"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Koronavirüs ile sohbet

Hüseyin GÜLTEKİN
14 Aralık 2020, Pazartesi
Bir süre önce evde otururken birdenbire hem de kapıyı çalmadan kulaklarımda; “Ben koronavirüs..” sesini duyunca, doğrusu irkilerek cismini görmeden ‘bu ses ne olabilir?’ diye meraklandım.

Hemen toparlanarak, kimsiniz, necisiniz böyle hem de kapımı çalmadan geldiniz diye kızgın bir ses tonu ile mukabele ettim. “Dedim ya benim korona. Ben dâvetsiz misafirim.. Seni ziyarete geldim.. Ziyaret için de senden izin almaya, kapını çalmaya mecbur değilim..” cevabını verdi.

İlk defa böyle dâvetsiz bir misafir ile karşılaştığım için, merakımı mucip bu kendisi görünmeyen, ama sesi işitilen bu misafirin mahiyetini, ne istediğini öğrenmek için onunla sohbet etmeye karar verdim.

Kimsin, necisin bu gibi izinsiz ziyaretleri niçin yapıyorsun sualime; “ben vazifedar memurum; bu gibi ziyaretleri öyle rastgele kendi başıma yapmıyorum.. Mihmandar-ı Kerîmimin emriyle, müsaadesiyle, izniyle yapıyorum. Yani senin anlayacağın senin de benim de Rabbim nereyi, hangi memeleketi, hangi kulunu işaret ediyorsa ben hemen oraya gidiyorum, bunun içinde hiç kimseden izin veya randevu almaya gerek duymuyorum.”

İyi de bu gelişin pek hoş görünmüyor. İnsanları rahatsız ediyorsun; bazılarını yatağa düşürüyorsun; hatta bazılarının da hayatına son veriyorsun. Dolayısıyla insanların bir çoğu senden şikâyetçiler ve gelmeni istemiyorlar. Ne dersin korona? 

“Bir az önce sana dedim ya ben kendi başıma hareket etmiyorum. Canımın istediği şekilde insanları rahatsız etmek istemem. Rabb-ı Rahimimin hizmetinde çalışan bir hizmetkârım. Onun izni ve emri dairesinde hareket ediyorum. Dolayısıyla insanlar benden rahatsız olup kızsalar da hasta olup yataklara düşseler de hatta onların vefatlarına sebep de olsam mihmandar-ı Kerîmin bana verdiği bu vazifeyi terk edemem. Kaldı ki gafil insanların çoğu benim vazifedar bir memur olduğumu derk etmeden rahatsızlıklarını, hastalıklarını, vefatlarını Yüce yaratıcıdan değil; benden biliyorlar...”    

Kendi başına hareket etmediğini söylüyorsun. Milyonlarca insana musallat olup, hastalıklarına hatta vefatlarına sebep olduğunun bir sebebi yok mu?

“Nedinini, sebebini ben bilemem. Onu Mihmandar-ı Kerîmim bilir. Ama bilmelisiniz ki O kuluna asla haksızlık etmez, eziyet etmez. Tahmin ediyorum Allah’a itaat ile mükellef olan insanların ekserisi tuğyanlara, sapkınlıklara sapıyorlar. Yapılan haksızlıklara zulümlere seyirci kalmanın yanında zalimleri alkışlamakla zulme ortak oluyorlar. İşledikleri bu günahlardan istiğfar da etmiyorlar. İşte tahmin ediyorum ki gayretullaha dokunan ekseri insanların bu gidişatlarından dolayı ben de bu şekilde O’nun emirlerini yerine getiriyorum.”

Bu izinsiz ziyaret etme programların ne zaman biter sayın korona?

“Onu ben bilemem. Mihmandarım bilir. Ne zaman bana ziyaretlerine artık son ver derse o zaman bu iş biter. Ama tahmin ediyorum; insanlar şimdiye kadar işledikleri hatalarından kusurlarından nedamet edip vazgeçerlerse bu ziyaretlerim sona erer. Tabi yine de bu işlerin en doğrusunu ben değil; sizin de benim de Rabbim bilir.”

Tanıştığımıza memnun oldum verdiğin bilgilerden dolayı teşekkür ederim sayın korona!

“Ben teşekkür ederim. Misafirverliğinden memnun oldum. Haydi Allah’a ısmarladık.”   

Okunma Sayısı: 3144
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Osman Yıldırım

    14.12.2020 00:23:36

    Evet,Allah razı olsun toplumdaki çoğu insanların bakamadığı farklı bir bakış açısı, hatta çoğu nurcularin bile bakmadığı bir bakış açısı. Hadiselere bu bakış açısıyla bakabilsek herşey daha güzel olacak. Hele hele zulüm ve haksızlıklara alkıs tutma meselesi kesinlikle hiç kimsenin gündeminde yok. Ehl i dinin hatta çoğu Risale i Nur okuyucularının bile gündemlerle yok, bundan dolayıdır ki bazen deprem,bazen sel,bazende korona ile Cenab ı Hak bizi ikaz ediyor ancak bu ikazları ikaz olarak algılayan maalesef çok az.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı