“Kral çıplak demek Ahmet’i Mehmet’i hedef almak anlamına gelmez. Karşı karşıya olduğumuz gerçekleri görmek anlamına gelir.”

Şu sözler de Çelik’e ait:

* İnsanlar çıkıp da “Bu memleket hukuk devleti olmaktan çıktı” dedikleri zaman “Yaptığımız havaalanlarını görmüyor musunuz” diyorsak, “Demokrasi filan kalmadı” dedikleri zaman “Yaptığımız otoyolları, duble yolları görmüyor musunuz” diyorsak, “İnsan haklarında çok büyük sıkıntılar yaşanıyor” dediklerinde “Avrasya Tünelini, Marmaray’ı, köprüleri görmüyor musunuz” diyorsak çok büyük bir yanlış içerisindeyiz demektir.

* Hukuksuzluk var mı var, adaletsizlik var mı var, 50 çeşidi var. Bunu gördüğü halde, benim iktidarım yapıyor diye bunlar yoktur derseniz, kendi kendinizi kandırırsınız. Gündüz ortasında gözünü kapatan sadece kendine gece yapar, gün ışımaya devam eder.  

* Esas olması gereken nedir? Bir hukuk devleti, iki adalet, üç şefkat, dört  merhamet, beşdoğruluk, altı kamu malına karşı özen, yalan söylememek, başkasının derdiyle dertlenmek...

* Yola çıktığımız günden beri bize kredi açan ve bizi her platformda savunan liberal  yazarlar vardı. Hepsinin canına okuduk. Hasan Cemal’i yazamaz hale getirdik, Cengiz Çandar çekti, yurt dışına gitti. Altan kardeşleri, Nazlı Ilıcak’ı, Şahin Alpay’ı hapse attık. Ali Bayramoğlu’dan Gülay Göktürk’e kadar birçok vicdan sahibi insanları mağdur ettik.

* Sizin ittifakınızı fazilet ittifakı, başkasınınkini zillet ittifakı olarak değerlendirmek çok zehirli bir dildir. Türkiye’yi kamplara böler.

* Demokratik ülkelerde seçim nasıl yapılıyorsa ona bakalım, seçim sonuçları hayat memat meselesi değil, biri gider, biri gelir.

* İstanbul seçimi yapıldığında oy çalarak kapatılacak dendi. Kâğıt üzerinde oyunlar oynanabilir, ama kimse yüzbinlerce oy nakledemez. Esas bu söylentiler kaosa sürükler.

* İktidarı değiştirmenin yolu sandıktır.