"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hukuk neyimiz olur?

Faruk ÇAKIR
18 Kasım 2021, Perşembe
Tartışılmaz bir gerçek varsa o da, Türkiye’nin ‘hukuk ve adalet sistemini’ yerli yerine oturtarak ancak sıkıntılarını aşabileceğidir. Bugün için ekonomik sıkıntılar gündemde olsa da, bu sıkıntıların temelinde de hak, hukuk ve adalet sisteminin iyi işlememiş olması vardır.

İktidar cenahından, cumhurbaşkanlığı seçiminde “50 artı 1” kuralının değiştirilmesini talep eden beyanlar duyuluyor. Bu taleplere göre “50 artı 1”i temin etmek zor olduğu için millet kutuplaşıyormuş. Onlara göre bu nisbet daha da düşürülmesi ve meselâ yüzde 40 ya da 45 oy alan kişi cumhurbaşkanı olmalı. 

Elbette seçimlerle ilgili değişik teklif ve yorumlar yapılabilir. Ancak bu sistemin ‘en iyi sistem olduğunu’ söyleyenler de şimdi değiştirilmesini isteyenler değil miydi? O gün işlerine yarıyor diye 50 artı 1 diyenler, niçin şimdi bu sistemden memnun değil? Demek ki işin özünde ve içinde “Nasıl olur da ben kazanırım” düşüncesi var.

Adalet eski Bakanlarından Mahmut Oltan Sungurlu, iktidar kanadından gelen cumhurbaşkanı seçiminde gerekli olan yüzde 50 artı 1 şartını eleştiren açıklamalar için, “Kanunları biz hep o andaki menfaatimize göre değiştiriyoruz, Türk siyasetinin kötü bir alışkanlığı. (...) Yüzde 50 artı 1, bu sistemin dünya çapındaki zarureti. Nasıl seçecekler o zaman söylesinler bakalım. İzahını ben bulamıyorum” diye konuşmuş. 

Bu tartışma bir yana da, Adalet eski Bakanlarından Sungurlu’nun, Türkiye’deki hukuk yorumuna idareciler ne diyebilir? İşte, Sungurlu’ya göre ülkemizteki hukukun fotoğrafı: “Hukuk sistemi bir tarafa, hukuk tatbikatı ayrı bir mesele. Hukuk sistemimizde noksanlık vardır, Avrupa tenkit edebilir. O hep vardır. Ama hukuk tatbikatımız dersen, Türkiye’de bugün bir hukuk tatbikatından bahsedemeyiz. Türkiye’nin hukuk tatbikatı çok kötüdür. Ben beş defa Adalet Bakanlığı yaptım, kısa kısa. Üç başbakanla çalıştım, Adalet Bakanı olduğumda istifa dilekçem çantamda. Bu üç başbakan bana, telefon açıp da ‘şu dâvâ ne?’, ‘şu hâkim ne?’ demedi. Anlatabiliyor muyum? Şimdi Türkiye’deki durumu gözden geçirin. Böyle bir Türkiye ise yargı iyiye gidecek. Bizim Türkiye’de o gün de eksiğimiz vardı. Ama tatbikatın farklılığını söylemek istiyorum. Bizim Anayasa’mıza göre, görülmekte olan bir dâvâ Meclis’te görüşülemez. Biz şimdi dâvâları televizyonlarda görüşüyoruz. Hüküm veriyoruz makalelerde şu haktır, şu haksızdır. Ben de dahil her birimiz dâvâlara müdahale ediyoruz. Bu Anayasa’ya da hukuka da aykırı. Demek ki bizden doğan hatalar, yanlışlar sebebiyle Türk hukuk sistemi şu anda artık hukuk sistemi denilecek durumda değil.” (ankahaber.net, 15 Kasım 2021)

Bir dönemin Adalet Bakanı “Türk hukuk sistemi şu anda artık hukuk sistemi denilecek durumda değil” diyorsa vatandaş ne desin, ne düşünsün? İdareciler bu tesbite itiraz edebilecekler mi?  “Hukuk sistemi”miz bir an önce “hukuk sistemi denilecek durum”a dönmeli değil mi? Ve bunu kim yapacak?

Okunma Sayısı: 1799
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı