"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Asya’nın bahtının miftahı nedir?

Süleyman KÖSMENE
23 Nisan 2019, Salı 12:00
Hatice Hanım: “Üniversite’de Sosyoloji bölümü öğrencisiyim. Hocamız şöyle bir araştırma ödevi verdi: 1-Yeni Asya’nın logosunda yer alan “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şuradır’ sözü ne anlama geliyor? 2-Yeni Asya cemaatinde riyazet var mıdır? 3-Nur cemaati sekülerleşmeden ne kadar etkilenmiştir?”

MEŞVERET VE ŞURA ALLAH’IN EMRİDİR   

Öncelikle Yeni Asya’nın misyonunu araştırma konusu olarak veren Sosyoloji bölümü hocasına ve öğrencisine teşekkürler…

Kur’ân’da iki ayet vardır: 1-“Onların işleri aralarında şura iledir.1 2-“İşlerde onlarla istişare et.2

Bu ayetler, Bediüzzaman’ın bu asır Müslüman’ı için altını önemle çizdiği, tefsirini yaptığı ve manasından bir çok içtimaî prensip çıkardığı sosyal emir ihtiva eden iki ayettir.3

Bu emirler: 1-İçtimaî ve siyasî işlerin istişare ile yapılması. 2-İstişarenin hiçbir manipülasyona meydan verilmeden, hiçbir vesayet baskısı olmadan, şahane hür bir zeminde yapılması.

Bu ayetler aynı zamanda Risale-i Nur’un âlem-i İslam’ın siyasî ve içtimaî meselelerine Kur’ân’dan sunduğu iki çözüm ayetidir. Ayetler, toplum hizmetinde, vatan, millet ve din hizmetlerinde istişareyi, meşvereti, şurayı, müşavereyi emrediyor. Bu emirler günümüz medeniyetinde gerçek meclis sistemine dayalı parlamenter demokrasi ile örtüşüyor. Yani Bediüzzaman Said NursîKur’ân’ın bir değeri saydığı parlamenter demokrasiyi –gerçek muhalefetli, denetime açık, eleştiriye imkân veren, re’y-i vahid (tek akıl) olmayan, çok aklın katıldığı katılımcı demokrasiyi- savunuyor.4 Ve Bediüzzaman’ın gerek Orta Asya’da, gerek Ortadoğu’da, gerek Arap dünyasında, gerek Afrika’da, âlem-i İslam’ın ayağa kalkması için önerdiği çözümlerin başında bu sistem geliyor.

Bu sistem, âlem-i İslam’ı tek adam tahakkümünden, istibdattan, baskı rejimlerinden kurtaran ve ileri devletler seviyesine yükselten şer’î bir sistemdir.

Yeni Asya gazetesi, Bediüzzaman’ın öğretisini harfi harfine savunan ve topluma tanıtmayı görev bilen bir yayın organıdır. Risale-i Nur’un naşir-i efkârı olmayı kendisine görev addetmiştir. “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şuradır” sözü Bediüzzaman’a ait böyle sosyal bir prensibi özetler.

Asya’ya ve âlem-i İslam’a yeni bir vizyon sunan Risale-i Nur’un naşir-i efkârı olmayı kendine görev sayan gazeteye bu nedenle “Yeni Asya” ismi verilmiştir.

RİSALE-İ NUR’DA RİYAZET VAR MIDIR?  

Riyazet, tarikatte bir nefis terbiyesi metodudur. Yeme içmeyle nefsi azdırmaktan sakınmak manasına gelir ki, genellikle sünnet ölçüsünden daha az yemek şeklinde uygulanmıştır.

Bediüzzaman hazretleri bu metodu şöyle tavzih etmiştir: Ruhu cesedine, kalbi nefsine, aklı midesine hakim olmak ve lezzeti şükür için istemek şartıyla lezzetli şeyler sünnet ölçüsünde yenebilir.5

Sünnet ölçüsü bedenin ihtiyacı olan gıdaları, günlük ihtiyacı aşmamak şartıyla tüketmektir. Günlük ihtiyaç için diyetisyenlerden yardım alınabilir.

SEKÜLERLEŞME VE NUR TALEBELERİ   

Sekülerleşme, dünyevileşme ve dünyayı ahiretten daha çok sevme olarak tanımlanır. Risale-i Nur dünyayı fani göstermekle beraber; dünyanın üç yüzü olduğunu öğretir. Bunlar:

1-Allah’ın isimlerinin tecelligâhı olan yüzü. Bu yüz itibarıyla dünyada her şey esma-i İlahiyenin tecelli ettiği mahaldir. Bütünüyle yeryüzü ve gökyüzü Allah’ın bin bir isminin ayineleridir. Dünya bu yüz itibariyle sevilir ve sevilmelidir.

2-Dünya ahiretin tarlasıdır. Ne ekersen ahirette onu biçersin. İyilik ekersen bol sevap, kötülük ekersen günah biçersin. Dünyanın bu yüzü güzeldir. Sevilir ve sevilmelidir. Çünkü dünyayı ahiretin tarlası gören insan, dünyayı bu yönüyle severse daha çok iyilik eker, ahirette daha çok sevap biçer. Böylece hem dünya barış cennetine döner, hem de kişi Allah’ın rızasını daha iyi kazanır.

3-Dünyanın, şeytanın oyuncağı olan, kötülüklerin, haramların, günahların, sefahatin, israfın, dalaletin başı olan çirkin yüzüdür. İşte bu yüz sevilmez.6 Sekülerleşme tehlikesi bu yüze karşı söz konusudur.

Nur cemaatinde dünyanın bu çirkin yüzünden sakınmak esastır.

Dipnotlar:

1- Şura Suresi: 38  2- Âl-i İmran Suresi: 159  3- Eski Said Dönemi Eserleri, Münazarat, s. 209  4 -Eski Said Dönemi Eserleri, Münazarat, s. 208, 209, 213  5- Bediüzzaman Said Nursi, Lem’alar, s. 357   6- Bediüzzaman, Said Nursi, Sözler, s. 1018

Okunma Sayısı: 5321
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı