Hz. Ali’nin (ra) Mısır’a vali tayin ettiği Malik bin el-Hâris’e gönderdiği mektubundan bir bölüm daha aktaralım:
Unutma ki, idaren altında bulunan insanlar sınıf sınıftır. Bir kısmının ıslahı diğerinin ıslahına bağlıdır. Bunlar birbirlerine ihtiyaç duymaksızın yaşayamazlar. Bu sınıflar şunlardır: Allah’ın askerleri, genel ve özel işlere bakan kâtipler, adaletli kadılar, adalet ve hakkaniyetle çalışan memurlar, vergi veren Müslümanlar, cizye ve haraç veren zimmîler, ticaretle uğraşanlar, sanatla ilgilenenler ve en alt sınıfı oluşturan yoksul ve miskinler. Allah bunların hakkını üstün kılmıştır. Bunlarla ilgili hükümler, Kitap ve Sünnettedir.
Ordu, Allah’ın izniyle halkın koruyucusu, yöneticilerin ziyneti, dinin izzeti ve emniyetini sağlamak için bir araçtır. Halkın düzeni ancak orduyla sağlanabilir. Ordu, düzenini sağlamada düşmanlarına karşı güç oluşturmada ve ihtiyaçlarını karşılamada vergiye dayanır. Ordu ve vergi mükellefleri ancak kadılar, memurlar ve kâtiplerle düzelip güçlenebilir. Bunlar ihtiyaç sahiplerini gözetir, vergileri toplar, toplumun ve fertlerin işlerini güvence altına alırlar. Bütün bunlar ancak tüccarlar ve sanatkârlarla ayakta durabilir.
Tüccar ve sanatkârlar meslektaşlarını bir araya getirip pazarlar kurar, insanların ihtiyaçlarını karşılayıp başkalarının elde edemediği kazançlar elde ederler. Yoksul olup yardım edilmesi, gözetilmesi gereken ihtiyaç sahiplerinin ve miskinlerin durumlarının düzeltilmesi, vali üzerindeki haklarındandır.
İnsanlar arasında hükmedecek kimseleri seçerken en değerli olanları seç. Sonra onların verdikleri hükümleri öğrenmeye çalış.
Memurların durumunu gözden geçir. Onları sevgin ya da eğiliminden dolayı seçme. Deneyip durumlarını öğrendikten sonra görevlendir. Ücretlerini gerektiği kadar ver. Bu, hallerini düzeltmeleri ve elleri altındaki mallara göz dikmemeleri için önemlidir.
Çiftçileri düzelterek ziraî toprakları verimli hale getir. Çünkü bunların ıslah olması onların dışındakilerinin de ıslah olması demektir. Bütün insanlar çiftçinin ve ziraî arazinin iyali gibidir. Vergi toplamaktan ziyade gözün arazi ıslahında ve ülkenin imarında olsun. Çünkü vergi ülkenin imarından sonra toplanabilir. Kim ülkeyi imar etmeden vergi toplamak isterse ülkeyi harap, insanları bîtap eder.
(Yarın son)