7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e sürpriz baskınının ardından İsrail’in, Gazze’yi işgal etmesi, soykırım uygulaması sanki olağan bir durummuş gibi dünyaya servis etmesidir. 

Pearl Harbor baskını; ABD, İkinci Dünya Savaşı’na girmekte isteksiz davranınca İngiltere ve ABD’nin derin devleti ABD’nin savaşa girmesini isterler. Kıvılcım ise Pearl Harbor baskını ile olur. Baskında istihbarat birimleri devre dışıdır. 7 Aralık 1941 sabahı Hawaii adalarında bulunan ABD Pasifik Donanma Filosu ve Pearl Harbor askerî üssüne Japonlar kamikaze saldırısı düzenler. Kıvılcım işe yarar ve ABD savaşa girer. Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atar, Japonya yenilir, ikinci Dünya Savaşı biter. İngiltere galip devletler safında yeni dünya düzeninde yer alır.  

Afganistan’da, Ruslara karşı savaşması için El Kaide’yi kuran, büyüten silah ve mühimmat, askeri sırlar veren, ABD 11 Eylül 2001 günü yine sarsılır. El Kaide ikiz kulelere yani ABD’nin kalbine saldırı düzenlemiştir, yapılan bu saldırı zamanla bir fırsata dönüşür. Öncelikle ‘Demokrasi getireceğim’ diyerek Irak'ı işgal eder, Ortadoğu’ya kalıcı olarak gelir, bütün kaynaklarına el koyar, Ortadoğu’da iç savaş, istikrarsızlık ve gerilimlerin temelini atar. Bu ülkeler dağılmış ve parçalanmış durumdan kurtulamamışlardır. 

Gelelim İsrail’e; Mescid-i Aksa bölgesinde Filistinlilere yönelik baskılar, zulümler, kanlı infazlar yaşanırken, Filistinlilerin evlerini el koymalar artmışken, Gazze bölgesinde bu gelişmelere bakıldığında intifadayı başlatacak bir hava yoktur. İsrail ile Suudi Arabistan arasında normalleşme süreci başlamıştır. Türkiye ve İsrail aralarında ziyaretleri konuşmaya başlamıştır. Netenyahu’nun iktidarı ise anayasa değişikliği nedeni ile sallantıdadır. İsrail ile Arap ülkelerinin yakınlaşması da başlamıştır. Hamas’ın askeri kanadının İran’la yakınlaştığı da konuşulmaktadır. Mısır istihbaratının Hamasın saldırısını haber vermesine rağmen MOSSAD harekete geçmez. CIA ve MOSSAD El Kassam Tugaylarını izlemekten vazgeçmiştir. Ortam hazırdır. 7 Ekim 2023 günü Hamas Aksa Tufanı operasyonunu başlatır. Kıvılcım ateşlenmiştir, diğer olaylara benzerlikleri göze çarpar. Hamas’ın lideri Halit Meşal katarda baskını televizyondan öğrendiğini açıklar. Savaşın kaderini etkilemesi beklenen İran bağlantılı Hizbullah Hamasa destek vermez ve yalnız bırakır. Pearl Harbor ve 11 Eylül saldırıları fırsat doğurmuştur, Aksa Tufanı saldırısı da İsrail için fırsat olmuştur. Olayları analiz ettiğimizde karşımıza maalesef bu çıkmaktadır. Netenyahu aslında ayak üstü bunu söylemektedir. 7 Ekim’den sonra ABD’nin koşulsuz desteğini alan İsrail’in Gazze’ye karşı yürüttüğü savaş sadece masum insanları katletmekle sınırlı kalmadı. Filistinlilerin, Gazze’den sürülüp Mısır’da Sina Çölü’ne ve Ürdün’e yerleştirilmesi planının yıllar önceden hazırlanarak ortaya konmasına ön ayak olabilir. Bu planın uygulanması için bir kıvılcım şartını da sanki hamas oluşturdu gibi. Bundan sonra Gazze’nin İsrail ve ABD’nin kontrolünde olması için bastıracaklar. Sonuca baktığımızda 12000 Filistinlinin şehit olması, 1,5 milyon insanın göçe zorlanması ve Gazze şeridi toprakların kaybı. Kim kazandı kim kaybetti. Kıvılcım işe yaradı mı?