Yunus Uysal: “Kadının tek başına yolculuk yapmasında veya yolculuktan sakınmasında ölçü nedir?”
Dinimiz Kadını Koruyor
Dinimiz kem gözden de, kem sözden de, kem niyetten de, kem davranıştan da kadını korumuştur. Bu, dinimizin toplumun sulh ve sükûnuna olduğu kadar, kadının asaletine ve onuruna verdiği değerin bir ifadesidir. Önce bunu bir görelim. Ve dinimize bu tedbirinden dolayı hak verelim, takdir edelim, teşekkür edelim.
Eskiden yolculuklar deve veya binek hayvanlarla yapılıyordu. Tek başına yolculuktan anlaşılan, bir kadının kendi başına bineğine binerek yola çıkması ve gün içinde yalnız başına yol alması, gün sonunda hanlarda yalnız başına gecelemesidir.
Nitekim Peygamber Efendimiz (asm), “Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, yanında kendisine nikâhı haram olan biri bulunmadıkça, bir gün ve bir gecelik yola gitmesi helâl değildir.”1 buyurmuştur. Kadının tek başına yolculuğu için “iki günden fazla” 2 veya “üç günden fazla”3 olanını yasaklayan hadisler de vardır.
Teslim edelim ki, böyle bir yolculuk kadın için ürkütücüdür.
Güven Ortamı Olmak Kaydıyla
Adiy bin Hatim’den gelen şöyle bir rivayet de vardır: Resulullah (asm) bana dönerek sordu:
“Adiy! Irak’ta bulunan Hire şehrini gördün mü?” Ben: “Görmedim.” Dedim.
“Eğer ömrün varsa, devesine binmiş bir kadın yolcunun, (yol güvenliği nedeniyle) Allah’tan başka hiçbir kimseden korkusu olmaksızın Hîre’den kalkıp, Kâbe’yi tavaf etmek üzere yolculuk edeceğini göreceksin!” buyurdu. Kendi kendime, “Tay kabilesinin, ortalığı kasıp kavuran haydutları ne olacak.” dedim...
Adiy der ki: “Ben Hîre’den yalnız başına yola çıkan bir kadının Allah’tan başka korkacağı bir şey olmaksızın gelip Kâbe’yi tavaf ettiğini gördüm.” 4
Bu hadiste, görüldüğü gibi, kadının tek başına hac yolculuğunda zımnî olarak yolun ve taşıyıcı sistemlerin kâfi derecede güvenli olması istenmiştir. Kadının yol emniyeti sağlanırsa, Allah’tan başka hiç kimseden korkmadan yoluna devam edebilecektir.
Yolculuk Sınırları
Bu rivayetlerden anladığımız; şehir içi yolculuklar yasak kapsamında olmadığı gibi, şehir dışı olup bir gün ve bir geceden daha az süren yolculuklar da yasak kapsamında değildir. Nitekim İmam Evzai ve Ebü’l-Leys 5, İmam-ı Malik ve İmam-ı Şafii 6 kadının bir gün sürmeyen bir mesafede tek başına yolculuk yapmalarını caiz görmüşlerdir. Hanefî âlimlerin görüşü de bu meyandadır. Haram yolculuk, kadının bir gün bir geceden, hatta bazı rivayetlerde üç gün üç geceden fazla süren tek başına yolculuğudur.
Kadının üç günden fazla sürmeyen tek başına yolculuklarının cevaz şartı, yol güvenliğine bağlanmıştır. Ebu Hanife, İmam-ı Muhammed, İmam-ı Ebu Yusuf, Süfyan-ı Sevri, A’meş’e göre ise, kadının üç günden fazla süren yolculukları tek başına yapmaları caiz değildir. 7
Öte yandan, günümüz medeniyetinin yol güvenliği karnesi, dinimizin cevaz ölçüleri çerçevesinde olduğu söylenebilir. Toplu taşıma araçlarında bulunan personelin, yardımcı personelin, bayan hosteslerin, diğer yolcuların, gerektiğinde emniyet birimlerinin ve devletin güvenlik ve hukuk tedbirlerinin, kadın için yeterli derecede yol güvenliğini sağlayan faktörlerden olduğunu teslim etmek gerekir.
Yanında bir mahreminin bulunması daha evlâ olmakla beraber, bu mümkün olmazsa, zorunlu hallerde, otobüs, tren ve uçak gibi güvenlik tedbirleri alınmış taşıma araçlarında, güvenilir yardımcı personelin refakatinde bir kadının yolculuk yapmasında mahzur yoktur.
İmam-ı Malik ve İmam-ı Şafii, hac gibi farz yolculuklarda, kadının güvenilir kadın hemcinsleriyle ve güven ortamında hacca gitmesini caiz görmüşlerdir.
Dipnotlar:
1- Buhârî, Taksîru’s-Salât 4; Müslim, Hacc 419, 422, (1339); Muvatta, İsti’zân 37; Ebu Dâvud, Menâsik 2; Tirmizî, Radâ 15. 2- Buhari, Muhsar, 37; Müslim, Hacc, 415, 416 (827). 3- Buhârî, Taksîru’s-Salât 4; Müslim 413 (1338). 4- Buhârî, Menakıb, 25. 5- Umdetü’l-Karî, 7: 130. 6- Buhari, Tecrit Tercümesi, 4/217. 7- Buhari, Tecrit Tercümesi, 4/218.