"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deprem şâibeleri derinleşiyor

Cevher İLHAN
07 Şubat 2024, Çarşamba
Üzerinden bir yıl geçen on ildeki 7.7 ve 7.6’lık iki büyük depremin yıktığı deprem bölgesinde insanlar moloz yığınları arasında suyu, elektriği olmayan çadırlarda, konteynır kentlerde kalırken, iktidardakilerin ve “iktidara iliştirilmiş yandaş medya”nın “deprem yaralarının sarıldığı” çarpıtmaları devam ediyor.

Aslında “iktidar cephesi”nce baştan beri tam bir yanıltma yapılıyor. Daha depremin ikinci ayında dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın, enkazın altından çığlık çığlığa “sesimizi duyan yok mu?” feryatlarına rağmen ilk üç, hatta dört günde arama kurtarma ekiplerinin yıkılan binalara ulaştırılamadığına, bu sebeple on binlerin can verdiğine bakmadan “Cumhurbaşkanımızın tâlimatıyla ilk anda orada idik, deprem bölgesinde hayat normale döndü” diye konuşması “pes” dedirtti. 

Siyasi saptırmalar tam gaz sürüyor. Ve en büyük çarpıtma, hâlen vefat ve yaralı sayısı üzerinde yapılıyor. Resmi mercilerce “53 bin 507 vefat ve 107 bin yaralı” olduğu duyurulurken, gerçek vefat sayısının bunun birkaç katı olduğu birçok yönüyle ortaya çıkıyor.

İSTİFHAMLAR DAHA DA ARTIYOR…

Yapılan araştırmalarda yaklaşık 700 bin konutun ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hale geldiği depremden sonra 300 bin GSM abonesinin cep telefonunun, 183 bin kredi kartının hiç kullanılmaması, bu hususta da millete doğru bilgi verilmediğini ortaya koyuyor.

Depremin ilk günlerinde Gaziantep’e koordinatör olarak atanan Valinin, “Yaşadığımız afet çok büyük bir afet. Nurdağı ilçesini komple yıkıyoruz. Tamamını, yüzde yüzünü yıkıyoruz. Şu anda 150 ölü çıkan apartman var. Kusura bakmayın, belki geç geldim, ama durum bildiğinizden çok daha vahim. Açıklanan rakamlardan en az 3-4, belki 5 kat daha kötü” yakınmasının ölü sayısının 200 bine yakın olduğu şeklinde yorumlanması bunun ikrarı.

Bir diğer husus, “deprem paraları”na dair gün geçtikçe artan soruların hiçbirine doğru dürüst bir izâh getirilmemesi. Dönemin Maliye Bakanı, önceki depremler için toplanan ve 100 milyarları bulan yardımların “duble yollara ve diğer bütçe açıklarına harcandığını” itiraf etmişti. Bu itiraf, bağışların, hibelerin nereye gittiği, vergilere, borçlara karıştırılarak seçimlerde seçim propagandasında kullanıldığı istifhamlarını derinleştirmişti...

“DEPREM PARALARI” NEREYE SARFEDİLİYOR?

Keza “2002 yılından bu yana özel İletişim Vergisi adı altında toplanan ve 35 milyar dolara ulaştığı belirtilen deprem vergisinin nereye harcandığı” sorusuna hiçbir mâkul cevap verilmezken: en son İçişleri Bakanı’nın 2 Şubat’ta, “128 milyar 949 milyon lira toplandı” dediği ve “Türkiye Tek Yürek Kampanyası”nda bağışlanan 115 milyar 146 milyon liradan toplanan 85 milyar 697 milyon liranın nerede sarfedildiğine dair Meclis araştırma önergesinin reddedilmesi ciddi şâibelere sebebiyet veriyor. 

Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı, daha evvel “Harcanması gereken yere harcadık. Bundan sonra da bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok” çıkışında bulunmuştu.

Belli ki “deprem toplanma alanları”nın ranta gitmesi gibi, deprem paraları da çarçur edilmiş. “Deprem paraları” buharlaşmış. Depremde her alanda çöken “tek kişilik rejim”, ekonomik yıkımda halkın parasını harcıyor, hesap vermiyor. Deprem paraları, milletvekillerinin Meclis’teki ifadeleriyle “çok büyük ihaleler alan işadamlarının yüz milyonlarca liralık vergi borçlarının silinmesine, saraylara, uçaklara, gemilere ve dolar garantili yandaşların ihalelere gidiyor.”

Ve bu vaziyet, “deprem paraları”nın akıbetiyle ilgili istifhamları daha da arttırıyor.

Okunma Sayısı: 1357
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Erhan

    7.2.2024 14:52:09

    Adam boşuna mı aile şirketi gibi yöneteyim dedi şey pardon anonim şirketi gibi

  • Asım

    7.2.2024 08:22:18

    Kim ne derse desin bu ucube sisteme bu ucube yönetime hiç bir şey olmaz hiç kimse sorgulayamaz Akp yönetimi 22 yılda türkiye yi öyle bir noktaya getirdiki millet artık hırsızlığı, yalanı, dolanı, sahtekarlığı, kanunsuzluğu, nizamsızlığı, intizamsızlığı kanıksadı kabüllendi itiraz etmez hale getirildi geçmişte millet ihtilal ve devamında kurulan anavatan yönetiminden bıkmış ve bir çıkış yolu arıyordu Rahmetli Demirel meydanlara indi bütün bu olumsuzluklardan şikayetçi olanlar düşün peşime dedi millette gerçekten peşine düştü ve yasaklı demirelden cumhurbaşkanı demirel makamına taşıdı şuanda malesef öyle bir lider yok, tek adam rejiminden şikayetçi olanlar çare olarak yine tek adam rejimini referans gösteriyorlar Rabbim bu millete basiret versin vesselam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı