"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bunu kim savunabilir?

Faruk ÇAKIR
09 Ekim 2020, Cuma
Önce haberin güzel yönü: “Çoğunluğunu Batılı ülkelerinin oluşturduğu 39 ülke, Çin yönetimine ortak bir mektup göndererek Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında zorla tutulan Uygurların derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.”

Şimdi de güzel haberin üzücü yönü: “Mektupta Türkiye’nin imzası yer almadı.”

İsterseniz sonunda sorulması icap eden soruyu hemen soralım: Aklı başında bir kişi bunu izah edebilir mi? Bir şekilde izah etmeye çalışsa, kabul görür mü?

Şahsî kanaatim: Hem izah edilemez, hem de izah edilse de kabul görmez.

Haberin ayrıntılarını da hatırlayalım: “Almanya misyonunun yazdığı mektupta, ABD, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Kanada, Hırvatistan, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Haiti, Honduras, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Marshall Adaları Cumhuriyeti, Monaco, Nauru, Hollanda, Yeni Zelanda, Kuzey Makedonya, Norveç, Palau, Polonya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere temsilcilerinin imzaları bulunuyor. Ayrıca Çin’e gönderilen mektupta imzası bulunan 39 devlet, Pekin yönetiminden, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri üyelerinin de aralarında bulunacağı uluslar arası bağımsız uzmanlar heyetine Doğu Türkistan’a ‘tam erişim’ izni vermesini istedi.”

Ortak mektupta şu ifadeler yer almış: “Bize ulaşan güvenilir raporlara göre Sincan’da (Doğu Türkistan), bir milyondan fazla insan keyfi olarak, ‘siyasî eğitim’ kamplarında gözaltında tutuluyor. Bölgede giderek artan ağır insan hakları ihlâli raporları gördük. Uygur kültürünün yanı sıra din veya inanç özgürlüğü, serbest dolaşım, dernek kurma ve ifade özgürlükleri ile ilgili çok ciddî kısıtlamalar var. Pekin, yaygın gözetleme ve orantısız bir şekilde Uygurları ve diğer azınlıkları hedef almaya devam ediyor. Ayrıca zorla çalıştırma ve kısırlaştırma dahil, zorunlu doğum kontrolü hakkında çeşitli raporlar var. Sincan’daki insan hakları durumunu ele alarak, hiçbir ülkenin buradan gelen sığınmacıları geri göndermemelerini istiyoruz.” (tr.euronews.com, 6 Ekim 2020)

Lütfen dikkat edelim: Mektup, idarecilerimizin her fırsatta ‘kızdığı’ Almanya öncülüğünde hazırlanmış. Esasında böyle bir mektubun “İslâm âlemi ve insanlık adına” Türkiye’nin  öncülüğünde hatırlanması icap eder. Bırakınız böyle haklı bir mektuba öncülük etmeyi, hazırlanan ve 39 ülkenin imza attığı bir metne imza dahi atılamamış. Acaba niye?

Bu hareketler tarihe mal oluyor. Doğu Türkistan meselesi Türkiye’nin hiç ilgilenmeyeceği bir mesele mi? Hangi güç, hangi hesap, hangi anlayış idarecileri bu yöne sevk ediyor? 

Elbette dış politika akıl ile yürütülür ve yürütülmeli. Ancak pek çok ülke ile ‘kavga’ eden idareciler Doğu Türkistan söz konusu olduğunda “görmedim, duymadım, bilmiyorum” tavrı takınması hiç olacak iş mi? Kimse ile ‘kavga’ edilsin demiyoruz. Ancak mesele haksızlık olduğunda susmak yanlış olur. Söz ile dahi olsun bir açıklanma yapılmamasını bir yetkili, bir siyasetçi izah edebilir mi?

Günün 24 saatinde bu sorulsa yeridir. Bakalım önümüzdeki yıllarda yaptıkları bu yanlışları ne ile izah edecekler?

Okunma Sayısı: 3343
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir

    9.10.2020 18:48:57

    Bence bu ülkenin;bu denli önemli bir konuya duyarsız kalması,en büyük garabet örneğidir.Hakikaten anlamak mümkün değil.Dış ülkeleri eleştirip,onlarla münakaşaya girişmekte üstümüze yok ama nerdeyse her an çatışmacı bir ruhla karşı karşıya geldiğimiz Almanya,bu önemli mektubun baş mimarı vaziyetinde.Şaşırdık mı,hiç sanmıyorum.Ama işimiz gerçekten zor.

  • Oğuz Yiğiter

    9.10.2020 10:37:25

    Çok güzel bir makale, ancak bu kadar önemli bir konuda ; "Bu 39'un içinde Türkiye niye yok." şeklinde bir başlık ve bu özü makalenin özeti şeklinde özete çıkarılsaydı, daha geniş okuyucuya ve zihinlere ulaşma imkânı doğabilirdi. Makalelerinizi sosyal mecra platformlarımızda paylaştığımız için, bizim açımızdan makalenin başlığı ve özetinin vurucu olası önemli. Saygıyla arz ve dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı