Türkiye’yi idare edenleri anlamakta zorluk çekiyor musunuz? Ne hikmetse son zamanlarda bir Çin muhabbeti ve Çin’i örnek alma anlayışı nüksetti. Bu anlayışa göre Türkiye kalkınmak ve zengin olmak için Çin’i örnek almalı.
Bu kanaatte olan idareciler bilmana diyorlar ki, “Bakın Çin’de demokrasi, hak, hukuk ve adalet yok. Ama buna rağmen Çin zengin oldu, kalkındı. O halde Türkiye de ‘adaletsizlik yolunda’ ilerleyerek kalkınabilir!”
Böyle diyenlere ve bu yönde adım atanlara ne demek lâzım biliyorsunuz, ama her halde en başta “Allah size insaf ve iz’an versin” demek lâzım.
Bir an için bu düşüncede olanların haklı olduğu kabul edilsin. Peki, diyelim ki Çin, demokrasi olmadan kalkındı. Öte yandan da başka pek çok dünya ülkesi hatalarına rağmen demokrasi içinde kalkındı, zengin oldu ve büyüdü. Ayrıca demokrasi içinde büyüyen ülkeler aynı zamanda vatandaşını da daha huzurlu ve mutlu edebildi. Böyle bir tercih arasında Türkiye hangisini seçmeli? Bir yanda hak, hukuk, adalet ve demokrasinin olmadığı Çin, öte yanda demokrasi içinde zengin olabilen başka ülke örnekleri. Akıl için yol, hem zenginlik ve hem de kalkınmayı demokrasi içinde başarabilmiş ülkelerin örnek alınması icap etmez mi? Niçin illa ve ısrarla demokrasinin olmadığı bir sistem örnek alınmak isteniyor? Şu fark da var ki, meselâ Çin, devlet olarak zengin olabilir, ama yaşayan vatandaşlar zengin ve huzur içinde mi? Birbirinden bu kadar farklı, bu kadar keskin çizgilerle ayrılan ‘iki kutuplu dünya’dan Çin tarafını örnek almayı kabul etmek ve bunu millete dayatmak hangi akıl ile, hangi insaf ile, hangi milleti düşünme iddiasıyla mümkün oluyor?
Hak, hukuk, adalet ve demokrasi yolundan ilerleyerek; zengin, huzurlu ve büyük ülke olma imkânı varsa niçin bu imkân yerine halkı sefil eden Çin sistemi tercih edilsin ki? Türkiye’de yaşayan milyonların daha huzurlu, daha zengin ve daha mutlu olması kime ne zarar verir? Böyle bir imkânı millete fazla ve lüks gören siyasî anlayışa ne denilebilir ki?
Bakınız bu yanlış anlayış Türkiye’nin dış politikada da yalnız kalmasına yol açıyor. Hür dünya yerine ‘dünyaya kapalı’ bir ülkeyi örnek almak niçin Türkiye’nin ve idarecilerinin tercihi olsun ki? Hem, Çin’i örnek almak demek; oradaki Müslümanlara yapılan zulmü de bir bakıma masum görmek anlamına gelmez mi?
Ayrıca madem milletin iyiliğini ve huzurunu istediğinizi söylüyorsunuz, bu hususta vatandaşın fikrini, zikrini, kanaatini sorma ihtiyacı hissettiniz mi? En basit bir anket bile milletin bu konuda ne düşündüğünü anlamanıza yardımcı olur. Sorun millete bakalım, Çin yolunu mu yoksa ‘hür dünya’ ülkelerinin gittiği hak, hukuk, adalet ve demokrasi yolunu mu tercih edecekler? ‘Hür dünya’ ülkelerinin de elbette hataları vardır, ama bu hatalar Çin’in hataları ile, onların sistemleri ile kıyaslanabilir mi?
Türkiye, Çin’i değil ‘hür dünya’yı takip etmeli vesselâm.