"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Din görevlilerinin güvenilirlik derecesi

Hüseyin GÜLTEKİN
23 Aralık 2019, Pazartesi
Önemli bir araştırma şirketi İpsos’un dünyanın ve Türkiye’nin en güvenilir meslekleriyle ilgili 23 ülkede yapmış olduğu anket bilgilerine birlikte bakalım.

Şimdilik dünya ülkelerindeki durum bizi pek ilgilendirmediği için, isterseniz ülkemizdeki duruma beraberce bakalım:

Bilim adamları: % 70 Doktorlar: % 61 öğretmenler: % 59  Polisler: % 39 Askerler: % 35 Hâkimler: % 32 Araştırmacılar: % 32 Sıradan insanlar: % 26  Avukatlar: % 23  Kamu personeli: % 23 Bankacılar: % 23  Hükümet bakanları: % 23  İş adamları: % 19  Reklâmcılar: % 17 Gazeteciler: % 15  TV haber sunucuları: % 23 Din görevlileri:  % 12 Politikacılar: % 11.

Bütün meslek guruplarının toplum açısından elbette ayrı bir yeri var. Bu bakımdan bu ankette en çarpıcı, en göze batan durum din görevlilerin durumudur.

Her fırsatta hepimizin % 99’u Müslüman olarak bildiğimiz ülkemizdeki din görevlilerine, yani İlâhiyatçı olarak bildiğimiz meslek gurubuna toplumun güvenilirlilik oranı %12. Yani insanlarımızın her yüz kişiden ancak 12’si müftülerimize, vaizlerimize, Kur’ân kursu hocalarımıza, imamlarımıza, müezzinlerimize inanıyor, güveniyor. Yani % 88’i din görevlilerine güvenmiyor. Bu çok acı bir durum deği mi?

Bu tabloya Diyanet İşleri Başkanlığı’mız acaba kafa yoruyor mu? Millete dinini, ahlâkını öğretmekle vazifeli din görevlilerine bu milletin kahir ekseriyeti neden güvenmiyor, itimat etmiyor? Toplumu her konuda irşat etmekle, yol göstermekle mükellef olan hocalarımıza bu millet neden şüphe ile bakıyor, niçin onlara itimat etmiyor? Bu meyanda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir sorumluluğu yok mu acaba?

Din görevlilerinin güvenilirlilik anketinin en dibinde yer almasının bir çok sebepleri arasında mesleklerinin tam ehli olanları tenzih ederek, çoğu hocalarımızın vaaz ve nasihatlarında söyledikleriyle yaşantıları arasındaki tezatlar değil mi acaba? Gerek şahsî, gerek ailevî yaşantılarıyla topluma örnek olmaları gereken çoğu hocalarımızın bu noktadaki kusur ve hataları toplumdaki itimat ve güveni sarsmıyor mu acaba?

Ayrıca her görüş ve siyasî görüşten olan ehl-i dinin mübarek mekânları olması gereken camilerimizde hocalarımızın gerek vaaz-ü nasihatlarında veya hutbelerinde siyasî iktidar sözcülerinin dile getirdikleri siyasî nutuklarının aynısını veya benzerini âyet veya hadis takviyeleriyle millete dinlettirmeleri de hocalarımıza olan güven ve itimadı zedelemenin önemli bir sebebi değil mi? 

Diğer taraftan din adamı veya İlahiyatçı ünvanına lâyık olmayan bazı “şarlatanların” çeşitli tv kanallarında veya çeşitli platformlarda din ile inancımızla alâkası olmayan ipe sapa gelmeyen saçma sapan saçmalıkları da toplumun önemli bir kesimi nezdinde din görevlisi hocalarımızın güven erozyonlarına sebep olmaktadır.

Sonuç olarak şu veya bu sebeplerden dolayı toplum nezdinde din görevlilerinin itimat ve güvensizlik erozyonuna düçar olmaları her şeyin üzerinde tutmamız gereken kudsî dinî değerlerimizin zarar görmesidir ki işin acı tarafı da budur bizce.

Okunma Sayısı: 2905
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir Turan

    23.12.2019 18:59:50

    Anket sonucu gerçekten üzücü.İnsanlar son dönemlerde dinden ve dinî değerlerden bayağı soğudu.Ateist ve deist gençlerin sayısında ciddi şekilde artış mevcut.En güvenilir kurum olması gereken yani zirvede olması gereken Diyanet Teşkilatı yahut en güvenilir şahıslar olması gereken Din görevlileri ne yazıkki diplerde geziyor.Ne olacak bu halimiz.Ülkenin gidişatı hiç iyi görünmüyor.Bence seferberlik ilân edilip,her kesime hitap edilmeli ve insanlar dinî değerlere iyice ısındırılmalı.Çünkü Türkiye müslüman bir ülke.Müslüman bir ülkede böyle büyük bir çelişkinin oluşu,dış ülkeler nezdinde itibarımızı sarsabilir.Bu konuda çok dikkatli olmak lâzım hatta elzemdir.

  • Osman YILDIRIM

    23.12.2019 12:19:09

    Din adına siyaset yapar, siyasetler üstü olması gereken dini siyasete alet ederseniz dinadamlarınıda güven dyulmaz hale getirirsiniz. Meşum ve hain 15 temmuz darbe girişiminde din ve dinadamları en önde kullanıldı, gece yarısı imamlara okutturulan selarla din ve din adamları en önde rol aldılar. Darbe telaşıyle çöp kutularına bırakılan Kur'anı Kerimler ve Risale i Nurlar imamların ve din adamların güvenilmez olduklarının birer delilidir.Ayrıca camilerde bulunan Risale i Nurlar apar topar kaybettirilmesi güvensizlik göstergesi olmuştur. Daha önemlisi ülkeyi yöneten dindar görunümlü yöneticiler daha önce içli dışlı oldukları bir dini cemaatle siyasi kaygılarla düşman hale gelince din ve dindarlık büyuk yara aldı ve dinadamlarıda güven kaybına uğramış oldu. Bu bakımdan din adına siyaset yapmak dine karşı çıkmak kadar yanlış ve tehlike arzetmektedir.

  • Abdullah

    23.12.2019 12:12:52

    Muhterem Hüseyin hocam Makam sahibi din görevlisi olmuyor. Her müslüman dininin görevlisidir. Dinin sahibi ise Allah cc dur. Maalesef ülkemizde makam haline getirildi din ,gönüllülük dışlandı

  • demokrat

    23.12.2019 10:13:08

    yüzde 12...çok yüksek hocam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı