"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ders alalım, darbeler bitsin

Faruk ÇAKIR
01 Mart 2022, Salı
Türkiye; hak, hukuk ve adalet yolunda ilerlemeye çalışırken en fazla darbeler sebebiyle zarar görmüştür.

Yolda ilerlerken ters çevrilen kaplumbağa misali, darbecilerin tuzakları sebebiyle bir türlü hedefine ulaşamamış ve yorgun düşmüştür.

Elbette darbelerden bahsedince 27 Mayıs 1960’daki darbeyi unutmak olmaz. Ülkemizi 10 yıl tek başına idare eden siyasî kadroya karşı yapılan 1960’daki darbe siyaseti dağıtmakla kalmamış, Türkiye’nin demokrasi yolculuğuna çok ciddî bir ‘takoz’ olmuştur. Sonraki yıllarda siyaset kendisine yol bulmaya çalışırken bu defa 12 Mart 1971 muhtırası ile benzer bir engel ortaya çıkmıştır. 12 Eylül 1980 darbesinin Türkiye’ye verdiği zararın hesabını yapmak bile zordur. Bu askerî darbe öyle bir tablo ortaya çıkarmış ki, aradan bunca yıl geçtiği halde darbecilerin yaptığı tahribat ortadan kaldırılamamıştır.

“28 Şubat süreci” olarak bilinen 1997’deki müdahale ile önceki darbelerden farklı olarak sivillerin de desteğiyle kurulan bir tuzaktı. Türkiye’nin hak, hukuk ve adalet yolunda ilerleyerek Avrupa Birliği üyesi olmasını istemeyenler bu süreçlerle milleti hem siyasetten soğutmuş hem de ümitsizliğe yuvarlamıştır.

Bizim için yakın gibi görünse de 28 Şubat sürecinin üzerinden de 25 yıl geçmiş durumdadır. Düşünülsün ki, ortalama 30 yaşında olan bir genç bile 1997’deki bu süreçte neler yaşandığını hatırlayacak durumda değildir. Peki, bu süreçleri yaşamamış ve konu hakkındaki yazılanları da okumamış bir gençlik; bugün ve yarın için isabetli kararlar verebilir mi? 

Çok kısaca hatırlamak gerekirse 28 Şubat 1997’de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlar vardı ve bu kararlara göre o günkü Türkiye’nin idarecileri “irtica” ile mücadele edecekti. Bu mücadelenin odağında yine ‘zinde güçler’ vardı ve elbette en az onlar kadar ‘darbe’lerden beslenen sivil görünümlü demokrasi hazımsızları da bulunuyordu. 

28 Şubat’a imza atanların en büyük iddiası, bu ‘süreç’in bin yıl süreceği şeklindeki beyanlarıydı. Elbette yaşananlardan ibret ve ders alınmazsa, yanlışlar bin değil iki bin yıl da sürebilir. 

Peki, önceki darbeler dahil olmak üzere 28 Şubat sürecinden de gerekli derslerin çıkarıldığı söylenebilir mi? Keşke bu soruya gönül huzuruyla ‘evet’ cevabı verilebilse. Ne 28 Şubat sürecine imza atanlar ne de önceki darbeciler hak ettikleri cezayı almadığı için maalesef darbecilerle hesaplaşıldığını söylemek mümkün değil.

Türkiye’nin bir an önce darbeler ve darbecilerle hesaplaşması gerekir ki yeni darbe ihtimalleri ortadan kalksın.

Okunma Sayısı: 1494
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    1.3.2022 10:13:33

    Geçmiş olay ve hadiselerden ibret alınmış olsaydı,bu günkü siyasi,sosyal ve Ekonomik sıkıntı ve dertlerimiz tekrar be tekrar zuhur etmezdi. Demek ki daha çekecek çok ÇİLE, DERT ve SIKINTILAR bizleri bekliyor demektir! Allah c.c her türlü şerirlilerin şerrinden muhafaza etsin, yar ve yardımcımız olsun inşaallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı