"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni sistem ve bürokrasi

Kâzım GÜLEÇYÜZ
21 Ocak 2020, Salı
Cumhurbaşkanı “Yeni sistemle ilgili sorunların yüzde 98’inin sistemden değil, eski sistemin alışkanlıklarıyla iş yapma eğiliminden kaynaklandığını tesbit ettik” dedi.

Bu yönde haberler daha önce de çıktı.

Sorumluluk yine uygulayıcı konumundaki bürokrasiye yükleniyor: Ya direnip sistemin düzgün ve sağlıklı işleyişini engellemekle suçlanıyor; ya çekinerek inisiyatif almamakla ya da “Reis”in haberi olmadan “Beyefendi böyle istiyor” diye onun adına iş yapmakla.

Sonuçta, ne yapsa yaranamıyor.

Evvelce “AİHM kararları bağlayıcıdır, ama ülkemin, devletimin geleceğini ilgilendiren durumlarda bana kimse önceliğin AİHM içtihatlarında olduğunu söyleyemez” sözü ile 15 Şubat 2018 tarihli köşemize konu olan eski Başdenetçi (www.yeniasya.com.tr/kazim-gulecyuz/baglayici-ama-oncelikli-degil-oyle-mi_453792) yeni sistemdeki arıza ve aksaklıkları da etraflı bir şekilde değerlendirmiş.

Belli ki, o da sistemin akıl hocalarından.

Genel kanaati: Sistemde kusur yok, ama uygulamada ve uygulayıcılarda epeyce var.

Sıraladığı maddelerden bazıları, bu kusurlar hakkında kayda değer ipuçları veriyor:

- Sorun oluşturan alanlarda ivedi çözüm bulunması. (Demek bu konuda zorlanılıyor.)

- Yetki ve görev sınırlarının net belirlenmesi ve sağlıklı bir koordinasyonun sağlanması. (Demek görev ve yetki sınırları belirsiz ve sağlıklı bir koordinasyon sağlanamıyor.)

- Birleştirilen bakanlıklar dahil, çelişkili kararların önüne geçilmesi. (Demek yeni sistemde birbiriyle çelişen kararlar alınıyor.)

- Atama ve yükselmelerde kariyer ölçütlerinin objektif olması. (Demek öyle değil.)

- Kamu görevlilerinin usulsüz çıkar sağlamaya yönelmemesi. (Demek yönelenler var.)

- Çoğu iddiadan öteye gidemese de, tesbit edilen kayırmacılığın önüne geçilmesi. (Demek “iddia” denilse de kayırmacılık var.)

- Fazla harcamaların önlenmesi. (Demek önlenemeyen fazla harcamalar ve israf var.)

Bu tesbitlerin sahibi Nihat Ömeroğlu, Milliyet’te çıkan iki günlük yazılarını (13-14.1. 20) Amin Maaluf’un şu sözüyle sona erdirmiş:

“Tarihler, kişiler, tutkular ormanında kaybolmak istemiyorsak, bazen budama bıçağıyla vura vura bir yol açmak gerekebilir.”

Teik adamın elindeki bıçakla, öyle mi?!

Okunma Sayısı: 3443
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı