"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur dersleri hayata hayat katıyor

Sebahattin YAŞAR
15 Nisan 2020, Çarşamba 00:11
Bediüzzaman Vakıf merkezi, Köln şehrinin merkezinde ve büyük bir iş merkezinin bünyesinde bulunuyor. Oldukça fonksiyonel düşünülmüş olan merkezde haftada birkaç gün sohbet yapılıyor. Gençler için, çocuklar için ve genel sohbet için farklı günlerde sürekli hizmet veriyor.

Köln, Risale-i Nur Okumaları (3) 

Dizi-2: Sebahattin Yaşar
[email protected]

Eskiyi korumak, tarihi unutmamak anlamında önemlidir

Sevgili Akif’le Köln şehrini geziyoruz. Hemen yanına Muhammed Said’i aldı ve geziyi birlikte yapıyoruz. Bir faaliyette hemen birbirlerini aramaları güzel. Akif mekânı gezdirirken ilgili yerler hakkında bolca bilgi veriyor. Kendimizi adeta bir İstanbul sokağında hissettiğimiz bir mahalle gezisinde gerçekten neredeyse bütün esnaf Türkçe tabelâlarla dükkânını şekillendirmiş. Türkiye’den hangi markayı düşünseniz hemen karşınızda. Tabiî yurt dışında en önemli şeylerden birisi, kendi değerlerine sahip çıkabilmek ve onları yaşatmak. Bir bakıyorsunuz karşınızda ‘Harran Doy Doy’ diye bir tabelâ çıkıyor. Ya da Türkiye şehirleri hangi konuda meşhursa ona uygun isimleri hemen karşınızda bulabiliyorsunuz.

Gurbette bu görüntüler de ister istemez insanı mutlu ediyor. Yine konu ile alâkalı olarak 2. Dünya Savaşı’ndaki bombalama kalıntılarından olan eski evlerin bir kısmı halen muhafaza ediliyor ki, o izler, genç kuşaklara nereden geldiklerini unutmamaları anlamında hem yapı, hem de mimarî olarak bir gelenek halinde yaşatılıyor.

Köln turu deyince hemen ‘Köln Katedrali’ akla geliyor

Dom, Almanca’da katedral anlamına geliyor. Onun için her şehrin kendi adıyla anılan ‘dom’ları mevcut. Önünde bir şehir ismi yoksa bu, Köln Dom’unu gösteriyor. Yapımına 1248 yılında başlanan katedralin inşası 632 yıl sürmüş ve bir diğer ismi de buraya ‘bitirilmeyen inşaat’ denilmektedir.

Ne zaman gidilse inşaatı devam eden bir tarafı var. 157 metre uzunluğundaki iki kulesine ücretle çıkış mümkün. Devasa yapı şehrin pek çok yerinden yüksek binalar çok olmadığı için görülebiliyor. Yapı UNESCO tarafından koruma altında tutuluyor.

İnsanın duyguları ortak, ama beklentilerde adresler farklı

Dom çevresi, Köln şehrinin buluşma noktası gibidir. Sanki şehrin kalbi burada atmaktadır. Genelde gösterilerde, protestolarda tercih edilen bir yerdir. Hemen yanında tren garının bulunması ve günde yaklaşık 1200 trenin Ren Nehri üzerinden geçmesini sağlayan ve ‘âşıklar köprüsü’ adıyla da bilinen Hohenzollern Köprüsü, bu mekânı daha cazip hale getiriyor. Köprü üzerinde sonsuza dek birlikteliği simgeleyen on binlerce asma kilidin asılması insanların duygularının hurafelerle nasıl da karıştığının açık bir ifadesi. İnsan her yerde insan, ebedî yaşamak arzusunun coğrafyası, ülkesi yok. İnsan hep mutlu olmak istiyor, ama dünya da buna uygun bir yer değil.

E-Scootterle şöyle bir Rain Nehri sahilinde tur yapmadan olmaz dedik. Oldukça heyecanlı olan ve hızı saatte 30 km’ye kadar ulaşan küçük elektrikli bisikletler günlük hayata bir canlılık katıyor. Özellikle gençlerin tercih ettiği bineklere internetten bir program aracılığıyla belli bir ücret mukabilinde binilebiliyor. Tabiî bu küçük araçları günlük şehir içi ulaşım amaçlı kullananlar da yok değil.

‘Ev’ kavramı Müslüman kültüründe oldukça dinamik bir yapıdan haber verir

Köln gezimizi tamamlayıp evimize dönüyoruz. Neticede eve dönmek insanın bir gerçeği. Dönemeyenlerde hep bir boşluk var. Ev kavramı hiçbir toplumda belki bizimki kadar güçlü ve manevî besleyici ve etkileyici değildir. Müslüman evinde de dış dünya kadar çeşitliliği olan, renkliliği olan bir dinamik yapı var. Müslümanın evi, bir tahassüngâh, bir sığınaktır.

Ev, eğer hususiyetini kaybetmemişse, Cennetten izler taşır. Orada İlâhî bir ahlâk vardır. Haklar ve hukukların öğrenildiği yerdir. Bir eğitim ortamıdır. Onun için Müslüman ailesinin evi üzerinde pek çok dinsiz komiteler o yuvanın huzurunu bozmaya dönük ciddî bütçeler harcamaktadırlar ve yıkıcı adımlar atmaktadırlar. Şükür ki, Müslümanın evi, yuvası halen onun kalesidir, sığınağıdır, en temel eğitim ocağıdır. Ve gelecekte de örnek alınacak bir kutsal kurumdur.

Risale-i Nur dersleri hayata, hayat katıyor

Akşamları, aktivite merkezimiz olan Akev Vakfı’mıza dönüyoruz. Bediüzzaman Vakıf merkezi, Köln şehrinin merkezinde ve büyük bir iş merkezinin bünyesinde bulunuyor. Oldukça fonksiyonel düşünülmüş olan merkezde haftada birkaç gün sohbet yapılıyor. Gençler için, çocuklar için ve genel sohbet için farklı günlerde sürekli hizmet veriyor. Bizim ilk gün dersimizin konusu, Sünnet-i Seniyye oldu. Allah’ın sevgisini kazanmanın yolunun O’nun sevdiğine benzemek olduğu, dersin özetiydi. Manevî hastalıklarımızı tedavi edecek bir ünite olan sıdk ve doğruluk, iman ve Kur’ân hizmetlerinde en lâzım bir gereklilik olan kardeşler arasındaki tesanüd, ders konularımızdan birkaçı idi. Pazar gününün en kıymetli saatlerini gençlerle geçirdik. Her Pazar burada bir araya gelen gençler, nöbetle hem hizmet ediyorlar, hem de ders dinliyorlardı. Gençlerle hakikati perdeleyen bir hastalık olarak ülfeti okuduk. İnsanın Risale-i Nur okurken bile ülfete düşebileceği gerçeğine dikkatler çekildi. Bediüzzaman’ın Risale-i Nur okunurken ‘dikkatsizlikle hürmetsizlik etme’ ikazı hatırlatıldı.

Avrupa, Nur dersine çalışıyor

Batı’dan Risale-i Nur hizmetlerine güçlü omuzlar geliyor. Batı disipliniyle yetişmiş, birkaç dile hakim yeni nesil, Nurlar’ın âleme neşri konusunda büyük katkılar sunacak inşallah. Köln programı içerisinde gençlerin Risale-i Nur hizmetlerinde şevkle bulunmaları ve Kur’ân hakikatlerini idrak etmeye çalışmaları tebrike şayandı. Nefse cazip dış dünyaya rağmen, nazarları hep iman ve Kur’ân hizmetlerine dönük olan gençler belki de zamanın Abdulkadir-i Geylanileridirler. Belki de gurbet ellerde kendini muhafaza etmenin başka bir yolu da yok. Bunun farkında olmak ne büyük bahtiyarlık. Küçücük çocukların ezan vakti girince ezan okuma heyecanı, namazdan sonraki tesbihat ve okunan Kur’ân sûreleri kim bilir meleklerin bile alkışlarına vesile oluyordur.

Nesebi kardeşten daha şefkatli, merhametli iman kardeşleri, Nur kardeşleri insana Cennetî duygular yaşatıyor. Köln’deki gençlerimiz Risale-i Nur dersleriyle manevî dünyalarını güçlendirerek, aydın birer Nur Talebesi olmuşlar.

Köln’de hizmet eden Nur Talebesi ağabeylerimizi, kardeşlerimizi, gençlerimizi, çocuklarımızı tanımak bizim hayatımıza güzellikler kattı. Risale-i Nur hizmetlerinin geleceği anlamında yeni yeni ümitler verdi. Aydın, şefkatli, merhametli, adaletli, hürriyetçi, demokrat bir gençlik geliyor olduğu konusunda ümitlerimiz bir kat daha arttı. İstikbalde en yüksek gür sedânın İslâm olacağı konusundaki inancımız daha da güçlendi.

Böyle bir programda emeği geçen Akev Bediüzzaman Vakfı üyelerini, kıymetli doktorlarımızı, avukatlarımızı, adaşım Sebahattin Ünal ve hizmet ehli evlâtlarını, sevgili Akif’i, Ferdi’yi ve diğer ismini hatırlayamadığım gençlerimizi böyle bir hizmet halkasında oldukları için yürekten tebrik ediyorum.

Rabbimin, güçlü bir şahs-ı manevide, tesanüt içerisinde, ihlâsla güzel hizmetlerden son nefesimize kadar bizleri ayırmamasını temenni ediyorum.

Hep bir dönüş içinde insan

Dönüş insanın fıtratında var. Şartları ne olursa olsun hep ney gibi inleyen bir tarzda geçiyor insan hayatı. Ne zaman ki, kavuşma kapısı aralanır, işte o zaman diner bu inleme de. İnsan dünyada hep gurbettedir. İnsan nereye giderse gitsin, hangi şartlarda olursa olsun, doğup büyüdüğü mekânı, hatıraları bulunan ortamları hep özlüyor. Hatıraların insan üzerinde derin izleri vardır. İman ve Kur’ân hizmetlerinde hatıra oluşturmak tam bir nasiplilik hali ve ikram-ı İlâhî. Değil mi ki, hatıralar birer kimlik gibi yapışır yakamıza, biz de işte onun için hep güzel hatıralar içinde olmak özlemi içindeyiz. Rabbim Nurlu hatıralarla süslesin hayatımızı.

Şefkat kahramanları ders başında

Bayanlar, 5 günlük Risale-i Nur okuma programını Köln’e 60 km uzaklıkta bir köyde yaptılar. 15 hanımefendinin katıldığı okuma programında Risale-i Nur’un pek çok konusu mütalâa edildi.

Aylar öncesinden planlanan programın muhtevasına bütün katılımcılar çalışarak iştirak ettiler. Bu program süresince de baylar ev işleri ve çocuklarla ilgilenmeyi ihmal etmediler. Beyefendiler de biliyorlardı ki, anneler iyi yetişirse, çocuklar da iyi yetişmiş olacaklar. Anneler Allah’ı iyi tanırsa çocukları da öylece tanımış olacaklar. Onun için erkeklere de böyle programlarda önemli işler düşüyor ve onlar da bu fedakârlıktan geri durmuyorlar. Bayanlar Risale-i Nur okuma programı tam bir eğitim programına dönüştü. Türkiye’den Eğitimci Yasemin Yaşar’ın katıldığı programda ihlâs, tesanüd, Risale-i Nurlar’ı daha derinlikli anlama gibi konularda seminerler verildi. Köln’de hem erkekler, hem de bayanlar beş gün boyunca Risale-i Nur okuma programından ve Risale-i Nur derslerinden istifade etmiş oldular.

SON

Okunma Sayısı: 5487
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı