"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deprem tedbirleri ne zaman?

Faruk ÇAKIR
15 Temmuz 2020, Çarşamba
Başka bazı ülkelere nisbetle daha az tehlikeli olsa da ülkemiz deprem kuşağında yer alıyor.

Türkiye’nin en kalabalık şehri olan İstanbul’un ve içinde bulunduğu Marmara Bölgesi’nin hem sanayi hem ticaretin merkezi olması sebebiyle depreme karşı tedbirler konusunda idarecileri derinden düşündürmesi icap eder.

İdareciler hemen her konuşmalarında “Depreme karşı tedbirlerimizi aldık ve alıyoruz” demiş olsa da ciddî anlamda tedbirler alınmadığı sır değil. Elbette depremlerin gününü ve saatini bilmek mümkün değil, ama işaretleri ve belirtileri takip edilebilir. Konunun uzmanları yakın bir zamanda İstanbul’u etkileyecek büyük bir deprem beklediklerini her fırsatta dile getiriyorlar. O halde idarecilere düşen bu tehlikeye karşı gerekli olan tedbirleri gecikmeden almak değil mi?

Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür’den bir deprem uyarısı daha gelmiş. İstanbul’da tehlikenin ciddî olduğunu ve 10-15 bin ölümle atlatılmasının düşünülemeyeceğini söyleyen Görür, Silivri’deki 5.8’lik depremin de büyük bir depremi öne çekmiş olabileceğini söylemiş. TV5’te katıldığı programda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Görür, Türkiye’de kentsel dönüşümün müteahhitlerin yolunu açtığını, afet ve risk yönetiminde eksikliklerin bulunduğunu da hatırlatmış.

Görür, şunları da söylemiş: “İstanbul’da tehlike ciddî. 10-15 bin ölümle bunu atlatamazsınız. 1 milyon 600 bin binanın yüzde 1’i, 16 bin bina yapar. Beklediğimiz depremde desek ki, İstanbul’daki depremde insanların yüzde 99’u burnu kanamadan çıkacak. Geriye kalıyor yüzde 1. 16 bin bina, rakamlar 500 bine çıkıyor. Yüzde 1’i de alma. Binde 25’i düşün. 4 bin binayı 4 katla çarpsan, her katta iki daire, 32 bin daire her daireye 4 kişiyi koy, yine 120 binleri bulacaktır. Öyle 10 bin ölümle bu doğru değil. Deprem veya herhangi bir afette en büyük tehlike, o tehlikenin cahili olmaktır. İstanbul’u veya bir kenti depreme hazırlamak için önce yönetimi depreme hazırlamak lâzım. Yani İstanbul’u yönetenlerin, Valilik, belediye veya bunlara bağlı kuruluşların, afet yönetimi nedir, risk yönetimi nedir, biliyor ve sindirmiş olmaları lâzım. Depreme hazırlanacaksak, bilinçsiz bir halkla baş edemezsiniz. Yani halk, deprem öncesinde, deprem sonrasında ne yapacağını biliyor olması lâzım. Halk eğitimi olmalı.”

“Kanal İstanbul” konusunda da değerlendirme yapan Görür, “Kanal İstanbul depremi tetiklemez, ama deprem Kanal İstanbul’u çok kötü etkiler. Böyle bir projeyi bir yer bilimci olarak doğru bulmuyorum. Bize çok pahalıya mal olabilir. İstanbul için en sağlıklı proje insanların eve, Anadolu’ya dönmesi projesidir” demiş.

İdareciler bu ikazları ne ölçüde dikkate alır ya da almaz onu bilemeyiz. Fakat önümüzde ciddî bir tehlikenin olduğu anlaşılıyor. 1999 ‘Marmara Depremi’nden sonra verilen sözlerin yerine getirilmediği ve ‘deprem vergileri’nin başka yerlerde harcandığı her halde tartışılmaz. Depreme karşı tedbir almak için alınan vergilerin başka ihtiyaçlar için harcanması doğru mudur? İnşallah idarecilerin bu yanlışlarının faturası ağır olmaz. 

Prof. Dr. Görür’ün de dikkat çektiği üzere depreme karşı tedbir alabilmek bile ‘eğitim’le mümkün. “Depreme hazırlanacaksak, bilinçsiz bir halkla baş edemezsiniz” tesbitine itiraz eden olur mu? Peki, depreme binalarımız hazır değil de millet olarak, eğitim olarak, tedbir olarak hazır mıyız? Keşke bu soruya ‘evet’ şeklinde cevap verebilseydik.

“İstanbul için en sağlıklı proje insanların eve, Anadolu’ya dönmesi projesidir” teklifi idarecileri düşündürmeli...

Okunma Sayısı: 1499
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı