"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yanlışın belgesi

Faruk ÇAKIR
13 Temmuz 2024, Cumartesi
Biz yine de ihtiyatla yaklaşıp “doğru ise” kaydını düşerek gündemdeki bir haberi hatırlatalım:

Türkiye’de sosyal destekle hayatını sürdürenlerin sayısı son 6 ayda yarım milyon artarken, yardımlara muhtaç hale gelen toplam kişi sayısı da 17 milyonun üzerine çıkmış.

Görüşleri alınan bazı vatandaşlar, yardıma muhtaç hale gelmekten ve geçinememekten yakınmış. Sosyal yardım aldığını söyleyen bir vatandaş ise, “(İdareciler) Bana yardım verip övüneceğine bana güzel imkan versin ben kendi hayatımı kendim idame ettireyim. Ben niye kapı kapı dilenci gibi yardıma gideyim?” demiş. 

Sosyal destek alarak geçinmeye çalışanların sayısının her geçen gün biraz daha artması ve toplamda neredeyse 20 milyona yaklaşması acaba övünülecek bir durum mudur? Türkiye nüfusunun 5’de 1’inin devletten ya da değişik kuruluşlardan yardım almak mecburiyetinde kalması en başta Türkiye’yi idare edenlerin problemi değil mi? Siyasetçi ve idareciler yardıma muhtaç sayısının artmasıyla mı yoksa ‘yardım edecek vatandaş kalmadı’ diyerek mi övünmeli?

“Muhtaçlara yardım” meselesi gündeme geldiğinde tartışılan önemli bir konu daha var. Acaba bu yardımlar gerçekten ‘muhtaç’lara mı gidiyor yoksa muhtaç olmadığı halde bir şekilde kendilerini muhtaç gösterenlere mi?

Daha önce bir vesile ile bahsini ettiğimiz bir ‘yardım’ meselesini tekrar hatırlatmak icap etti. Geçmişte bir belediye başkanının hanımının fakir fukara ve muhtaçlara yardım için çeşitli organizasyonlar yaptığı bir dönem medyaya yansımıştı. Biz de bu haberlerden yola çıkarak bir tanıdık vasıtasıyla gerçekten yardıma muhtaç olan bir ailenin ismini ve adresini vererek “Gerekli araştırmanın yapılmasını, şartlara uyuyorsa yardım yapılmasını” talep ettik. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra “Her halde yardım yapılmıştır” düşüncesiyle neticeyi sorduk. Aldığımız cevap tam bir “Türkiye gerçeği” idi. İlgili kişi, “Yardım almak isteyen ailenin, oturduğu ilçenin iktidar partisi ilçe başkanlığında üye kaydının olup olmadığını” sormuş. Bu cevabı duyunca “Böyle işleyen bir ‘sistem’in yapacağı yardıma ihtiyaç yok” diyerek yardım talebinden vazgeçildi.

Gerçekten de mesela bir ailenin, bir kişinin, bir öğrencinin yardıma muhtaç olup olmadığını araştırmak yerine onun ‘iktidar partisine üye olup olmadığını’ sorgulayan bir yardım anlayışı olabilir mi? Böyle işleyen bir sistemin yardıma muhtaçlar arasında dahi olsa adaleti sağlaması beklenebilir mi?

Türkiye’de yaşayan her 5 kişiden 1’inin ‘yardıma muhtaç’ olması hayra alamet değil ve bu tablo ile hiç kimse övünmemeli vesselam.

Okunma Sayısı: 1471
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Asım

    13.7.2024 06:16:26

    Uzun zamandan beri düşünüp duruyorum 22 yıldır ülkeyi idare eden ve bu 22 yılın sonunda da ülkeyi herbakımdan tam manasıyla berbat hale getiren AKP'nin oyları neden baraj altına düşmüyorda hala yüzde otuzlarda gözüküyor diye nedeni çok açıkmış akp insanların büyük bir çoğunluğunu öylesine yoksullaştırarak kendisine bağımlı hale getirmişmişki bu insanlar bundan daha kötü duruma düşeriz endişesiyle hem akp ye oy verdiğim için elim kırılsaydı diyor hemde akp ye oy vermeye devam ediyor eee akp de boş durmuyor hem seçim barajını 10 dan 7 ye düşürüyor hem yoksulluğu artırıyor hemde 50+1 kaldırarak 40 lara indirip ölünceye kadar orda kalmanın hesaplarını yapıyor içimizdeki malesef içimizdeki saftiriklerde destek veriyor vermeye de devam ediyor.Bizde ne yapalım Yarabbi içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme diye dua ediyoruz.Çünkü durum çok ciddi gidişat çok vahim

  • S.topuz

    13.7.2024 01:16:22

    "Gerçekten de mesela bir ailenin, bir kişinin, bir öğrencinin yardıma muhtaç olup olmadığını araştırmak yerine onun ‘iktidar partisine üye olup olmadığını’ sorgulayan bir yardım anlayışı olabilir mi? Böyle işleyen bir sistemin yardıma muhtaçlar arasında dahi olsa adaleti sağlaması beklenebilir mi?" Böyle bir uygulamadan ortaya çıkan mâna şu olsa gerek; ya yandaş Fakir olacaksın, ya da açlıktan ağaç kabuğu yiyeceksin!? Demek ki adını "ADALET" koyarak Adâlet gelmediği gibi, "KALKINMA" diyerektende gerçekten, "Kalkınma!" denilmişcesine FAKİRLEŞİYORUZ ve ENFLASYON CANAVARI kemiklerimize kadar yamyamlar gibi yemeyi becerdi maâlesef! Allah c.c sonumuzu HAYIRLI eylesin, yâr ve yardımcımız olsun inşaallah, Âmiiin!

  • Mustafa

    13.7.2024 00:21:32

    Maalesef akıl ve bilimden uzak,demokrasi değerlerinin pas geçildiği yönetimler Milletini felakete sürükler....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı