"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ali Et-Taberî (4)

Feyzullah ERGÜN
25 Ağustos 2021, Çarşamba
Hipokrat’ın dikkat çekici tavsiyelerinden bazı örnekler verilecek olursa,

“Hastanın iştahı ısrarlı bir istekle, ona zararlı olabilecek bir gıdayı isteyecek olursa, ona istediği verilmelidir. Zira aşırı istek ve iştahıyla sindirimi gerçekleşecektir. Hasta, hoşlanmadığı faydalı bir ilâcı da reddetmemelidir. Kronik bir hastalık geçiren, yemeği azar azar yemelidir. Ancak ishal ve kan kaybıyla ilgili ani bir hastalığı geçirenlerin, kuvvet ve dirençlerinin hızla yerine gelebilmesi için, fazla yemek yemeleri uygun olabilir. Yemek sindirilmeden, dolu mide ile banyo yapılmamalıdır, zira tok karna yapılan banyo, karaciğer kanallarının tıkanmasına ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasına neden olabileceği unutulmamalıdır.”

İnsanların en çok etkilendiği hastalıklardan olan baş ağrılarına karşı yapılabilecekler hakkında gerekli tedbirleri gözden geçirmek, faydalı olacaktır. Başağrısı ile birlikte, ateş olacak olursa, etli gıdalardan uzak durarak, pişmiş baklagillerle beslenmek uygun. Başağrısı, uykusuzluk, sıkıntı ve stresten kaynaklanıyorsa, ilâcı düzenli ve yeterli bir uyku ile, stresten uzaklaşılarak, kalbin ferahlatılmasıdır. Alın, boyun ve şakaklara MENEKŞE YAĞI ve tatlı badem yağı karışımıyla masaj yapılmalı, ayrıca burundan derin nefeslerle koklamak rahatlatıcı olacaktır. Başağrısı kan basıncından (tansiyon) kaynaklanıyorsa, kafaya yapılacak hacamat önemli faydalar sağlayacağı gibi, beslenmenin de sindirimi kolay, hafif gıdalarla gerçekleştirilmesi şarttır. Başağrılarında uyku, gevşeme (relaks) ve ılık banyo rahatlamayı sağlar. Sulu ve sindirimi kolay olan gıdalar alınması, uygun bir beslenme tarzıdır. Yürümek de, vücutta biriken zararlı atıklardan arınmayı sağlar.

İnsanların yaşadığı sıkıntılardan öksürük ve ses kısılmasında, pratik bir uygulama ise: salatalık tohumu 25 gram, meyankökü 25 gram, bakla tohumu 30 gram alınarak toz haline getirildikten sonra, yumurta akı ile iyice yoğurulur. Nohut büyüklüğünde hap haline getirilerek, günde üç defa dilaltından emilir. Sesin tasfiye edilerek, rahatlatılması için, ağızda KEBABİYE çiğnenir. Ayrıca HATMİ ÇİÇEĞİ kaynatılarak, içine az miktarda inek tereyağı (SADEYAĞ) karıştırıldıktan sonra içilir. Bu karışım, ses tellerindeki sıkıntıyı giderdiği gibi, göğüsteki sertliği de yumuşatır. Öksürük, soğuk algınlığından kaynaklanıyorsa günde 2 kaşık bal yenir, göğüs bölgesine SÜSEN veya NERGİZ yağı ile masaj yapılır. Öksürük rutubet kaynaklı ise, DAMLA SAKIZI ve anasondan eşit miktarda alınarak, toz haline getirildikten sonra 8 gram (1 yemek kaşığı) içilir. Göğüs bölgesine damla sakızı yağı veya UD-I HİNDÎ yağı ile masaj yapılır. Kuru öksürüklere karşı, çok etkili bir şifa kaynağının MENEKŞE ŞURUBU ve çayının olduğu unutulmamalıdır.

Hipokrat, hastalıkların takdir-i İlâhî sonucunda hayatımızı etkilediğini söylerken, Calinus hastalıkların havanın fesadı ve kirliliği sonucunda ortaya çıktığının anlaşılması gerektiğini, farklı bir görüşle beyan etmiştir. Bu farklı görüşlerle, Hipokrat’ın hastalıkları İlâhî irade ve kudretin kontrolü altında iş gören bir vazifeli olarak görürken, mana-i harfî anlayışıyla, sebepler perdesinin arkasındaki MÜSEBBİB-ÜL ESBAB’ın (cc) irade, takdir ve kudretinin faaliyetlerini ilmel-yakîn müşahede ederken, Calinus, mana-i ismî görüşü sonucu sebepler perde ve engellerine takılmıştır. Hipokrat zamanında bulaşıcı hastalıkların kaynağı olan mikroorganizmalar bilinmediğinden, büyük salgınların yayılması havanın fesadı ile izah edilmiştir. Hava kirliliği içinde, yaygın hale gelen mikropların sebep olduğu büyük salgınlardan birisi de, Hipokrat zamanında yaşanmış ve alınan tedbirler sayesinde salgının yayılması kısa zamanda önlenmiştir. O zaman Sudan olarak bilinen Afrika Kıt’ası’ndan yayılan Veba pandemisi, Hipokrat’ın yaşadığı beldeye yaklaştığında, idareciler kendisine başvurarak, bir çare bulmasını istemişlerdir. Durumu değerlendiren Hipokrat, şehir halkının güzel kokulu ağaç gövdelerinin toplanarak, güzel kokulu yağlarla şehir etrafında tutuşturulmalarını ve çıkan dumanlarla havanın dezenfeksiyonu sağlandıktan sonra, Allah’ın (cc) izni ile, yayılan salgın hastalığın önü alınmış ve Hipokrat’ın hekimlikteki başarısı ispatlanmış oluyordu. Hipokrat’ın bu tavsiyesinin zamanımızdaki ekolojik denge, hava ve çevre kirliliğinin yanında, hijyen kurallarının uygulanmasının önemi, bulaşıcı hastalıkların yayılmasında etkili tedbirler olacağına işaret ettiği, açıkça görülebilmektedir.

Sağlığın korunmasında ve bazı hastalıkların tedavisinde, organizmaya destek veren bitkilerden bazılarını kısaca tanımaya çalışacağız. 

NOHUT: Akciğer ve karaciğerin fonksiyonlarını güçlendirerek, tıkalı kanalları açar. Bir miktar nohut, bir gece sirkede bekletildikten sonra, sabah aç karna yenirse, bağırsak parazitlerini düşürür. Genetiği değiştirilmiş gıdalar (GDO) ve kimyevî katkı maddeleriyle yapılan tahribatlar sonucu, neslin devamının engellenmesine sebep olan azospermide, yoğurt ile karıştırılarak yenirse, sperm sayısının artmasına destek sağlar. Susam, haşhaş tohumu, soğan, roka, su teresi ve çemen azospermide destek sağlar. 

Özellikle haşhaş tohumu, balla karıştırılarak yenirse, daha etkili olur. Akciğer hastalık ve yaralarında, nohut unu sütle kaynatılarak içilirse, şifaya vesile olur. Yoğurtla karıştırılarak yenirse, mesane ve böbrek taşlarını düşürür. 

KETEN TOHUMU: Göğsü yumuşatır. Solunum sistemi hastalıkları ve alerjilere fayda sağlar. 

MARUL: İyi bir kan yapıcı (ANTİANEMİK) olup, anemide faydalıdır. Uykusuzluğa karşı, uyku düzenini sağlar.

HİNDİBA: Tıkalı karaciğer ve safra kanallarını açar. Hindiba, rezene ile karıştırılarak içilirse, karaciğer tıkanmalarını engeller ve sarılık hastalığına (İKTER) fayda sağlar. 

TURP: Vücudu zararlı atıklardan arındırır. Tohumu ise, egzama-uçuk gibi deri hastalıklarına fayda sağlar. Yapraklarının suyu içilirse, sarılıkta organizmayı güçlendirir. 

KEREVİZ: Başta karaciğer olmak üzere, tıkanan kanalların açılmasına destek sağlar.

SAĞLICAKLA KALIN.

Okunma Sayısı: 1982
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahim Karahan

    25.8.2021 09:40:20

    Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı