Sadece Türkiye’de değil, dünyada da 24 saatin ‘bir günden daha uzun olduğunu’ yeniden gördük.
Amerika, eskiden beri ‘kavgalı’ olduğu İran’a karşı yeni bir adım attı ve onların nezdinde ‘çok önemli’ bir komutana karşı suikast düzenlendi ve komutan öldürüldü.
ABD Başkanı Trump’ın emriyle yapıldığı ilân edilen bu siyasî suikastın etkisi her halde İran ya da çevre ülkeleriyle sınırlı kalmaz. Bu yangının çok daha geniş bir sahayı etkileme ihtimali vardır. Hatta bazı uzmanlar yeni bir dünya savaşı çıkma ihtimalinden dahi bahsediyorlar. Bu suikastın böyle bir neticeye varmamasını temenni edelim.
Haberlere göre suikastle öldürülen komutan, İran’ın bölgedeki politikalarının belirlenmesinde etkili olan bir isim. Siyaset her yerde kirlidir, ama ‘dünya siyaseti’ çok daha kirlidir. Bu cinayetin nerede ve ne maksatla planlanıp icra edildiği, esas maksadın ne olduğu belki çok yıllar sonra anlaşılacak. İran ile ABD yıllardan beri ‘kavga eden’ ülkeler. Ancak son hadise iki ülke arasında şimdiye kadar yaşanan gerginliklerden çok farklı. Önceki ‘kavga’larda iki ülke el altından görüşmeleri sürdürmüş hatta silâh ticareti dahi yapılmıştı. Bundan sonra ilişkilerin aynı seviyeye gelmesi yıllar alabilir.
İran tarafı yaptığı açıklamalarla intikam alınacağını ilân etmiş durumda. Bu hadisenin İran’daki “ABD karşıtı tavrı” arttıracağı da yapılan değerlendirmeler arasında yer alıyor. Saldırının Ortadoğu’daki gerginliğin üzerine tuz biber ektiği ve savaşın fitilini ateşlediği de iddia ediliyor ki maalesef durum biraz onu gösteriyor.
Dikkat çeken bir nokta da Amerika’daki bazı senatörlerin tavrıdır. Trump yönetiminin söz konusu saldırı öncesinde Kongreye danışmadığını hatırlatan Demokrat Senatör Chris Murphy, “Bizim genelde yabancı siyasî figürleri öldürmememizin sebebi, böyle bir adımın daha fazla Amerikalının ölmesine sebebiyet vereceği inancıdır. Bu akşam bizim gerçek, âcil ve ciddî endişemiz bu olmalı” demiş. Senatör Richard Blumenthal de “Askerî güç kullanımına ilişkin mevcut yetkiler hiçbir şekilde muhtemel yeni bir savaşın başlamasını kapsamamaktadır. Bu hamle, onlarca yılın en büyük çatışmasına sebebiyet verebilir. Benim en büyük endişem, bölgede görev yapan cesur Amerikalıların güvenliğidir” açıklamasında bulunmuş. Senatör Tom Udall ise, “İran ile yasa dışı bir savaşın engellenmesi için acilen yasa geçirilmeli. Kongrenin hemen devreye girmesi gerekiyor” ifadelerini kullanmış. Senatör Tom Carper ise Trump yönetiminin İran konusunda sürekli provokatif eylemlerde bulunduğunu ifade ederek, “Bu yönetim, İran söz konusu olduğunda her zaman tutarlı bir strateji yerine ihtiyatsız provokasyonu seçti” demiş.
Netice itibarıyla bu hadise en başta bölgedeki ülkeleri ve dolaylı olarak bütün dünya ülkelerini etkilemeye adaydır. Zaten petrol fiyatlarının artması ve dövizdeki istikrarsızlık bunun ilk göstergeleri olarak görülmeli.
“Benzin tankerine atılan izmarit” olarak da değerlendirilen bu ‘yangın’ın çok daha büyük faturalara sebep olmadan söndürülmesi hem Türkiye’nin hem de dünyanın menfaatinedir. ABD’deki muhalif senatörlerin itirazı bu noktadan önemlidir. İmkânı olan ülkeler ve liderler bu ateşin büyümemesi ve en kısa zamanda söndürülmesi için çalışsın.