlar alınmıştı. Nutuk’ta ise, bu madde hayli farklı yazılmıştı: Buna göre, Osmanlı hükûmeti çökerse, her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topluca savunmaya ve direnişe geçecekti. Nutuk’taki metin yine saltanat ve hilâfet sözcüklerinden itinayla temizlenmişti!
Dördüncü maddede; Osmanlı Devleti’ndeki Hıristiyanların  bütün hukukunun korunacağından söz ediliyordu. Nutuk’ta bu karardan hiç söz edilmiyor. Aksine, Hıristiyan azınlıklara siyasal üstünlük ve toplumsal dengeyi bozacak ayrıcalıkların verilemeyeceğine ilişkin karar alındığından bahsediliyor! Yani gerçek kararın tam aksine.
Yine Nutuk’ta manda ve himaye kabul edilemez şeklinde karar alındığı yazılıdır; acaba böyle bir karar alındı mı hiç diye soracak olursanız; hayır. Ama aksine; alınan karar şöyledir: “milletimiz insanî ve asrî gayeleri tebcil ve fennî ve sinaî, iktisadî hal ve ihtiyacımızı takdir” ettiğinden, “devlet ve milletimizin dahili ve harici istiklâli ve vatanımızın tamamisi mahfuz kalmak şartıyla” daha önce ortaya konular sınırlar içinde “milliyet esaslarına riayetkâr ve memleketimize karşı istila emeli beslemeyen herhangi bir devletin fennî, sinaî, iktisadî muavenetini [yardımını] memnuniyetle karşılarız” Yani tam aksi. Peki, böyle bir devlet var mıdır; hangisidir sorusuna yanıt vermek ister misiniz? Tabiî ki ABD! O sırada başka hangi devlet bu tanıma uymaktadır sizce? Nutuk’ta hiç sözü edilmeyen bir başka karar daha vardır; bütün İslâm vatandaşlarının derneğin doğal üyesi olduğunun açıklandığı sondan bir önceki madde. Bu da Nutuk’ta silinmiştir.

10 MADDE NUTUK'TA 7'YE DÜŞÜYOR
İşte, orijinal metin ve kararlarla o zaman Atatürk’ün bu kararları nasıl anladığını açıkladığı Nutuk metnini yan yana getirdiğimizde, Nutuk’ta nasıl tahrifat yapıldığını açıkça görüyoruz. Siz siz olun, Nutuk okurken, dikkatli olun. Daha ilk bakışta orijinal karar metninde on madde varken, Nutuk’ta yalnızca yedi maddeden söz ediliyor olması dahi başlı başına dikkat çekicidir. İnkılâp tarihçilerimiz ise orijinal metinler yerine onların nasıl anlaşıldığını ders kitaplarına geçirdikleri için bu türden “küçük ayrıntılar”la pek ilgilenmezler. Dikkatlerini çekebilmek mümkün değildir; çünkü zaten “dikkat!” komutu üzerine yazacaklarını yazmışlardır. Gerisi mi? Olsa olsa teferruattır. Tarih ise teferruatlardan ibarettir diye yazsam, acaba dikkati çekebilir miyim?
Cemil Koçak, Star, 24 Temmuz 2011

Okunma Sayısı: 5643
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı