Virüs salgınının nispeten azalmasıyla birlikte son iki yıldır (2020-2021) yapılamayan hac ibadetinin bu sene yapılabileceği açıklandı.
Ancak Suudi Arabistan tarafından yapılan açıklamaya göre daha önce 2 milyondan fazla kişi hacca giderken, bu sene rama yarı yarıya azalmış durumda. Dolayısı ile Türkiye’ye ayrılan kontenjan da düşürülmüş.
Bilindiği üzere hac ibadeti, fıkhen ‘zengin’ sayılan Müslümanlara farzdır. Dolayısı ile maddi imkânı olmayıp da hacca gitmek isteyenlere “Zengin olmayan farz değil, maddi imkânın yoksa gitme” denilebilir. Ancak bu noktadaki zenginlik ölçüsü son zamanlarda biraz daha değişmiş görünüyor. Çünkü Türkiye’den haca gidenler şu an itibarıyla mecburen uçakla seyahat etmek durumunda ve bu sebeple hacca gitmek için lazım olan para miktarı da çok artmış durumda. Peki, eskiden olduğu gibi ‘kara yolu ile hac’ mümkün değil mi? Acaba bu yolun açılması, arzu edenlerin yine kara yolu ile hac ve umreye gitmelerinin önü açılmıyor? Daha ne zamana kadar bu mesele sürüncemede kalacak ve bu mesele bir daha gündeme gelmeyecek mi?
Bugünkü şartlarda bir kişinin hacca gitmesi için tahmini olarak 50 bin liraya ihtiyacı olur. Kara yolu ila hac imkânı açılmış olsa, muhtemeldir ki bu miktar 25 bin liraya düşebilir. Mesela, şu an için 25 bin lirası olana ‘farz olmayan’ hac ibadeti, kara yolu açıldıktan sonra farz haline gelmiş olmaz mı?
Aynı şey umre için de düşünülemez mi? Diyanet İşleri Başkanlığının açıklamalarına göre en düşük umre ücreti 20 bin liraya yaklaşmış durumda. Daha düşük rakamlar olsa çok daha fazla kişi umre yapma imkânı bulmuş olmaz mı?
Elbette bu mesele teferruatlı şekilde incelenmesi gereken bir konu. Bugün için değilse bile en yakın zamanda bu mesele masaya yatırılmalı ve hacca ya da umreye ‘uçakla gitme mecburiyeti’ sona ermelidir. Tabii ki uçakla gitmek tercih edilebilir. Fakat bunun mecbur olması bazılarının hacca ve umreye gitmesinin önünü tıkamış oluyor. Hatta daha uygun olacaksa, deniz yolu gibi başka yolların da açılması ve denenmesinde fayda var.
“Bu zamanda kim karayolu ile hacca gitmek ister?” diye soranlar olabilir. Haklı da olabilirler. Bu ancak ‘kara yolu ile hac yasağı’nın sona ermesiyle ölçülebilir ve anlaşılabilir. Yaşı müsait olan gençler, fiyatı da uygun diyerek kara yolunu tercih etmez mi? Ortaya çıkabilecek mahzurları bertaraf etmek için de yine yetkili seyahat acentaları aracı olabilir.
Acaba kara yolu ile hac imkânı tanıyan ülkeler yok mu? Başka ülkelerin hacıları kara yolu, deniz yolu ya da trenlerle hac imkânı bulabiliyorsa Türkiye niçin bu imkânı değerlendirmesin? Hacca gitmek isteyenlerin çok fazla olması ya da başka bahaneler bu yasağın devamı için bahane edilmemeli.