"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kara gün dostu ne yapar?

Süleyman KÖSMENE
13 Nisan 2020, Pazartesi 00:01

GERÇEK DOST   

Kara gün dostu, dostu sıkıntıya girdiğinde başka şey düşünmez. Gözü kararır. Beyni durur. Hayatı tökezler. Dostunun imdadına koşar. Dostunun sıkıntısını gidermedikçe gözüne uyku girmez. İşini gücünü bırakır, dostuna yardım eder.

Çünkü dostun esaslısıdır o. İyi gün dostu bulmak zor değildir. Ama kara gün dostu bulmak zordur. Herkes kara gün dostu olamaz. Çünkü kara gün dostu olmak sadâkat ister, vefa ister, karasevda ister, aşk ister, şevk ister, sabır ister, feragat ister, fedakârlık ister.

Dostunu yarı yolda bırakmaz. Onu kem gözlere terk etmez. Bütün engelleri aşar ve dostuna ulaşır. Ona kızsa da, derdine derman olmaktan geri kalmaz. O zordayken, kızgınlığının hesabını sormaya gitmez.

BERABER YÜRÜYECEĞİZ  

Yeni Asya’nın okuyucuları Yeni Asya’nın kara gün dostudurlar. Zor günlerde onu terk etmezler, ulaşılmaz günlerde ona ulaşmanın yolunu bulurlar. Karantina da olsa, sokağa çıkma yasağı da olsa, ikametini de değiştirse, gazetesine muhakkak ulaşırlar. Ulaşmanın bir yolunu bulurlar. Bayiine söyler, ayırttırır, olmasa da işin bir oluş şekli vardır. Her gün bayiine gitmeye imkân bulmasa da, bilâhare toplu olarak alır. Gazetesini kendi haline bırakmaz. Vitrinde alınmamış gazete görse, öylece garip bırakıp gitmez.

Gazetemizin yürüyen bir hizmeti vardır. Yok, gazetemiz esasen yürüyen bir hizmettir. Gazetemizi oradan, bayiden alıp okunan bir yere, bir berbere, bir kıraathaneye, bir esnafa bırakmak hizmettir. Velev ki okumayanlar olsa bile.

Bu mert duruş, bu hakikatperest kamet, bu hakperest yürüyüş kendi haline bırakılır mı? Sen yürü ben arkandan gelirim denir mi? Sen yürü ben işimi bitirip “sonradan yetişirim” denir mi? Beraber yürüyeceğiz denir. Şahs-ı manevî olmanın gereği bu değil mi?

“Sonradan yetişirim” diyen Ka’b bin Malik (ra), bu gün yarın derken Tebük seferinden geri kalıyor. Ordu Tebük’e varıyor ve Bizans ordusu geri çekildiği için, savaş da olmuyor aslında. Ordu geri dönüyor. Ka’b orduya bir daha yetişemiyor.

Medine’ye dönüşte, Medine’de kalan ve özür uyduran münafıklar Resulullah (asm) tarafından affediliyor. Ama Ka’b, “Ya Resulallah! İnanıyorum ki, ben özür uydursam Allah yalanımı sana bildirir. Ben doğru söyleyeceğim: Benim hiçbir özrüm yoktu.” der.

Resulullah (asm) da onu af işini Allah’a bırakıyor.

Allah münafıkları affetmiyor. Ka’b’ı ise dürüstlüğüne binaen affediyor. Ancak Allah’ın affı, Ka’b’ın elli gün ağlamasından sonra geliyor. 1 Tevbe Sûresi 95’ten 119. Âyete kadar bu meseleden bahsediyor.

DAHA YÜREKTEN   

Köylüler Timur’un verdiği erkek filden illallah etmişler. Hoca Nasreddin beraber gitmeleri halinde Timur’a karşı sözcüleri olacağını söylemiş. Beraber gitmişler.

Hoca Timur’un kapısını çalmış. Bir de bakmış, arkasında kimse yok! Ne desin? “Efendim bir fil bize az geldi. Dişisini de istiyoruz!” deyivermiş.

Sahip çıkıyormuş gibi yapar, ama sahip çıkmazsak Allah bize hesap sorar. Kader bunu bize bırakmaz. Allah bize hesap sormadan, filin dişisi de gelmeden, gelin şu gazetemize daha yürekten, daha yürekten sahip çıkalım. Sahip çıkmıyoruz demiyorum. Ama daha yürekten olsun.

Bu günlerde gazetemiz bayilerde çok kalıyor. İadeler çok oluyor. Evet, özrümüz bahanemiz var. Karantinadayız. Başka yerdeyiz. Bayie ulaşamıyoruz. Ara sıra alıyoruz. İnternetten okuyoruz.

Ama bunu başkaları da yapıyor. İnternetten takip yüz binleri buluyor. Ama ne hikmetse kâğıt baskı yüz binleri bulmuyor. Hiç mübalâğa etmiyorum: Bu kâğıt baskı yüz binlere ulaşsa, inanın Türkiye’nin rengi değişirdi.

Bari basılan elde kalmasın. Bayilerden gazetemizi alalım. Almaz isek ayırtalım ve iadesine izin vermeyelim. Mümkünse vitrindeki diğer sahipsiz gazeteleri alıp dağıtmaya bir çözüm bulalım. Artı, daha çok özel ilân verelim.

Birlikte çözüm düşünelim. E-gazete aboneliği de olabilir. Kâğıdına ulaşamıyorsak dijitaline ulaşalım. Ama hızlandıralım bu işi. Hız çağındayız.

Bunu bu gün işlerimizin birinci sırasına alalım inşallah.

Bunu bu gün işlerimizin birinci sırasına alalım inşallah.

Okunma Sayısı: 3211
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İ.Seyda

    13.4.2020 22:09:08

    Keşke bu zor günlerde birşey yapması gerekenler gerekeni yapabilseydi. Ben olmasam da bu hizmet olabilir diyebilseydi.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı