"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ramazan, Kur’an ayıdır!

Prof. Dr. İlyas Üzüm
26 Mart 2024, Salı
RAMAZAN RİSALESİNDEN GÜNLÜK MESAJLAR

Said Nursi, Ramazan Risalesinin Altıncı Nüktesinde bu ayın Kur’an’ın nüzul etmeye başladığı ay olduğu cihetindeki hikmetlerini açıklarken bunu ifade eden şu ayet-i kerimeye yer veriyor: “Şehru ramazan ellezî ünzile fîhi’l-Kur’an: Ramazan ayı ki Kur’an o ayda indirilmiştir.”1 Ardından her Ramazan’ın bu ayeti nûranî, parlak bir tarzda gösterdiğini, Ramazanın “Kur’an ayı” olduğunu ispat ettiğini, bu ayda bazılarının bu semavi beyanı kendilerinin okuduğunu, bazılarının da huşû ile hafızları dinlediğini belirtiyor.2 

Hidayet kaynağı olan Kur’an’ın okunmasıyla ilgili özel bir zaman tahsisi olmadığı için müminler iman seviyelerine, ilgi derecelerine ve şartlarına göre her zaman Kur’an okumakla beraber Ramazanda bu okumaların alabildiğine yoğunlaştığı muhakkaktır. Neredeyse bütün cami yahut mescitlerde sabah namazından sonra, bazı cami yahut mescitlerde ilaveten öğle yahut ikindi namazından önce veya sonra en az bir cüz okunduğu biliniyor. Okumasını bilen erkek ve hanımlar ellerinde Kur’an’la camiye koşuyor ve aksatmadan Kurân tilavetini takip ediyorlar. Okumasını bilmeyenler de, -metinde ifade edildiği gibi- huşû içinde okunan Kur’an’ı dinliyorlar. Alem-i İslam mescidinde bu ay içinde milyonlarca ehl-i iman ya okuyarak ya da dinleyerek Kur’an’ı hatmediyor. Bu faaliyet aynı zamanda evlerde de gerçekleşiyor. Camiye gidenler ayrıca evlerinde hususi hatim programı yapıyorlar. Camiye gidemeyenler kendileri veya aile efratlarıyla yahut konu-komşuyla birlikte hatim programı gerçekleştiriyorlar. Ayrıca birçok televizyon kanalı her gün belli saatlerde meşhur kârilerin okuyuşuyla hatim programı yayınlıyor. Aynı şekilde birçok radyoda hatimler veriliyor vs. Dolayısıyla ramazan ayı sadece sergilediği bu manzara açısından bakıldığında bile bu ayın Kur’an ayı olduğunu fark etmeye yetiyor, diye anlaşılıyor.

Diğer taraftan bu tablo Kur’an’ın lafzî okumaları açısından söz konusu olan tablodur. Bir de sayısız mescit, ev yahut mekanlarda Kur’an’ın anlam ve hakikatini anlamaya yönelik faaliyetler bulunuyor. Söz gelimi irşat faaliyetleri, zikir meclisleri, Risale-i Nur mütalaası yapılan medrese-i Nuriyeler yine Kur’an’ın nasıl bu aya kuvvetli bir şekilde damgasını vurduğunu açıkça gösteriyor. 

İşte böyle bir manzarayı dikkate aldığımızda oruç tutmayan insanın nasıl büyük hasarete düştüğünü, nasıl bir kayıp içinde olduğunu anlayabiliyoruz. Bu bağlamda metnin son paragrafı sarsıcı olmakla beraber hakikatin ifadesi olarak görülüyor: “Şöyle bir vaziyetteki bir mescid-i mukaddeste, nefs-i süflînin hevesâtına tâbi olup, yemek içmekle o vaziyet-i nuranîden çıkmak ne kadar çirkinse ve o mesciddeki cemaatin mânevî nefretine ne kadar hedef ise, öyle de, Ramazan-ı Şerifte ehl-i sıyâma muhâlefet edenler de o derece umum Âlem-i İslâmın mânevî nefretine ve tahkirine hedeftir.”

Rabbimiz bu mübarek ayda hem beden mescidimiz olan şahsî hayatımızı hem küçücük bir mescit veya medrese hükmünde olması gereken evimizi hem büyük mecsid mesabesinde İslam dünyasını Kur’an nuru ile daha çok nurlandırsın! Amin…

Dipnotlar:

1- Bakara 2/185.

2- Mektubat (İstanbul 2020, YAY), s. 398.

Okunma Sayısı: 1043
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı