"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Helâlleşme üzerine

Yasir Özer
25 Kasım 2021, Perşembe
Son günlerde ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nun siyaset gündemindeki etkisi gittikçe artıyor.

‘Kara Kış’ için sektörün önde gelen firmaları ile toplantılar yapıyor, helâlleşme çağrıları yapıyor. Helâlleşme ve uzlaşmanın ağırlık merkezini oluşturduğu videosu, 13 Kasım Cumartesi günü dolaşıma girdi.

CHP Genel Başkanlığında 12. senesine doğru giden Kemal Kılıçdaroğlu bu zaman zarfında haleflerinden farklı bir yol izledi. Bir kısım partililerin direncine rağmen de olsa parti politikalarında bir değişim meydana geldi. CHP’nin bu yeni duruşunu partinin kuruluş felsefesiyle bağdaştıramayanlar eski CHP’yi temsil etmek gayesiyle çeşitli partiler kurdular.

Bu noktada hafızalarımızı yoklarsak; 2010 sonrasında CHP’de, Emine Ülker Tarhan isyan bayrağını çekti ve Anadolu Partisini kurdu. Ardından, Öztürk Yılmaz’ın bir TV kanalında Türkçe ezanla ilgili talihsiz açıklaması, sert tepkiye maruz kaldı ve disiplinine sevk edildi.

CHP lideri, o günlerde yaptığı açıklamada; “Dünyanın neresinde okunursa okunsun, ezanın İslâm’ın bir çağrısı olduğu ve dünyanın her yerinde ezanın Arapça okunduğu”nu ifade ediyordu. 

Parti disiplin kuruluna sevk edilen milletvekili ise verdiği demeçlerde sık sık CHP‘nin Atatürkçülük noktasında eksen kayması yaşadığını dile getirdi. Öztürk Yılmaz’ın ayrılığı siyaset âleminde Yenilik Partisi ismiyle bir partinin daha doğmasına sebep oldu. Bu sürecin son halkasını, önce Memleket Hareketi olarak yola çıkan sonra Memleket Partisine dönüşen oluşumun lideri Muharrem İnce teşkil ediyor.

Aynı hedefle yola çıkan bu partilere benzer sonuçları yaşatan sebep, bir tetkikat gerektirmeyecek kadar göz önünde aslında; mevsimi geçmiş, çağın gündeminden çıkmış fikirlerin, siyasette temsilciliğine soyunmak.

Bu partilerin, iktidara geldiklerinde devletin omurgası haline getirecekleri mezkûr fikirler millet için önemini çoktan kaybetmiş durumda.

Zannediyorum, bunu görmelerine, yörüngelerinden çıkamadıkları ideolojileri mani oluyor. Aksi takdirde % 99’unun Müslüman olduğu söylenen bir memlekette, iktidar için yarışan bir partinin, hâlâ Türkçe ezan arzusunda diretmesinin sebebi ne olabilir?

Ancak Kılıçdaroğlu yönetimi, ilk defa partinin halktaki yansımasıyla yüzleşmeye hazırlanıyor, hiç olmazsa buna niyet etmiş gibi görünüyor. Hayatın gerçekleri ile nispeten daha uyumlu olarak atılan politik adımları bunun sonucu olarak değerlendirmek mümkün.

Bu süreç samimiyet gerektirdiği gibi en az onun kadar kararlılık da gerektiriyor. Hele de AKP’ye oy verenlerin % 91’nin; CHP’ye oy verenlerin -tek haneli rakamlarla da olsa- bir kısmının Kılıçdaroğlu’nun helâlleşmedeki samimiyetine inanmadığı bir noktada...

Çok su götüreceği şimdiden belli olan bu mesele de kesin olan bir şey var ki CHP’nin helâlleşme fikrine itimat edilebilmesi için çok daha fazla gayrete ve somut adıma ihtiyaç var. Çünkü şu an için mazide milletin önemli bir kesimine travma yaşatan genel başkanlara ev sahipliği yapmış bir parti konumunda bulunuyor.

Halbuki bu yükü taşımak mecburiyetinde olmayan bir parti CHP. 

Hataları faillerine vermekle bu bagajdan kurtulup, atılan yanlış adımları tamir noktasında gösterecekleri gayret millet nezdindeki pozisyonlarında olumlu bir değişim meydana getirebilir.

Öbür taraftan bu helalleşmenin muhatabı olan muhafazakâr kesime süreç içerisinde önemli bir vazife düşüyor; vatana, millet ve dine menfaati olacak doğru bir konumda bulunmak.

Emirdağ Lâhikası’nda 163. sırada bulunan mektup bu manada ufuk açıcı cinsten.

Mektubun hitap bölümündeki ifadelerden ve Hilmi Uran’ın hatıralarını basan yayınevinin hazırladığı biyografiden hareketle 1946’larda kaleme alındığı anlaşılıyor.

Mektubun yazıldığı dönem, partiler arası ayrışmanın son derece net olduğu kıyafetten, takip edilen gazeteden verilen oy’un tahmin edilebildiği bir dönem. 

Faraza 1950 yılındaki ezan düzenlemesini, Mustafa Kemal’in kabrinden taş sökmek olarak gören, bu sebeple 27 Mayıs darbesini meşrulaştırabilen insanların partisini tahmin etmek hiç de zor değil.

CHP Genel Sekreteri Hilmi Uran’a yazılan- mektup tam da bu vasatta daha büyük bir anlam kazanıyor.

Bediüzzaman Hazretleri yazdığı mektupta CHP’ye, İslâm âleminin nefretini üzerlerine çekmemeleri için tavsiyeler de bulunuyor. Kendi ifadesi ile onlara hatalarını telafi edecek, “kefaret” olacak yollar gösteriyor. Hem de “yol göstermek eşittir oy vermektir” çığırtkanlığı yapacak birisinin anlayamayacağı bir üslûpla.

Muhteşem bir siyasî analiz ile yazılan bu mektup, CHP’nin siyasette uzun süre taraftarı ve kaynağı olduğu, ahirette bu partiyi ciddî bir yükün altına sokacak bir gerilimi bitirmeye matuf esasları ihtiva ediyor.

Bediüzzaman Hazretleri’nin adımını attığı ve bizim aradan geçen 75 senelik zaman zarfında yeni yeni tecrübe ediyor olduğumuz bu süreç kayıtsız kalınmaması gerekli bir süreçtir.

Bu sebeple muhafazakâr kesim arada buzları eritecek her pırıltıya takdirle yaklaşmalı, oy vermekle, meseleleri oturup konuşmanın, hatta bazen tavsiye de bulunmanın lûgatte bambaşka anlamlara karşılık geldiğini bilmelidir.

CHP ise, samimî olmasını arzu ettiğimiz helâlleşme atılımından geri adım atmamalı ve bu girişimini kesinlikle oyunu arttırmak gibi kısa vadeli planlara endekslememelidir.

Memleketin uzlaşı eğrisinin yukarı yönlü hareketi ancak böyle bir ortamda temin edilebilir.

Okunma Sayısı: 1500
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan

    25.11.2021 21:40:46

    Helalleşme zannettikleri kadar kolay olmayacaktır. Helalleşme için değişik maduriyet gruplarına değişik projeleri olmalı. Samimi iseler..

  • Ömer

    25.11.2021 16:48:24

    Eski hal muhal,ya yeni hal ya izmihlal. Attığı adımlar demokrasi adına çok büyük gelişme; herşeye rağmen .Atmayan siyasi partileri düşünmeli??!

  • Caner

    25.11.2021 16:44:51

    Kanunsuz 100 000 den fazla insanı işinden ettiler. Şimdi gidip bu insanlara sormak lazım hakkınızı helal ediyormusunuz. Bence ilk önce bu insanlarla helâlleşmek lazım.

  • Bahtyar Ç.

    25.11.2021 00:08:27

    Tebrik ederim Yasir bey. Güzel bir analiz olmuş.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı