"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dizgin tutma ve ehlileştirme farkı

Ahmet BATTAL
18 Eylül 2021, Cumartesi
Bazı internet okuyucularımız, ısrarla, “siz neden AKP’nin askerî vesayeti bitirecek ciddî adımlarını görmezden geliyorsunuz” deyip duruyorlar.

Biz de defalarca yazdığımız bu konuyla ilgili bazı yazılarımızı referans gösterip, durumun pek de onların görmek istediği gibi olmadığını düşündüğümüzü ve temkinli olma isteğimizin haklı sebeplerinin bulunduğunu anlatmaya çalışıyoruz.

“Keşke sizin dediğiniz doğru olsa, biz bundan ancak memnun oluruz, merak etmeyiniz, dindarların demokratlaşması bizim yüz elli yıllık hayalimizdir” diye de ekliyoruz elbette. 

Dört adımda özeti şöyle:

1. Türkiye’yi askerî darbe ve silâhlı kuvvet entrikalarının olmayacağı bir ülke haline getirebilmek için her şeyden önce kamu yönetimi ve denetim sisteminin değişmesi ve darbe fikrinin derine gömülü olduğu Avrupa Birliği ülkelerinin geliştirdiği modellere uygun bir sistem olarak kurgulanması ve işletilebilmesi gerekir. Ama bu yetmez. Silâhlı güç sahiplerinin ve sivil denge unsurlarının zihniyetinin de değişmesi gerekir.

2. Bunun için önce silâhlı güç sahiplerinin demokratikleştirilebilmesi gerekir. 

Bunun yolu elbette güç sahiplerinin hiyerarşik sistemini siyasî denetime açmak ve kontrol altında tutmaktan geçer. (AKP ve amigoları sadece bu konuda bir başarı sergilemiş olmakla övünüyor.) 

3. Buna ek olarak o güç sahiplerini çağırmaya ve alkışlamaya teşne “halka rağmenciler”in ve darbe meraklılarının sayısını ve etkisini azaltmak gerekir. 

Bunların azalabilmesi için de anaokulundan başlayarak doktoraya kadar eğitimde ve ilişkili diğer her alanda ve bilhassa medyada demokratlığı ve hukuk devleti ilkelerini benimsetmek gerekir. 

4. Son olarak da o gücü kötüye kullanmaya niyetlenecek güç sahiplerine karşı durabilecek şekilde, ama çoğulcu bir sivil inisiyatif refleksi ve sosyal doku ortaya çıkarılmış olmalıdır. 

Birilerince “Allah’ın bir lütfu” sayılan 15 Temmuz’da darbeyi engelleyebilmek gerekçesiyle sokağa çıkan sivillerin çıkış sebebi ilkesel olsaydı ve demokrasiyi korumak düşüncesi öne çıkmış olsa idi bu konuda ümitli olabilirdik. 

Ancak -tam bilememekle birlikte- gördüklerimizden anlıyoruz ki çok azının gerekçesi “demokrasiyi korumak”. Çoğunluk şu ya da bu saikle ve fakat lideri ve partiyi korumak gibi sebeplerle çıkmışlar. Bu da elbette kötü ya da yanlış değil, ama ümitli olmak için de yeterli değil. 

(O gece önceden planlanmış gizli bir emrin gereği olarak sokağa çıkanların da olup olmadığı, varsa ne kadarının böyle olduğu ve diğerlerini ne kadar etkilediği gibi hususları maalesef bu aşamada bilemiyoruz ve ancak basın özgürlüğü geri geldiğinde birazcık öğrenebileceğiz.) 

Özetle: 

AKP demokrasi sayesinde elde ettiği ve aslında sürekli ortak değiştirerek ve eski demokrat ortaklarını tamamen dışlayarak döküle döküle “sürdürdüğü” sivil iktidar ile askerin dizginini tutmayı –şimdilik- başarmış “görünüyor”. 

Bunun gerçek mi görüntü mü olduğunu ise şimdilik test edemiyoruz. 

Ama AKP’nin bu gücü/atı gerçekten ehlileştirebildiğini ve dolayısıyla dizgini kim tutarsa tutsun artık huysuzluk yapmayacağını düşünmek için yeterli sebebimiz yok. 

Aksine demokrasideki ve hukuk devletindeki açık gerileme de gösteriyor ki Avrupa Birliği değerlerinden ve hukuktan uzaklaştıkça güçten kaynaklanan risklere karşı daha savunmasız hale geliyoruz.  

Zira biliyoruz ki askerî vesayeti bitirecek şekilde demokrasi elde edebilmek için önce demokrat olmak gerekiyor. 

Sivil otokrat ise demokrat değildir. 

Hele dindar kılıklı olanı… Hiç güvenilir değildir. Zira iktidarı için dini bile kullanır! 

Okunma Sayısı: 1899
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali

    18.9.2021 12:35:49

    " Zaman kaydını izhar etse itiraz edilmez.Zaman en iyi müfessirdir" bsaidnursi " Bazı meselelerde niyet ve vesilenin önemi azdır veya yoktur. Cihad ve hacc gibi. Zahmet ve meşakket niyeti kendine bağlar. Bir çölde; iki kişi farklı niyetle çukur kazıp dayanışma yapabilir. Siviller ilkesel olarak sokağa çıkıp demokrasi şehidi olabilir mi? Nerde görülmüş böylesi? Hem hürriyet imanın bir hassası değil mi? Öyleyse bu ayrım niye? Asker eğitimle sivilleşmez.Milli Savunma Akademi programı ve güçle sivilleşir! AB 5/ 6 darbeyi kınadı sadece.Söz 2.Avrupa' da. Hem el elin eşeğini ıslıkla arar..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı