Tabiatın dili çözülüyor bu mevsimde. Her varlık konuşuyor da konuşuyor. İnsan kendi hüzünlü hikâyesini buluyor bu sohbette. Dinledikçe kendine geliyor.
Neşeden ziyade keder konuşkandır âlemde. Ayağı kırık köpeği görünce içinde bir sızı duyar insan. Kırılmış dallar, dökülmüş yapraklar daha bir etkiler insanı. İnsanlarda da neşeden ziyade paylaşılan üzüntü değil mi? Neşe paylaşımında kıskançlık elemi incitebilir ruhu, ama üzüntü paylaşımına şefkat merhem olur, dindirir sızıyı.
Âlem ‘hayy’ ismiyle can bulurken, ‘veyumit’le sahneden çekiliyor. Her iki fiilde de birer esma hükmediyor. Anbean her şeyde adaletli, hikmetli bir kanun işliyor. Her şeyin bir kanun etrafında gelişiyor olması, insana güven veriyor.
Suyunu verip, bakımını yaptığınız bitki bir müddet sonra kuruyor. Havası, toprağı, suyu, güneşi olsa da, bir zaman sonra yapraklar sararıyor. İnsan bu mevsimde üşüyor. Yaşlandıkça saçları ağarıyor. Gelen gidiyor, bu kanundur. Kanuna itiraz anlamında neden, neden deyip durmak insana bir şey kazandırmıyor. Evet, doğru, bu mevsimde biraz soruları da çoğalıyor insanın, ama kanuna tabi olmak rahatlatır. Varlık âlemi, her şeye sözü geçen bir kudretin varlığına kendi lisan-ı mahsusuyla şehadet ediyor.
Demiştim, halden anlayanlara, konuşkan bir mevsim sonbahar.
Sahnede sonbahar var. Ruhunu dinleyenler için çekilip kalabalıklardan, tabiatla konuşma zamanı şimdi. Uzun uzun kavaklar, dökümlü dökümlü söğütler günbegün elbise değiştirip arz-ı endam ediyor zişuur nazarına. Olanca çeşitliliği ile tabiat, farklı lisanlarda insana hikâyesini anlatıyor. Bugün daha bir muhtaç insanlık buna. Siz de çıkın evinizden ve dokunun sonbahara. Hissedin her varlıkta iliklerinize kadar mevsimi. ‘Bir dokun bin ah işit’ misali dinleyin mevsimin derdini. Kuşların, böceklerin solgun cıvıltılarında ayrılığın derin duygusunu duyun. Göç zamanı şimdi. İyice kulak verirseniz, size özel, ‘neden bu hayat var’a dair, varlığın hikmetini sunan, sonbahar şarkıları dinlersiniz tabiattan. Mevsimden amaç da bu değil midir zaten?
Dertlidir sonbahar, hayata dair. Uğrayın ve dinleyin; dinlenin biraz bu mevsimde.
Hikâye sizin.