"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şam’la işbirliği şart…

Cevher İLHAN
05 Haziran 2024, Çarşamba
1991’de ABD’nin komutasında İngiltere, Fransa ve Türkiye’den oluşan “Çekiç Güç”le Irak’ın kuzeyi 36. paralelin üstünde “güvenli /tampon bölge” paravanında ülkeden koparılarak Irak’ın bölünüp parçalanmasıyla işgale hazırlandı.

Yıllarca çocuk mamasından en temel gıda maddelerine amansız ağır ambargoyla dayatılan ekonomik ve sosyal yıkımın ardından, ABD ve işgal ortağı İngiltere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararı olmadan “Irak’ta kimyasal silâh” yalanıyla 20 Mart 2003’te işgale başladı, Irak Hazinesi soyuldu, petrolü, enerji kaynakları yağmalandı, alt yapısı tahrip edildi.

Vahim olan, Ankara’nın İsrail hesâbına bölgedeki Müslüman devletleri dilimleyip ufaltmayı amaçlayan “Pentagon plânı”yla Irak’ın siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü parçalama projesine arka çıkmasıydı.

“TEFRİKA POLİTİKALARI”NIN AKIBETİ…

Öncelikle AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın kapalı kapılar arkasında milletvekillerine “mutlaka çıkmalı, aksi halde maaşları ödeyemeyiz!” tehdidiyle, Irak’ı işgale giden 65 bin Amerikan askerinin İskenderun’dan Nusaybin’e ağır silâh ve mühimmatlarıyla konuşlanmasını öngören “1 Mart (2003) tezkeresi”nin Meclis’te reddi üzerine 1 Eylül 2004’te Resmî Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu’nun “ABD’ye destek hamûlesi” kararıyla Meclis by pass edildi.

Peşinden Irak’ın işgaline yönelik gizli mahiyette silâh, mühimmat, teçhizat, ikmal, savaş uçağı yedek parçası, savaş malzemesinin ithal-ihraç, nakil ve dağıtımı için başta İncirlik Üssü olmak üzere altı deniz, yedi havalimanının işgalcilere açılmasıyla işgale destek verildi.

Ankara’dakiler, bu süreçte Türkiye’nin Müslüman komşusunun işgaliylle iki milyon insanın katledilip on milyonun göçe zorlandığı “ecnebi işgal politikaları”n ortak olular. “Kimyasal silâh” uydurma itiraflı “ecnebi işgal politikaları”nda yer aldılar.

Ve bu süreçte bile bile Bağdat’ı by passla “Kuzey Irak bölgesel yönetimi”nin Irak Anayasasına aykırı olarak hortumladığı Irak petrolünün İsrail üzerinden uluslararası piyasalarda pazarlanmasına aracılık ettiler.

“Kerkük’ün statüsü”nün değiştirilmesine de seyirci kaldılar.

“ADANA MUTABAKATI” HAYATA GEÇİRİLMELİ

Bunca olup bitenden sonra Ankara’nın, İsrail’in egemenliği, ecnebilerin hegemonyası hesâbına bütün bölgeyi çökerten, tefrikalı BOP eksenli “dış politika”ya artık son vermesi gerekiyor.

Bu açıdan, taşeron terör örgütleriyle Suriye’yi “Afganlaştırmak”la bütün bölgeyi “Peşaverleştiren” terör tuzağına karşı, İran ve Irak’ın yanısıra ülkenin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, barış ve istikrarının teminini esas alan “Astana anlaşması”yla âcilen Suriye’yle işbirliğine gitmeli.

Tefrika ifsadını “meşrulaştırma”nın bir parçası olan “özerk bölge” paravanında Suriye’yi bölmeyi hedefleyen “yerel seçimler” komplosuna “kuru kınamalar”la kalmamalı; Türkiye ve Suriye arasında merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le dönemin Suriye Devlet Başkanı Hâfız Esad’ın 20 Ekim 1998’de Adana’da imzaladığı, komşu ve kardeş iki ülkenin topraklarında birbirlerine yönelik terör örgütlerine müsaade etmeyip terörle ortak mücadelesinii tekeffül eden “Adana mutâbakatı” mutlaka hayata geçirilmeli.

Bunun için öncelikle Ankara’nın Şam’la işbirliği şart.

Okunma Sayısı: 776
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    6.6.2024 02:48:20

    Akıl,iz'an,vicdan,hak,hukuk,adalet sahibi,islam dininin mensubu ve insan olmanın olmaz sa şartı acilen 1998 ADANA MUTABAKATININ yeniden tesisi,bunun benzeri antlaşmaların IRAK,İRAN ile de yapılarak her türlü terörist,hain saldırı ve milletimize maddi ve manevi kayıp verdiren,asırlardır din,dil ve nesebi bağlar gibi bağlarımızın olduğu komşularımızla musalaha etmek farz-ı yain derecesinde olduğu kanaatindeyim. Bu hususlara karşı durmak,bu musalahayı yapmamak,yapmamak için direnmek ancak siyonistlerin emrinde olmakla ancak ifade edilebilir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı