"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Tegafül Sineması”

Ali HAKKOYMAZ
09 Temmuz 2022, Cumartesi
Hayat bir sinema; Kendimizi sınama...

 

Cüneyt Arkın... 

Bu da hayal sinemasını bitirip perde ardına gidenler listesine yazıldı. 

O çok az da olsa sinemalı, tiyatrolu günlerimi hatırladım. 

Sinemadan, tiyatrodan çıkınca gözlerimizi ovuştururduk. (Ah, ne günler yaşamışız, ha!) 

Dünya da tıpkı öyle işte! İçerisi mi yoksa dışarısı mı hayal diye de ovuyor olsak gerekti gözlerimizi.

Bir hayal perdesi... 

Ortalık karanlık, kimse kimseyi görmüyor. Herkes-aynı film olsa da- kendi filmini seyrediyor!

Dünya sineması, dünya hayal/i bu! 

Bu karanlık âlemden çıkıp oraya gittiğimizde gözlerimizi aynı böyle ovuşturup etrafa bakarken... oynadığın bütün roller bu denecek. 

Her şeyi ama her şeyi ayan beyan göreceğiz. 

Oyun bitti, denecek. 

Bu telâşe, bu aldatmaca, bu köşe kapmaca... 

Bu gurur, kibir,  bu Firavun, Nemrut rolleri... 

Bu kasaları lebalep doldurmaca, onun bunun hayatını soldurmaca... Dolardı, ormanlar yanıyordu, zamlar durmuyordu, gülünç asgarî ücretti, darbelerdi, düzelmeyen eğitimdi, pandemiydi, maymun çiçeği, oyun köçeğiydi...

Bu “Avrupa kafir zalimlerinin, Asya münafıklarının çalıp çırpmasıydı...”

Bu erken-geç seçimdi, gelmeyen demokrasiler, bitmeyen kırallıklardı...

Bu kuraklıktı, ithal samandı... bu bütün bitmeyen işler bitecek. 

Patır patır, satır satır, sessiz sedasız taşınacağız. 

Ölümü unutturanlar; hayatı da elimizden alıyorlar. Işıkları kapatıp oyunlarını seyrettiriyorlar. 

Bu oyun onları da alt edecek de... gaflet diye dahası tegafül diye bir perde var ki bu “Tegafül Sineması” bile bile uçurumu zorlamak...

Neticesiz tartışmalar, kendini bilmeyenlerin seni, sana bildirme istibdat denemeleri...

İşte bu kadar falan filan ve ne kadar yalan içinde gidip geliyoruz. Bazen “meşhurların” gidişiyle biraz “ölümleniyoruz.”

Çocukluğumun perdeleri bir bir kararıyor, kapanıyor, soluyor. Kulaklarımıza, gözlerimize dolan sesler, sûretler öte tarafa taşınıyor.

Cüneyt Arkın...

Sinemanın arabeski mi desek -haydi- Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur mu?! 

Evet biz -ve hâlâ- buralardayız. Şöyle yüzyılların (birikiminin) meyvesi bir artistimiz, aktörümüz yok! 

Milletin elinden hürriyeti alırsan elde bir şey kalmaz. Yaşar gibi yaparız. Gözyaşlarımız da gülücüklerimiz de sahtelik denilen o maskeyi sıyıramaz. 

Samanı, dumanı bile ithal edersin. Kendi ormanlarının türküsünü de dinletmezler sana. 

İstersen anlama; hiçbir şeyi anlamadan kabre girersin. 

Muhabbetin yaralı, şûranın çok çok aralı olduğu bir ülkede sanat da, ticaret de, ziraat de göstermelik olur.

Oyun bitmeden oyununun ve oyuncuların farkında olanlara selam ve muhabbetle...

Meraklısına: Bu arada Lemaatta’ki şiirin tarifinden, sinemaya, felsefeye, sanatın öteki dallarına asılı ve biraz da acıtıcı ve şaşırtıcı tesbitleri şöyle sanatçıları bir yemekte toplayıp okuyabilsek. İnşaata para yatırmaktan çok çok iyidir; yılda bir bile böylesi buluşmalara kapı açmak... Bu da duyurulur.

Okunma Sayısı: 1393
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aysuna

    9.7.2022 13:50:26

    Akıl,adâlet,saygı,sevgi,hoşgörü,tefekkür yanımızda olduğu müddetçe hakikî bayramları idrak etmiş oluruz..🌷🌷

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı