"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalet ve vicdan adına

Kâzım GÜLEÇYÜZ
18 Temmuz 2021, Pazar
Yaklaşık bir buçuk yıl sonra istinaftan dönen malûm kararla ilgili olarak kayda geçirdiğimiz şu hususları da hatırlayalım:

* İçinden geçtiğimiz sürecin 28 Şubat’tan eksiği yok, fazlası var. O zamanki DGM’lerin (devlet güvenlik mahkemelerinin) yerini bugün ACM’ler (ağır ceza mahkemeleri), TCK-216’nın (sonradan 312 oldu) yerini TMK-7 almış. 

* O zaman “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” iftirasıyla mahkûm edilmiştik; şimdi “terör örgütü propagandası” iftirasına muhatabız.

* AİHM ve AYM’nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay, AİHM’in Alparslan Altan, AYM’nin Ayşe Öğretmen ve barış akademisyenleri hakkında verdiği kararlar ACM’ler tarafından hâlâ dikkate alınmıyor ya da alınamıyor (Bunların bir kısmı bilâhare ve çok gecikmeli olarak uygulandı.)

* “Terör örgütü propagandası” suçunun oluşması için “şiddete çağrı, teşvik ve tahrik eylemi”nin söz konusu olması şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine hiç bakılmıyor. 

* Adalet Bakanının son dönemde sıklıkla dile getirdiği “O yapıyı eleştirenlerin de aynı torbaya konulması mücadeleyi sulandırıyor” uyarıları da ACM’lerde mâkes bulamamış.

* Son dönemde yasalaşıp yürürlüğe giren yargı reformu paketinde TMK’ya eklenen “Haber ve eleştiri niteliğindeki yayınlar terör örgütü propagandası suçu oluşturmaz” düzenlemesi de uygulamaya hâlâ yansımıyor.

* Son dönemde yapılan garip düzenleme ile 2 yılın altındaki cezalar için getirilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”nı karar açıklanmadan önce sanığa sorma uygulamasına biz de muhatap olduk. “Suçlu olduğumuzu kabul etmediğimiz için ‘hayır’ diyoruz” dedik. Eğer “evet” demiş olsaydık karar açıklanmayacak ve 5 yıl içinde aynı “suç”u tekrar işlemediğimiz takdirde kendiliğinden düşerek hükümsüz hale gelecekti.

Ama karara itiraz hakkımız olmayacaktı.

Biz böyle birşeyi kendimize yakıştıramadık. Verdikleri cezayı aldık ve hemen ertesi gün bozulması talebiyle istinafa götürdük. 

* Mahkemenin daha baştan iade ederek tavır koyduğu bir iddianamenin son aşamada tek kelimesine dahi dokunulmadan esas hakkında mütalâa olarak sunulduğu ve 3 duruşmada 3 heyet değişikliği ile yürüyen bir sürecin sonunda verilen kararın istinaftan dönmesini bekliyoruz.

Hukuk, adalet ve vicdan adına...

Okunma Sayısı: 3850
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sezai MUMCU

    18.7.2021 18:23:28

    1)Sayin Güleçyüz siz bir hukukcusunuz, dolayisiyla size hitaben yorumumu gönderiyorum. Türkiye Cumhuriyeti kuruldugu kurulali KANUNLARI YABANCI DEVLETLERINDEN BIREBIR TERCÜME YOLUYLA alinip ISTIBDAT NAMINA, LADINILIK NAMINA RETUŞLAR YAPILIP Türk Kanunlari diye SOFRAYA KONUYOR MU? KONUYOR...! Bir hukuk maddesi o milletin alimlerinin din, örf ve adet, gelenekler vs. ögeleri/unsurlari gözetilerek meclislerinde tartisilarak kanun olur. Ancak ondan sonra O MECLIS kendine KANUN KOYUCU diyebilir!

  • Sezai MUMCU

    18.7.2021 18:23:10

    2)Kanun YAPICILIGI olmayan Türk, ecnebinin tercüme edilmis kanununu itirazlar olunca nasil davranacagini NE BILSIN? Karara evet dersen, belli bir süre sonra devlet kanunu uygulamis sen de aklanmis paklanmis olurdun. HAYIR dersen KIYAMET ORACIKTA KOPUYORMUŞ . Hangi ve neye göre SANA HAK DAGITILSIN, ELDE YOK, KAFADA YOK VİCDANDA YOK, İthal malın yedek parçasi gelmemiş... Bakin YENİ ANAYASA KONUSUNDA çok hukuki zorluk yaşaniyor. Biz sadece ISTIBDATIN, DARBENIN ANAYASASINI taniyoruz MAHEZ/KAYNAK YOK ve Osmanli'nin Kanunu Esasisi (Anayasasi) VATANDAŞA YASSAHHHH!

  • Sezai MUMCU

    18.7.2021 18:22:53

    3)Sayin GÜLEÇYÜZ sorun TEKNIK, KANUN ÜRETECEK KAFAMIZ ONA GÖRE ŞERH HAZIRLAYACAK HOCALARIMIZ YOK DEMIYORUM ama bir gıdımcık Hukuka DAHLİ olmalarina ne fırsat ne imkan verilmiş! DEMEK NEYMIŞ: TAŞIMA SUYLA DEĞİRMEN DÖNMÜYORMUŞ. BILHASSA HUKUKUN DEĞIRMENI HİÇ DÖNMÜYORMUŞ! Bu HUKUKU anlasa anlasa AVRUPA HUKUKUNU BILEN AVRUPA INSAN HAKLARI MAHKEMESI (AİHM) halledebilir. Oradan gelen KARARI da TÜRKIYE ANLAYAMIYOR o da başka bir HUKUK ÇIBANI!

  • Ahmet

    18.7.2021 12:29:55

    Gazeteci ve milletvekilleri toplumsal bir görev icra ediyorlar, mesela onlarla ilgili davalara Anayasa Mahkemesi baksa iyi olur, bunu Gergerlioğlu konusunda gördük en üst mahkeme ilk kararı verse mahkumiyet olmayacaktı hem çok büyük bir iş yükü de olmaz

  • Aysuna

    18.7.2021 10:13:35

    İnşallah sürecin sonu "göz aydınlığı"olur.

  • Oğuz Yiğiter

    18.7.2021 01:05:39

    Elhamdülillâh. Tam da Üstadımızın duruşuna yakışan bir tavır. Risale-i Nur'la ilgili davalar, şahsî ikbal ve istikbal davaları değil. Küllî bir mahiyet arzediyor. Hal ve istikbal nesilleri, bu devirlerde, kimler ne yapmış, nasıl davranmış bunların notunu verecek. Yeni Asya Ekolü; Üstadın merdâne mesleğinin küllî bir temsilcisi olduğu için, bir istihdam eseri olarak, Risale-Nur mesleğinin izzetini muhafaza noktasında yanlıştan vikaye edilerek bir inayet altında istihdamını gösteriyor bu mahkeme safahatı da. Sabrınızı, metanetinizi ve itidalinizi tebrik ediyorum....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı