"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sırra ermeye çalışmak

Rifat OKYAY
16 Ekim 2019, Çarşamba
Risale-i Nur okuma, anlama ve anlatımlarında kesinlikle sapla samanı karıştırmamak icap ediyor. Hemen yazının başında böyle bir hitap nereden çıktı? Ne oluyor diyenlere, diyorum ki mes’ul oluruz.

Risale-i Nur okumalarında metine sadık kalmak nasıl esaslı, bozulmayacak, tevil ve yorum yapılmayacak bir düstur, bir prensip, bir kural ve vazgeçilmez bir vazife ise; anladıklarımızın veya anladık zannettiklerimizin yorumlarla, tevillerle veya “Bu konu, bence böyle; bana göre doğru veya yanlış; kanaatımca böyle olmalıdır…” Böyle tevil, tasvir ve en kötüsü de şerh yapıyorum demek külliyen yanlıştır, hatadır ve illâ ki zarar verici bir hal ve davranıştır, tutumdur, fiildir.

Eskimeyen harflerle yazılmış, Osmanlıca veya Arapça harflerle yazılmış eserleri okuyanlar bilirler  veya görmüşlerdir, duymuşlardır: Bir esere şerh yapacak ilim adamının bilgisi o şerh yapacağı eserin sahibinden daha malûmatlı ve ilmi mertebesi daha fazla olan bir ilim adamı olmasını iktiza eder/gerektirir. 

İkincisi de şerh yazdığı eserdeki malûmatlardan kendi yazdığı şerhin yüksek olması zarurîdir ki, o yapılan mütalâa ilâve bilgi, düzeltme ve tashihli açıklamalar ve hatta yorumlar şerh olsun. 

Yoksa bir kelimenin manasını vermek, bir cümle için kanaat belirtmek, bir paragrafın açıklamasını yapmak veya konunun tamamıyla alâkalı olarak fikir beyan ediyorum diyerek yorumlar yaparak; şahsî, indi, basit, yersiz, tutarsız, eksik, noksan ve zaif malûmatlar vermeye kalkmak, anlatmak ve müzakereye, münazaraya açacak şekil ve tavırlarda, hallerle anlatım ifadeleri kullanmak kesinlikle şerh değildir. 

Risale-i Nurlar’ın defaatla okunması; anlayana kadar okunması; anlatabilecek kadar okunması gayet kolaydır. 

Ve bu marifetli üç hale girebilmek de büyük bir bahtiyarlık ve talihdir.

Allah için Risale-i Nurlar’daki hakikatleri anlayabilmek adına Risale-i Nurlar’a muhatap olarak okunmaya aday olanlara; Risale-i Nurlar açılır. 

İşte Risale-i Nurlar’ın her seviyedeki insana hitap etmesi ve her seviyedeki insanların Risale-i Nurlar’ı kendi kabiliyetleri nispetinde anlayabilmeleri bu sırdandır. Sırra ermeye çalışalım.

Okunma Sayısı: 1127
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet Eren

    16.10.2019 08:55:38

    "Bir esere şerh yapacak ilim adamının bilgisi o şerh yapacağı eserin sahibinden daha malûmatlı ve ilmi mertebesi daha fazla olan bir ilim adamı olmasını iktiza eder/gerektirir. " . Bu durumda Risaleler için şerh ve izahlar yapılamayacak mı?

  • Oğuz Yiğiter

    16.10.2019 04:58:41

    Tebrik ve dualar... Niye ilk defa böyle bir tepki; Çünki epey bir zamandır, belki iyi niyetle, daha iyi anlamak, istifadeyi hızlandırmak adına, muzakereli dersler ihdas edilmişti. Sonra görüldü ki, bunu münazara olarak anlayıp, malumat-füruşluk zemininde, enelerin tatmini, hatta son durak ene savaşları şekliyle, aynı kaynaktan beslenen insanlar, bu ene savaşlarında, el-iyazü-billâh biri birlerinialt etmek için, bu kudsi hakikatları, silah olarak kullanmaya kalkıştılar. Onun için bugünki makale, bu yaraya önemli bir neşter niteliğinde olup, meşveret zeminlerinde önemle üzerinde durulması gerektiği kanaatindeyim. Acizane bunun için sözü uzattım. Tekrar tebrik ve dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı