"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sultanahmet doldu mu?

Abdil YILDIRIM
17 Temmuz 2020, Cuma 00:05
Ayasofya meselesi, 1934’den bu yana milletin bağrında bir hasret ateşi olarak yanagelmiştir.

Zaman zaman bu ateş küllense de, hiçbir zaman sönmemiştir. Ayasofya’yı o günün şartlarında, milletin sesinin kısıldığı bir dönemde, müze haline getirerek Müslümaların gönlünden silmek isteyenler, buna bir türlü muvaffak olamamışlardır. 

Demokrat Parti’nin iktidara geldiğinde ilk icraatı, ezanı aslına çevirmek olmuştur. Milletin büyük takdirini toplayan bu icraat, DP ve Adnan Menderes sevgisini gönüllere kazımıştır. Bediüzzaman Hazretleri bu icraati takdirle karşılamış, Ayasofya’nın ibadete açılması halinde büyük bir güç kazanacaklarını söylemiştir. Ne yazık ki, Ayasofya’nın açılmasına fırsat kalmadan hain bir ihtilâl sonucu Menderes ve iki bakanı idam edilmiştir. 

 Ayasofya’nın esaretten kurtularak yeniden cami hüviyetine kavuşması, en çok Bediüzzaman’ın sadık takipçileri olan Nurcular’ı sevindirmiştir. Her devirde, her fırsatta bu konuyu sıcak tutarak gündemde kalmasını sağlayan Nurcular olmuştur. Demokratlar’a istinat noktası olan bu cemaat, Ayasofya’nın ibadete açılması için Demokratları teşvik etmiş, cesaretlendirmiştir. Nitekim, 13 Temmuz 1980 yılında zamanın hükümetinin kararıyla Hırka-i Saadet Dairesi’nde 24 saat Kur’ân okunmasına başlanmış, ardında da 8 Ağustos 1980’de Ayasofya Camii’nde ezan okunarak Hünkâr Mahfili ve Abdülmecit Mescidi’nde namaz kılınmak suretiyle Ayasofya’nın kısmen de olsa ibadete açılması sağlanmıştır. 12 Eylül darbesi, bu hayırlı hizmetleri de sonlandırmıştır.

Ayasofya sık sık gündeme gelse de, hükümetler tarafından hep görmezden gelinmiş, hep ertelenmiştir. 2010 yılından itibaren Ayasofya’nın ibadete açılması için bir kaç defa imza kampanyası yapılmış, milyonlarca imza toplanarak hükümete müracaat edilmiş, fakat bir netice alınamamıştı. 2014 yılında restorasyonu biten Ortaköy Camii’nin açılışı sırasında, Ayasofya için slogan atanlara zamanın başbakanı Erdoğan, “önce Sultanahmet’i doldurun” diye cevap ve- riyordu. 

Biz de bunun üzerine 11 Haziran 2014 tarihindeki köşe yazımızda, ”Sultanahmet yapılırken Ayasofya dolu muydu?” diye sormuştuk. 

(https://www.yeniasya.com.tr/abdil-yildirim/sultanahmet-yapilirken-ayasofya-dolu-muydu_216513)

Bugüne geldiğimizde, nihayet Ayasofya, yargı kararının desteği ile de olsa, ibadete açıldı. Ama ne Sultanahmet doldu, ne Büyük Çamlıca Camii, ne de Taksime yapılan cami doldu. Demek ki önceki gerekçeler geçersizmiş. 

Danıştay kararına da gerek kalmadan, bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile açılabilecekken, onca zaman boşuna beklenmiş. 

Biz neticeye odaklı bakıyoruz. Bugüne kadar olan gecikmelerin sebebi ne olursa olsun, bugün bu hasretin bitmiş olması ve Ayasofya ile cemaatinin yeniden kucaklaşması önemlidir. Bu hayırlı hizmet, aramızda yeni gerginliklere, kutuplaşmalara, geçmişle hesaplaşmalara değil, birlik ve beraberliğimizin ve kardeşliğimizin pekişmesine vesile olsun. 

Netice hasıl olmuştur. Önemli olan bir hakkın teslim edilerek, milletin bağrında yanan 86 yıllık hasret ateşinin sönmesidir. Bugüne kadar Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması için gayret gösteren, bu muhteşem mabedde yeniden ezan seslerinin yükselmesine vesile olan geçmişteki ve bugünkü yöneticilerimizi tebrik ediyor, bu hayırlı hizmette emeği geçen herkesten Allah razı olsun diyoruz.

Okunma Sayısı: 4375
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Türeli

    17.7.2020 19:31:45

    Ayasofya müze vasfından çıkarılması davası vâkıf temsilcileri tarafindan 2016 yılında açıldı, zamanın başbakanı davalı olduğundan savunmasında olumlu savunma yapmamısı, geçmişte ayasofya ile alakalı tüm konuşmalar olumsuz olması ve davadan 4 yıl sonra kararın olumlu çıkması düşündürücü. Allah olumlu karar verenlerden ve bu kararın Allah rızası uygun müsbet emeği geçen herkesten razı olsun.

  • Toygar

    17.7.2020 14:42:38

    "...bu hayırlı hizmette emeği geçen herkesten Allah razı olsun diyoruz." Allah'ın rızasını pervasızca dağıtmak, dilemek hangi usul iledir?

  • Mustafa BİTER

    17.7.2020 11:04:39

    İnşaallah olur da bu serbestiyet hayırlara vesile olacak mı? Çünkü açılışın altında Allah rızası, samimiyet, ihlas yok sadece siyasi ihtiras, menfaat ve beklentiler var. CHP'nin topyekün 'istemüz' krizine tutulacağını ve Danıştay'ında kararı iptal etmeyeceğini umanlar tam tersi bir manzara ile karşılaşınca kerhen sahiplendiler. Çünkü Danıytay'a açılış için yapılan Başbakanlık savunmasına bakmak gerekir. Tabii biz görünüşe göre konuşuyoruz. Neylerse Mevlam eyler, eylerse güzel eyler, bekleyelim neler eyler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı