Avrupa’nın ejderhaları Osmanlı’yı tarih sahnesinden silmek için mücadele ederken, Rusya’da baş gösteren inkâr-ı Uluhiyet ideolojisi de bütün gücü ile devletimize musallat olmuştu. Gazi Osman Paşa komutasındaki Osmanlı askerleri can pahasına Plevneyi savunmuşlardı.
Osmanlı’yı bu acı duruma düşüren sebepleri Bediüzzaman Hazretleri “rüyada bir hitabe”de geniş olarak izah ediyor.
1877’de Ruslar Yeşilköy’e kadar da gelmişlerdi. İşte o zaman zayıf kalan ordumuzun imdadına Mevlânâ Halid’in (ks) talebeleri yetişmiş, Dersaadet’e 13 kilometre kala düşman durdurulmuştu.
Mevlânâ Halid Hazretleri, on ikinci asrın müceddididir. İşte ondan tam bir asır sonra, tam 1977’de ülkemizde inkâr-ı Uluhiyeti dâvâ eden bir ideolojinin tehlikesi kol geziyordu.
1977’de yapılan seçimlerde bunun adeta bir provası idi.
MSP, Demokratları bölmekle diğer tarafa kuvvet kazandırıyordu. İşte Nur Talebeleri bu tehlikeye karşı koymak için broşür neşrederek bunu hatırlattı.
Bediüzzaman Hazretleri şöyle der: “O tarihte Avrupa kâfirleri devlet-i İslâmiyenin nurunu söndürmeye niyet ederek on sene sonra Rusları tahrik edip Rus’un ’93 muharebe-i meş’umesiyle âlem-i İslâmın parlak nuruna muvakkat bir bulut perde ettiler. Fakat bunda Resâili’n-Nur şakirtleri yerinde Mevlâna Halid’in (k.s.) şakirtleri o bulut zulümatını dağıttıklarından, bu âyet bu cihette onların başlarına remzen parmak basıyor.” (Sikke-i Tasdiki Gaybi, s. 157)
1977’de bu müjde tahakkuk etmiş ve dehşetli tehlike 13 milletvekili noksanlığı ile bertaraf edilmiştir. Bu bir siyasî hadiseden ziyade bir ideolojinin vatana hâkim olmasına engel olunma hadisedir.
Bu tip bir siyasetten Bediüzzaman Hazretleri “şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınmış”tır.
Yoksa, ülkenin menfaatine vesile olan müsbet siyasî hizmetler, Nur Talebele- rince her zaman takdir ve tasvip görmüştür.