Yeni Asya olarak bu süreçte maruz bırakıldığımız hukuksuzluklardan biri, müktesep hak niteliğini kazanmış olan sürekli kartlar dahil, basın kartlarımızın dört senedir yenilenmemiş olması.
Yeni Asya mensuplarının tamamı bu durumda. Ne önceki kartlar yenileniyor, ne yeni başvurular sonuçlandırılıyor. Sorulduğu zaman her defasında verilen cevapsa aynı:
“Değerlendirme süreci devam ediyor...”
Daha önce benzerine hiç şahit olmadığımız bu keyfîlik karşısında son bir deneme olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına 21.12.20’de bir başvuru daha yaptık.
Ondan da sonuç çıkmayınca dava açtık.
Başkanlığın bu davada mahkemeye verdiği savunmalardaki çelişkileri yazı ve yayınlarımızda işledik. Bilhassa 28 Şubat dönemindeki bir yazımızdan dolayı DGM’nin verdiği, ama bilâhare ağır ceza mahkemesi tarafından bir anlamda kaldırılıp adlî sicilimizden silinen mahkûmiyetin “kart yenilememe gerekçesi” olarak gösterildiğine dikkat çektik.
Böyle bir gerekçenin ortaya konulmasını, 28 Şubatçı zihniyetin Sarayda yuvalandığını ispatlayan bir delil olarak değerlendirdik.
Gelinen noktada, davaya bakan Ankara 6. İdare Mahkemesi kararını verdi. Oybirliğiyle verilen kararda şu iki hususun altı çizildi:
* “Davalı idare tarafından davacının başvurusunun değerlendirme aşamasında olduğu belirtilmişse de, idarenin gerekli araştırma ve değerlendirmeyi yapmayarak, aradan uzun bir süre geçmesine karşın davacının basın kartını yenilemediğinin anlaşılması karşısında, davacının basın kartının yenilenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”
* “Davalı idarece davacının aldığı bir mahkûmiyet hükmü nedeniyle basın kartı taşıma hakkını yitirdiği belirtilmiş ise de, davacının 2002’de İstanbul 3. DGM’ce mahkûmiyetine karar verildiği, ancak İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017’deki kararıyla memnu haklarının iadesine karar verildiği, adlî sicil kaydındaki mahkûmiyetin üzerinden kanunda belirtilen sürelerin geçtiği ve arşivden silinme şartları oluşan bu mahkûmiyetin basın kartı alınmasına engel oluşturamayacağı açıktır.”
Hem “Değerlendiriliyor” savsaklamasını, hem 28 Şubatçı bahaneyi reddeden bu karardan sonra, bakalım Saray ne yapacak?