"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sungur Ağabeyden 45 yıllık bir Yeni Asya mektubu

Kâzım GÜLEÇYÜZ
21 Haziran 2020, Pazar 00:12
Gazete aleyhtarlığının dahilî bünyede ayyuka çıktığı 1975 senesinde Mustafa Sungur Ağabeyin yazdığı bir mektuptan bölümler (Ruhuna Fatiha’larla):

Bendenizin ıztırabım, Hz. Üstadın hukuk-u külliyesi, Risale-i Nur’un küllî hukuku ve binler, milyonlar ruhların hadsiz hukukları içindir. Şunu ilan ederim ki, o koca Üstad-ı Âzamın, o büyük kumandan-ı âzamın, Hz. Bediüzzaman’ın ve müvekkilleri olduğu binler Al-i Beyt’in kavî imamlarının, Hz. Kur’an’ın ve nihayet din-i İslamın gün be gün tazelenen ve gelişen tecellîleri karşısında Mustafa Sungur olarak benim, üzerimize tevdi edilen vazife noktasındaki mazhariyetimiz itibarıyla, gelişen ve doğrudan o koca Bedî’e bakan mana ve hizmet noktasından o hizmetlere muaraza etsem, dirensem, mukabeleye çalışsam, yemin ediyorum ki, Üstadın şakası yok, beni yıkıp devirecektir ve diyecektir:

“Sana tevdi ettiğim mana ve mazhariyet ve himmetim ve dersim itibarıyla üzerinde bulunan emanet, selahiyet ve ağabeylik ünvanını, o manevî kuvveti bana, benim hizmetime ve davama yardıma, Risale-i Nur’un intişarına, nesillerin ondan istifadelerine, dahil ve hariç milyonların imdadına koşmasına, bütün cereyan ve doktrinler üstünde benim mazhariyet-i Üstadlığım ortaya çıkmaya başlamışken ve yeni yeni kabiliyetler bu sahada inayet-i İlahiye ile meydana çıkmışken, sen bunlara yardım edecek, teyid ve takviye edecek iken, nefsinin acib hissiyatıyla bilakis hizmete mani oldun, oluyorsun.” 

Evet, Hz. Üstadın şiddet-i takbihini, tevbihini, hiddetini, ikaz ve ihtarını, hattâ tokadını hissediyorum. İşte benim 20 seneden beri çalışan Mehmet’lere muhalefet etmeyip o nevi hizmetleri alkışlamam bunun içindir.

Yalan yanlış isnatlarla itham ettiğimiz bu kardeşlerimiz bilakis hizmete, Üstada, davaya, ağabeylere sâdık olarak binler tehacümat arasında hizmeti gaye-i hayat edinmişken, onları himaye ve takviye edecek, asılsız iftira ve isnatlara set olacak yerde bu erbab-ı hizmeti âtıl bırakarak acaip gruplarla teşrik-i mesaiye çalışan bizleri Üstad başıboş bırakmayacak, kolay kolay affetmeyecektir.

“Bunlar Yeni Asyacı, gazeteci” dediklerimizle yarın Üstad bizi karşılaştıracak; “Onlar ne yapıyordu, cihan vüs’atinde neye çalışıyorlardı; bize gösterecek. Baş kaldırmamızı o affetse bile Allah affetmeyecek. Risale-i Nur ve hizmetin küllî hukuku namına titriyorum.

Okunma Sayısı: 6264
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail Atak Cebecili

    24.6.2020 05:55:16

    Bu mektup, tarihi bir Belge’dir. Galiba, bir Lahiua Mektubu olarak neşredilmiştir. 1975 yılı gibi, hadisatın çok değiştiği, sıkıntıların bol olduğu, ama Hizmetlerin de canlı olduğu yıllarda, bugün anlaşıldığı kadarıyla, fitne elinin içimize girdiği, girmeye çalıştığı, Nurculuğun şahlanışını durdurmaya çalıştığı yıllarda, görevli ve yetkililerinden birinin kaleme aldığı Mektup, o gün için etkisini göstermiş, canlanan Hizmet’in önüne insanların birbirine kırdırılması ile ve ardından Darbe ile geçilmiştir. Mektubun neşrinden rahatsız olunması, bir sapmanın, Nurları anlamamanın tezahürüdür.

  • Osman Zengin

    22.6.2020 07:16:58

    Evet Kâzım kardeşim, bu muhterem ağabeylerimizle, bizim de çok hatıralarımız var. Sizin bu yazınıza; te’kid ve takviye için, ben de, Bayram Yüksel abiden, bizzat bize söylediği bir hatırasını anlatayım. Zannedersem, 10 Nisan 1974 idi tarih. O zamanlar, Ankara merkezli, bir Yeni Asya muarızlığı vardı. Bir gün, Hacıbayram 27 deki dershanesine gitmiştik. Bir kaç arkadaş ile beraberken, bize şunları söyledi: “İşte ya kardeşim, gazetede (Yeni Asya) Üstadımızın hayatı neşroluyor. (N. Şahiner’in yazdığı tarihçe-i hayat). Gazeteye muarız olan, Üstadımıza muârız olur. Üstad’a muârız olmak, Risâle-i Nur’a, Allah muhafaza İslâmiyet’e karşı gelmektir.” Ve Yeni Asya, dün nasılsa, bugün de öyle. Yeni Asya’da değişiklik yok da, Yeni Asya çizgisinden ayrılanlarda ayrı ve aykırı görüş ortaya çıktığı için, Yeni Asya’ yı farklı oldu zannediyorlar.

  • feyzullah ayhan

    21.6.2020 21:04:45

    Sapı bizden olan fincancı katırlarını hoplatmasın ağabeyimizin bu mektubu?

  • Emir demir

    21.6.2020 20:11:08

    Tarih gösterdi ki yeni Asya grubu nur cemaatleri içerisinde en istikamette olanı... bunları yeni asya gazetesini 3-4 yıldan beri tanıyan biri olarak söylüyorum.yeni asya camiası haricindeki nur cemaatleri maalesef ama maalesef siyasal İslamcılardan bir farklarının olmadıklarını gösterdiler.Aziz Üstadın ruhaniyatı bu durumdan çok rahatsız olduğunu düşünüyorum.Adamlar risale okuyor ama kafa tamamen siyasal İslam kafası ne kadar yazık.Allah yeni Asya camiasını istikametten ayırmasın.

  • Abdullah Tunç

    21.6.2020 10:12:19

    Keşke o günler geri gelse.

  • Müslüm

    21.6.2020 01:45:36

    vay kurban olurum sungur ağabeyim benimm. bütün ruhi canımla katılıyorum bu hakikate. allah razı olsun abi çok güzel bir yazı kaleme almışsınız tebrik ederim. hayırlı hizmetlere vesile etsin inşallah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı